Yıllardır diyoruz ki kontrollü muhalefet....
Bu kadar kötü yönetilen ülkede CHP oyları neden artmıyor diye sorduğumuzda, örgütlerin önünde bir çalışma programı yok dediğimizde, örgütler sadece birilerini vekil ve belediye başkanı olma basamağı olarak kullanılıyor dediğimizde, koro halinde bazı yandaşlar bize tepki gösterirdi..."Kaçak" olduğu haberleriyle gündemde olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı Rönesans Holding yaptı ve ortaklarından biriside Şam yapı- Tekinin ailesinin şirketi...vay Tekin sen neymişsin yahu.
Şimdi yine bazı Belediye Başkanlarını, il ve ilçe başkanlarını eleştirdiğimizde birileri karşımıza çıkıyor...
Oysa biz hepsini tanıyoruz, ne olduklarını biliyoruz...
Tıpkı Tekin Bingöl'ü tanıdığımız gibi...
Bu yandaşlar CHP içinde organize olmuş, mutlu muhalefet dediğimiz yağmadan pay alanlardı...
Ülke yağmalanıyor ve yağmaya karşı halkı örgütleyecek güç ise sessiz sedasız bir kenardan seyrediyordu...
Ve işte bugün eğer Halk bu kadar yoğun bir AKP reddi yaratmasa muhalefetin bir halt edeceği yoktu...
Nedeni ise işte CHP örgütlerini böyle müteahhitler ve simsarların yönetmesi, para gücü ile bir hegomanya kurmaları idi...
Ne yaparsak yapalım bu çıkar ilişkileri üzerine kurulmuş yapıyı kıramadık...
İşte İstanbul Büyükşehir Belediyesinde son yaşanan olay bunu açıkça gösteriyor...
Biz haklıydık, her zaman olduğu gibi...
Simsarlar ve müteahhitler yıllardır bu ülkeyi AKP iktidarına mahkum etmişlerdi ve bunu da kontrollü muhalefet ile sağlamışlardı...
İl, il örgütlendiler tüm örgütleri kontrol altında tuttular...
Ve o yüzden CHP'de önseçim ve parti içi demokrasi rafa kalktı...
Her yere kendi adamlarını yerleştirmek için buna mecburdular...
CHP içindeki işbirlikçi anlayışın temsilcileri AKP'li müteahhitlerle ortaklık kurmuşlar, beraber parsadan bir pay alıyorlar...
Bu sadece Tekin Bingöl ile de sınırlı değil ama işin baş mimarı odur...Örgütleri kendi yandaşları ile ördüler ve karşı çıkanları uzaklaştırdılar...
Ve bu nedenle CHP bir türlü etkin bir rol oynayamadı... Kontrollü mutlu muhalefet...
Yıllardır CHP'nin örgütlenmesi bu adama emanetti...
Ve İstanbul Belediyesinde İSBAK Genel Müdürü olan ortağını bu defa tekrar genel müdür atattıran da odur...
Baktılar ki tepkiler yüksek, geri adım attılar...
Peki böyle oluca tüm sorunlar çözüldü mü?
Kaç tane böyle sağcı belediye başkanı, meclis üyesi, milletvekili var bu örgütte?...
AKP ile işbirliği yapan ve ticaret yapan, avukatlıklarını yapan daha ortaya çıkmamış ne kadar gizli yandaş var?
Yıllardır örgütleri dizayn ettiler ve iktidarı meşrulaştırdılar...
Çökmüş bir ülkeden, bu yoksul halkın soyulmasına göz yuman bu tip adamlar hala örgütler içindeki ağırlıklarını koruyor çünkü bu örgütleri o dizayn etmişti...
Ve utanmadan Akp'li ortağını tekrar CHP'li olan İstanbul Büyükşehir Belediyesinde İSPAK Genel müdürü yapmaya çalıştı...
