Saygı İle Anıyoruz

Saygı İle Anıyoruz

Türkler 1944 yılında liseden mezun oldu. Askerlikten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Aynı anda Bakırköy Emayetaş fabrikasına işçi olarak girdi. Böylece Türkler'in hayatında işçili

Saygı İle Anıyoruz…

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu başkanlığı yapmış olan Kemal Türkler, 1926 yılında Denizli'de yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu ve ilk gençliği çok zor koşullar içinde geçti. Küçük yaşlardan itibaren çıraklık yaparak hayatını kazanmaya başladı. Daha bu dönemde çırakların haklarının yılmaz bir savunucusu oldu.

Türkler 1944 yılında liseden mezun oldu. Askerlikten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Aynı anda Bakırköy Emayetaş fabrikasına işçi olarak girdi. Böylece Türkler'in hayatında işçilik dönemi başladı. Bir süre sonra işyeri temsilcisi oldu; böylece, sendikal yaşamı başladı.

Ancak ailevi sorunlar ve geçim sıkıntısı yüzünden Kemal Türkler, Hukuk Fakültesini 3. sınıfta bırakmak zorunda kaldı. 1953 yılına kadar gömlek terziliği yaptı. 13 Eylül 1953'de Türkiye Maden-İş Sendikasının Bakırköy yönetim kurulu üyeliğine seçildi. 19 Mart 1954 tarihinde yapılan Genel Kurul'da Maden-İş Sendikasının Sekreterliğine getirildi. Yine aynı yıl, sağlık sorunları nedeniyle genel başkanlık görevinden ayrılan Yusuf Sıdal'ın görevini üstlendi.
Böylece 1958 yılında Türkiye Maden İş Sendikası Türkiye genelinde örgütlenmeye başladı. 1960 Devrimi'nin getirdiği hak ve özgürlükler, sendikal çalışmaları hızlandırdı. 9 Ekim 1960 Türkiye Maden İş Sendikası, Milletlerarası Maden İşçileri Sendikaları Federasyonu'na üye oldu.

Kemal Türkler 1961 yılında Türkiye İşçi Partisi kurucuları arasında yer aldı. 15 Temmuz 1966'da sendikacı arkadaşlarıyla bir ortak karar alarak Sendikalararası Dayanışma Anlaşması (SA-DA) oluşturdular. Bu sendikalar şunlardı: MADEN-İŞ, BASIN-İŞ, LASTİK-İŞ, GIDA-İŞ. Bu sendikalar 15 Ocak 1967'de Türk-İş'ten ayrıldı ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nu kurdular.

Maden-İş sendikasından Kemal Türkler, Lastik-İş sendikasından Rıza Kuas, Maden İşçilerinden Mehmet Alpdündar, Basın-İş'ten İbrahim Güzelce, Gıda-İş'ten Kemal Nebioğlu, DİSK yönetim kuruluna seçildiler.
DİSK, ilk en geniş kitlesel tepkiyi sendikalar ve işçiler aleyhine olan 274 ve 275 sayılı yasaya gösterdi. 15-16 Haziran 1970 Türkiye işçi hareketinin kitlesel mücadelesinde aktif rol oynadı. İşçi sınıfının devasa gösterileri sonucunda sıkıyönetim ilan edildi. Kemal Türkler ve arkadaşları tutuklandı.

Bu dönemde Kemal Türkler ve DİSK, MESS grevini sürdürüyordu. Çeşitli yerlerde MESS patronu Turgut Özal ile toplu sözleşme pazarlıklarına otururlar ve hepsi de uzlaşmazlıkla bitti.
İktidarın Devlet Güvenlik yasa tasarısını getirmesi üzerine DİSK bu tasarıya karşı 16 Eylül 1976'da ülke düzeyinde genel yas ilan etti: İlk örgütlü genel grev başlamış oldu ve Kemal Türkler tutuklandı.
Devasa 76 1 Mayıs'ı son derece görkemli geçti. Egemenler bu durum karşısında dehşete kapıldılar ve 1 Mayıs'ları engellemek için çeşitli yöntemler düşünmeye başladılar. 77 1 Mayıs daha görkemli, daha büyük bir coşku ve büyük bir katılımla başladı. 1 Mayıs 77, 36 kişinin katledilmesiyle sonuçlandı..

Disk'in 6. Genel Kurul'unda 26 Aralık 1977 Kemal Türkler, DİSK genel başkanlığını kaybetti. 78’in 1 Mayıs'ında Taksim alanına Maden-İş başkanı olarak yürüdü. Egemen sınıf, Taksim alanını işçi sınıfına kapamaktan başka çare bulamadı. İstanbul'da sıkıyönetim ilan edildi.
1 Mayıs 79 işçi bayramı DİSK'in öncülüğünde İzmir'de kutlandı. 19 Aralık 1979'da yapılan Maden-İş sendikasının, 23. Genel Kurulunda, Enternasyonal Marşı'nın okunması nedeniyle tutuklandı.
1980 1 Mayıs, DİSK'in öncülüğünde İzmir'de kutlandı. Egemenler 1 Mayıs'ların kutlanmasının engellenemeyeceğini anladı. İşçi sınıfının önderlerine her türlü saldırıyı düzenledi. Türkler, faşizm'e olan mücadelesini bir an olsun bırakmadı. O, emekçilerin, işçilerin can düşmanı faşizmin, ne demek olduğunu iyi biliyordu.

11 Temmuz 1980'de Gönen'deki Genel Yönetim Kurulunda ölümünden on gün önce yaptığı konuşmada: "Ülkemizde bu kanlı planı bozacak, faşizm tehlikesini yok edecek güçler ve olanaklar vardır. Faşizmi tüm örgüt ve yuvalarıyla yok etmenin, bunalımdan kesin kurtulmanın, ülkemizin ve halkımızın sorunlarını çözümlemenin yolu da anti-faşist, anti-emperyalist, anti-tekel, anti-şoven güçlerin cephesinden, bu cephe güçlerinin ortak iktidarından geçiyor. Gerçek kalıcı çözüm sosyalizme açılan ileri demokratik iktidarın kurulmasıdır" diye sesleniyordu.

1980 2. Bölge Genel Kurulunda yaptığı konuşmasında, "faşist olayların kökü devlet aygıtından faşist unsurlar temizlenmeden, MHP ve faşist odaklar dağıtılmadan kazanılamaz. Faşist tehlikeyi bertaraf etmenin yolu tüm demokrasi güçlerinin aktif katılmasıyla seferber edilecek bir eylem birliğinden geçmektedir" diyordu.

Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980'de katledildi. Katili ülkücü faşist Ünal Osmanağaoğlu, 12 Eylül sonrasında yurt dışına kaçtı. Sonra sanki aranmıyormuş gibi Türkiye'ye döndü. Susurluk olayı öncesinde Abdullah Çatlı'yla buluştuğu iddia edildi. Kuşadası'nda kardeşinin kimliğiyle yaşarken, 1999'da yakalandı ve 7 kez müebbete çarptırıldı.

İşlediği tek cinayet Türkler suikasti değildi, 1978'de 7 sosyalist öğrenciyi Ankara Bahçelievler'de vahşice öldüren katillerden biriydi. AKP Hükümetinin yargıda yaptığı düzenlemeye son dakikada sokulan bir madde ile serbest bırakıldı. MHP lideri Devlet Bahçeli ise serbest bırakılan katile iftar yemeği verdi. Faşist katil 2014'te öldü.

 


  • Cumartesi 16.1 ° / 9.6 ° Güneşli
  • Pazar 13.7 ° / 2.7 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazartesi 5.3 ° / 0.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı