Tarih: 16.04.2012 14:31

Sarı Köpek sözleşmeleri yüz yıl sonra hortladı

Facebook Twitter Linked-in



Sarı Köpek sözleşmeleri yüz yıl sonra hortladı

Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde taşeron işçilere dayatılan iş sözleşmelerinde, suç olmasına karşın sendikaya üye olmanın yasaklandığı ortaya çıktı.

AÇIKÇA SENDİKA ÜYE OLMAK YASAKLANMIŞ
Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin taşeron şirketi M.N.A. LTD. ŞTİ. Simge LTD.ŞTİ. ARC LTD. ŞTİ. Adi İş Ortaklığı, emekçilerin örgütlenme özgürlüğüne yüz yıl önce rastlanan bir sözleşme biçimiyle saldırdı.
Taşeron şirket hastanede çalışan 1000'e yakın emekçiye dayattığı 'Belirli İş Sözleşmesi'nde yer alan 2 maddede açıkça sendika üye olmayı yasakladı.
 
Oysaki “Sarı Köpek Sözleşmeleri” adı verilen bu tür sözleşmeler yıllar önce ABD ve Avrupa’da yasaklandı, Türkiye’de de anayasa ve iş kanununa göre işçilerin sendika üyeliğinin engellenmesinin suç teşkil ettiği biliniyor.

BİLİM YUVASINDA ANAYASAL SUÇ
İşçi sınıfının mücadeleler sonucu kazandığı örgütlenme özgürlüğü hakkına, Anayasa ve yasalarca güvence altına alınmasına karşın bir bilim yuvasında böylesine açıkça biçimde saldırılması, taşerona bağlı sağlık emekçilerinin örgütlendiği Devrimci Sağlık-İş Sendikası'nın tepkisini çekti.
 
Devrimci Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu konuyla ilgili BirGün'e yaptığı değerlendirmede, "Sözleşmeye, açıkça sendikal örgütlenme yasağı konması ve bunun bir sözleşme hükmü olarak 2 ayrı maddede düzenlenmiş olması çok açıkça bir anayasal suç"dedi.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK
Hukukçularla görüştüklerini ve taşeron emekçilere sözleşmeyi imzalamamaları konusunda uyarılarda bulunduklarını da söyleyen Çerkezoğlu, bu hafta içinde taşeron şirket hakkında suç duyurusunda bulunarak eylemlere başlayacaklarını duyurdu.

ASIL İŞVEREN SAĞLIK BAKANLIĞI
Ayrıca üniversite ve devlet hastanelerinde çalışan emekçilere dayatılan tüm sözleşmelerin aslında hukuksuz olduğunu belirten  Çerkezoğlu, hastanelerde asıl işverenin Sağlık Bakanlığı olduğuna dikkat çekerek hastanelerdeki sözleşme sistemi konusunda şu şekilde bilgi verdi: “ İşçiler aynı hastanede yıllarca çalışır. Ama kağıt” üzerinde yapılan sözleşmelerle işçilerin yıllık izinleri, fazla mesaileri, tazminat hakları gibi kazanılmış hakları ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki bütün sağlık alanında asıl işveren Sağlık Bakanlığı’dır, bu ihaleler bütünüyle hukuksuz. 20’ye yakın üniversite ve devlet hastanesinde gerek bakanlık gerek yargı kararlarıyla kişilerin ilk işbaşı yaptığı tarihten itibaren Sağlık Bakanlığı işçisi olduğu kesinleşmiş durumda. Biz artık bunların uygulanmasını istiyoruz.”

HASTANELERİN VE BAKANLIĞIN ÖNÜNDE EYLEM
Çerkezoğlu bunların dışında, “Taşeron İşçi Değil, Sağlık İşçisiyiz” adı altında bir kampanya yürüttükleri bilgisini verdi. Çerkezoğlu,  İstanbul Okmeydanı Hastanesi’nde ilk sağlık çadırını açtıklarını,  Koşuyolu ve Balcalı hastanelerinin bunu takip ettiğini   24 saat hastanelerde kurdukları çadırlarda olduklarını söyledi.
Çeşitli illerde çadır eylemlerine devam edeceklerini söyleyen Çerkezoğlu, 22 Nisan’dan sonra Sağlık bakanlığı önüne kuracakları çadırları sağlıkta taşeron çalıştırma ortadan kalkana kadar kaldırmayacaklarını kaydetti.
 
Sarı Köpek sözleşmesi nedir?
Sanayi devrimini gerçekleştiren Burjuvazi, özellikle Avrupa'da iktidarları birer birer ele geçirirken, yeni icatlarla üretimi küçük atölyelerden yoğun-emek çok işçi çalışan fabrikalara dönüştürmüştü. İşçilerinde evvela dernekler, daha  sonrada sendikalarda örgütlenmelerini önlemek amacıyla sarı kağıt üzerine işe girerken işçiye "hiçbir dernek ve  sendikaya üye olmayacağına" dair bir sözleşme imzalatırdı.bu sözleşmeye üzerine yazılan kağıdın rengi nedeniyle "SARI KÖPEK MUKAVELESİ" denirdi

Taşeronun temel hedefini sağlık emekçileri boşa çıkarttı
Taşeronlaştırmanın temel hedefinin işçileri örgütsüzleştirmek olduğuna dikkat çekerek konuşmasına devam eden Çerkezoğlu, “Taşeron sistemi aynı zamanda örgütsüzleştirme ve sendikasızlaştırma operasyonudur. Ama taşeron işçiler sağlık alanında yıllardır örgütlenerek sendika çatısı altında mücadele ederek bunun böyle olmadığını açığa çıkarttı” şeklinde konuştu.

AKP’nin gerçek yüzünü bu sözleşme gösteriyor
Marmara Üniversitesi Hastanesi’nde böyle bir sözleşmenin yazılabilmesinin AKP iktidarının demokrasi anlayışını da gösterdiğini söyleyen Çerkezoğlu, “Referandumda Başbakan ‘Evet’ denilmesini isterken en fazla kullandığı argüman ‘Birden çok sendikaya üye olabileceksiniz’ şeklindeydi. Ama şahit olmaya devam ediyoruz, bir sendikaya bile üye olduğunda, insanlar kapının önüne konuluyor.  Şimdi sözleşme maddelerinde bu yasakçı mantık kendini açıkça gösterebiliyor. İşte AKP demokrasisi budur” dedi.  Meclis’ten birbiri ardına geçirilmeye çalışılan sendika yasalarına da değinen Çerkezoğlu, “Kamu emekçilerine ‘TİS hakkı vereceğiz’ demişlerdi. Ama şu anki düzenlemede görüyoruz ki mevcut toplugörüşme düzenlemesinden daha geri ve tamamen AKP’nin kendi güdümünde bir sözleşmeyi kuran bir yasal düzenleme getirildi.  Şu anda  Mecliste bulunan Toplu İş İlişkileri Yasası taslağı ile de sendikalar bütünüyle kuşatma altına alınmak isteniyor” şeklinde konuştu. Çerkezoğlu ayrıca taşeronlaştırmaya ve AKP hükümeti ile sermayenin emek düşmanı politikalarına karşı birlikte mücadelenin öneminden ve gerekliliğinden bahsetti.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —