Sosyal Devlet Olmaya Çağrı! Yarın Değil Hemen Şimdi!

Sosyal Devlet Olmaya Çağrı! Yarın Değil Hemen Şimdi!

Başta Emekçiler ve Dar Gelirli Kesimler Olmak Üzere Bütün Yurttaşların Sağlığını korumak, yurttaşların Geleceğini güvence altına almak ve Koşulsuz Korumak Sosyal devlet olmanın şartıdır! Devletimizi demokratik,


Bütün Dünya Corona Virüsü (Covid-19) salgınıyla mücadele ediyor. Korkunç virüs zengin, fakir tanımadan bütün insanların hayatını tehdit ediyor. Ülkeler kendi yurttaşlarının sağlığını korumak için en üst düzeyde önlemler alıyorlar.
Ancak sadece yurttaşların sağlığını korumak yetmez! İşsizlerin, sabit ücretli çalışanların, kıt kanaat geçinen emekçilerin, küçük işletmelerin, borç içinde tutunma çabası veren KOBİ’lerin, ürettiğini satamayan köylünün, halkın güvencesiz yaşam mücadelesi veren zor durumda olan bütün kesimlerinin hem bugünleri hem de gelecekleri korunmalıdır!

İKTİDARIN TUTUMU KABUL EDİLEMEZ!
İktidar bütün uygulamalarıyla bir kez daha halk sağlığından önce kendi geleceğini düşündüğünü göstermiştir!
1. İktidar, salgının kontrol altına alınması sürecinde şeffaf değildir.
2. Bütün dünyayı sarsan, toplumun bütün kesimlerini hırpalayan salgın için kararlar yerel yönetimlerin, hekim birliklerinin, işçi örgütlerinin, siyasi partilerin, meclisin, yurdun birçok yerinde görev yapan bilim insanlarının katılımı olmadan alınmaktadır.
3. Sağlık bakanlığı, hayatını kaybeden yurttaşlara ‘yaşlı’ deme nezaketsizliği içinde detay içermeyen içi boş açıklamalarda bulunmaktadır.
4. Türkiye’de yapılan test sayısı Dünya Sağlık Örgütü’nün bütün çağrılarına karşın artırılmak yerine azaltılmakta, sadece 65 yaş üzerindeki yurttaşların hareketini sınırlamakla salgının sınırlanabileceği sanılmaktadır.
5. İktidar, gerek Umre’den, gerekse başka ülkelerden gelen yurttaşların kontrolsüz bir biçimde ülkeye dağılmasını engellemeyerek hem onların hem de diğer yurttaşların sağlığını hiçe saymış, asker alımlarını sona erdirmemiş, toplu olarak bulunulan ibadethane, alış veriş merkezleri gibi yerlerde bulunmayı sınırlamamıştır.
6. Fabrikalarda, inşaatlarda, çağrı merkezlerinde çalışan emekçilerin hayatı yok sayılmaktadır.
7. Sağlık çalışanlarının gereksinimleri asgari seviyede dahi karşılanmamaktadır.
8. Çağdaş demokrasiler miyarlarca liralık sosyal destek paketleri açıklarken; mevcut iktidar, ekonomik etkisi yıllarca sürecek, bütün dünyadaki ekonomik ve siyasi yapıyı kalıcı olarak değiştirecek bu salgının etkilerini, ancak geçici önlemlerle sınırlayabileceğini sanmaktadır.
9. Ekonomik önlem adı altında tamamı sermaye kesimlerini geçici olarak rahatlatmaya yönelik yapay çözümler bulurken, halk kitlelerine sadece maske ve kolonya vaat edilmektedir.
10. Ekonomik paket açıklanırken, iktidar iş insanlarıyla şakalaşmakta, her zaman olduğu gibi “aynı gemideyiz” söylemleriyle acı reçetenin faturası yoksul halka çıkarılmaktadır.
Halk sağlığı ve geniş kitlelerin ekonomik durumunu umursamayan, “herkes kendi önlemini alsın” diyerek vatandaşını umursamadığını açıkça ilan eden bu yönetim alkışlanamaz!

AKP iktidarı daha da ileri giderek, böyle bir zamanda dahi faşizm dönemlerini anımsatan, partizan uygulamalardan vazgeçmeyerek belediyelere kayyım atıyor, cezaevinde sağlıkları tehdit altında olan düşünmekten başka suçu (!) olmayan aydınları ve gazetecileri tutup, çocuk ve kadın tacizcilerini, tecavüzcüleri, katilleri salma çabası içerisine girmiştir. İnsanlık ve adaletten nasibini almamış fırsatçı uygulamaları şiddetle kınıyoruz!

SOSYAL HUKUK DEVLETİ OLMANIN GEREĞİ YAPILMALIDIR.
Sosyal devlet olmanın şartı halk sağlığını hiçbir ücret almadan korumak, ekonomik zorluk altında kalanları koşulsuz, karşılıksız desteklemektir. Devletimizi demokratik, adil, sosyal bir hukuk devleti olmanın gereklerini yerine getirmeye davet ediyoruz.
1. Daha fazla zaman geçirmeden kamu sağlığını önceleyen tedbirleri hayata geçirin.
2. Küçük işletmelere kira ve ücret desteği verin.
3. Bilim Kurulunu halkın tamamını kapsayacak şekilde başta Türk Tabibler Birliği, sendikalar, siyasi parti temsilcileri ve yerel yönetimler olmak üzere, sivil toplum örgütleri, mesleki demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve bilim insanlarıyla genişletin.
4. Salgınla mücadelede şeffaf olun.
5. Sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltin.
6. Sağlık hizmetinin bütün yurttaşlar tarafından koşulsuz, karşılıksız ücretsiz olmasını sağlayın.
7. Köylünün, sabit gelirlinin borçlarını süresiz olarak erteleyin.
8. Bütün vatandaşların asgari seviyede elektrik, su, ısınma, iletişim gereksinimlerinin karşılanmasını sağlayın.
9. İşsizlere, yoksullara, geçim sıkıntısı çeken bütün yurttaşlara maddi destek sağlayın.
10. Salgın bahanesiyle ücretsiz izinleri ve işten çıkarmaları yasaklayın.
11. Okulların kapalı olması nedeniyle televizyonlarda yayınlanan görüntülerin eğitimin gerici, yobaz ve kinci eller tarafından yönetildiğini gözler önüne sermiştir. Gerici ve yobaz eğitime derhal son verin. Bilimin egemen olduğu çağdaş eğitime geçin. Ücretli öğretmenlere destek verin.
12. Eğitim ve sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine son verin.

SON SÖZ
Bu salgın, kamucu olmayan politikaların nasıl sonuçlar vererek iflas ettiğini bir kez daha göstermiştir.
Partimiz Cumhuriyet Halk Partisi’ni ve ülkemizdeki bütün kamucu demokratik güçleri, sermayeyi önceleyen değil halkın esenliğini ve gönencini önceleyen sosyal bir hukuk devleti çağrısını daha yüksek sesle ve cesurca dile getirmeye çağırıyoruz.
Yaşasın Sosyal Devlet!
CHP SOL KANAT



 

  • Perşembe 14.6 ° / 10.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 15.6 ° / 10 ° false
  • Cumartesi 16.1 ° / 9.6 ° Güneşli