İşte CHP'nin gerçek sorunu bu, müteahhit ve simsarlardan kurtulmalı, solcu beyinleri örgütlerin başına getirmeli...
İşte görüyorsunuz ki yok birbirlerinden farkları...
Muhalefetin işi iktidarı ve yaptıklarını meşrulaştırmak olmamalı...
Bizim hırsızımız onlarınkinden kat kat daha kötüdür, hiç bir hırsız bizim HİÇ BİR ŞEYİMİZ olamaz...
Bülent Karagöz...
İşte Tekin Bingöl'ün marifetleri....
Ataması kamuoyunda yankı yaratan İSBAK Genel Müdürü Bahaddin Yetkin'in CHP'li Tekin Bingöl'ün kardeşiyle ortak olduğu anlaşıldı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İSBAK'a atadığı AKP'li Bahattin Yetkin'le ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı.
Yetkin'in CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl'ün de ortak olduğu aile şirketinin kurucusu Sertaç Bingöl'le ortak olduğu öğrenildi.
İTO kayıtlarına göre Sertaç Bingöl ile Bahattin Yetkin, NOVELTY adlı Avcılar merkezli bir şirket kurmuş ve ihaleler almış.
Sertaç Bingöl, AKP'li Melih Gökçek'in belediye başkanlığı döneminde Ankara'nın giriş kapılarını da yapmasıyla gündeme gelmişti.
İTO kayıtlarına göre Sertaç Bingöl ile Bahattin Yetkin, NOVELTY adlı Avcılar merkezli bir şirket kurmuş ve ihaleler almış.
Sertaç Bingöl, AKP'li Melih Gökçek'in belediye başkanlığı döneminde Ankara'nın giriş kapılarını da yapmasıyla gündeme gelmişti.
................
AKP iktidarının haklı olarak en çok eleştirilen başlıklarından birisi ihaleler ve ihaleler çevresinde dönen rant. Bu dönemde birçok yandaş müteahhit işlerini büyüttü, Türkiye’nin en büyük şirketleri arasına girdi.
Gelin görün ki...
Yandaş olmayan bir isim de benzer haberlere sık sık muhattap olmakta.
O isim; CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl.
Konumuz; CHP'li Bingöl'ün ailesinin şirketi...
Tekin Bingöl’ün kardeşi Atilla Bingöl’ün sahibi olduğu ŞAM Yapı hakkındaki iddiaları ilk olarak Hürriyet yazarı Yalçın Bayer dile getirmişti. Gazeteci Bayer 14 Eylül 2015’teki köşesinde “Bir de Tekin Bingöl var. Kardeşi Melih Gökçek’in Osmanlı kapılarını yaptı. Hem de davet usulü. Tamı tamına 25 milyon TL tutarında. Kılıçdaroğlu’nun ‘kaçak saray’ diye gitmediği Beştepe’nin taşeron firması olduğu iddialarına sonra geleceğiz. Arınç’ın dediği gibi Allah CHP’ye de verdikçe veriyor” iddiasında bulunmuştu.
SARAY'IN ŞİRKETİYLE ORTAK İHALELER
"Kaçak" olduğu haberleriyle gündemde olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı Rönesans Holding yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bingöl'ün ailesinin şirketi ŞAM Yapı ile Rönesans Holding arasındaki ilişki ise, Bayer’in iddiasındaki “Beştepe’nin taşeron firması” olmakla sınırlı kalmadı.
Zira...
ŞAM Yapı, Türkiye’nin çeşitli illerinde, Rönesans Holding ile birlikte hastane ihalelerine de girdi. İki şirket toplam 4 hastanenin ihalesini aldı.
İki şirketin aldığı ihalelerden Bursa Entegre Sağlık Kampüsü ve Elazığ Entegre Sağlık Kampüsü inşaatı devam ederken, Adana Şehir Hastanesi ile Yozgat Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin çalışmaları tamamlandı....