Sizin Hiç Canınız Yandı mı?

Sizin Hiç Canınız Yandı mı?

12 Eylül 1980...17 Aralık 2014 ve ardından gelişen tüm olaylar kimleri alt üst etmedi ki. Bizler İnternet üzerinden ses kayıtları dinlerken, ayakkabı kutularından, sıfırlanamayan odalar dolusu paralardan bahsederken, kendi ev

Sizin Hiç Canınız Yandı mı?

12 Eylül 1980...17 Aralık 2014 ve ardından gelişen tüm olaylar kimleri alt üst etmedi ki. Bizler İnternet üzerinden ses kayıtları dinlerken, ayakkabı kutularından, sıfırlanamayan odalar dolusu paralardan bahsederken, kendi evinde güvenli olması gereken AYAZ bebek donarak öldü.

Bu taze tarih ile birlikte isterseniz 12 Eylül 1980 re gidelim ne dersiniz? Siz hiç bir sabah ananızın ''oğlum kalk asker yönetime el koymuş'' dürtmesiyle uyandınız mı? Bizler uyandık. Uyandığımızda dört bir yanımızın namlularla çevrili olduğunu, önüne kim gelirse tutuklayıp götürüldüğüne tanık olduk. Gözlerinizin bağlanıp, Reo diye tabir edilen askeri araçlara yüzü üstü yatırılıp, yanındakinin kim olduğunu bilmeden, dışardan bakıldığında içinin boş olduğunu sandığınız, oysa asker postallarının altında bizlerin olduğunu hiç fark etmediniz bile. Sevgi göstermek adına askerlere, belki de çoğunuz el salladınız.

Sizin hiç gözleriniz bağlı Filistin askısında canınız yandı mı? Ya da, elektrik şokuna maruz kaldınız mı? Ya da hayalarınıza kum torbaları bağlandı mı acımasızca. Dahası, genç kızlarımıza işkencenin en acımasız şeklini uyguladıklarını duydunuz mu?. O çığlıkları duymamak için kulaklarınızı ellerinizle kapatma gereği duydunuz mu? Y a da şöyle bir basit soru sorayım! Siz hiç ihanete uğradınız mı,yol arkadaşlarınız tarafından? Öldünüz mü hiç diri diri? Canınız yandı mı bizler ah çekerken? Erdal EREN'i hiç duydunuz mu? Hani yaşı büyütülerek,17 yaşında İDAM edilen evladımızı?

Sizin hiç mektuplarınıza ''GÖRÜLDÜ'' damgası vuruldu mu? Dört duvar arasında aylarca tek başınıza kaldınız mı hiç? Umuda sarılmanın ne demek olduğunu bilirmisiniz?

Siz hiç arkadaşınızı sonsuzluğa yolcu ettiniz mi? Ya da işkenceden tutmayan parmaklarınıza masaj yaptırdınız mı dostlarınıza? Her işkence sonucu gülmeyi denediniz mi faşizme inat.
Hani ekranlara çıkıp,''asmayalım da besleyelim mi'' diyen o paşa efendi var ya; işte beşi bir yerde paşa efendi yaptırdı bunları. İşte o ''beyfendi'' diye ortalarda gezinen zat yaptırdı bunları. Onlarca korumayla gezen paşa. Evinin beş yüz metre dahi yanına yaklaşamadığınız paşa ''efendi'' yaptırdı bunları.

O süreçle ölüm olağan oldu bizim ülkede. Çocuklar öldü, kadınlar öldü, işçiler öldü, insanlık öldü. Hani maden işçilerinin fıtratında ölüm olduğunu söyleyenler, işi Allaha havale etti.

Siz ULAŞ bebeği bili yomusunuz? Ulaş bebek madende yaşamını yitiren bir emekçimizin oğlu. Ulaş bebek Ayaz bebeğin aksine baba demeyi öğrense de '' babam'' diyemeyecek''.''kuru ekmek karşılığı da olsa minnetsizce alacağı'' baba parasını harcayamayacak. Seveceği kızı istetemeyecek, boynu hiç dik durmayacak. Fitrat meselesi.
Bunların sorumlusu 12 Eylül cuntasıdır. O cuntanın getirdiği yasalardır. O yasaları bugün uygulamaya koyup devam ettirenlerdir.
Darağacında, boyunlarını bedelsiz ipe uzatanlar bunlar olmasın diye öldüler. Sokak ortasında sorgusuzca katledilen ülkemin aydın yüzleri, sorumsuzca maden ocaklarında katledilmesin diye öldüler. İşkencehanelerde direnirken ölenler, direnenler asansör boşluğuna düşüp ölmeyesiniz diye öldüler.

Unutmayın! hiç bir zulüm cezasız kalmaz kalmamalı. Bir gün Mutlaka, ama mutlaka hesap sorulur... İşte o zaman insanlık onuru işkenceyi, işkenceciyi yenecektir.

 12 Eylül 1980 darbesinin 34.yılı..


  • Pazar 37.7 ° / 23.5 ° Güneşli
  • Pazartesi 37.7 ° / 25.6 ° Güneşli
  • Salı 38.7 ° / 26.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı