SİZİ GİDİ BİRTAKIM MEDYA SİZİ (!)
“açtım kırkıncı kapıyı
gördüm ki atın önünde et
titrer biryerleri zamanın
kırdım kırkıncı kapıyı
gördüm ki itin önünde ot
……………..
…………….
kentlerin varoşlarında sanki kurt sürüleri
tanrıya filan değil
allı morlu ışıklara dönük yüzleri
konuşur elleri ekmek ekmek
takırdar çeneleri
ölüm yakın
lokman uzak
anlamak yasak değildi benim ülkemde
anlatmak yasak
adına grev diyorlardı
adına gecekondu
bir şey dolaşıyordu aramızda seslisoluklu
yaşıyorduk onu biz - dinine allahına kitabına dek
yaşıyorduk yağmurda yaprak gibi her zerremizde
ölmek yasak değildi yoluna onun
adını koymak yasak
tutmuş troya atları subaşlarını
madalyalı seyisleri emperyalizmin
ak taşın üzerinde iki damla kan
biri memet
öbürü memet
'arayerde bu kan nedir
dost dost dost'
görmek yasak değildi benim ülkemde
göstermek yasak
………..
…………………….” Hasan Hüseyin Korkmazgil
Bu ülkede her daim bir şeyler yasak oldu.
Bizim demokrasimiz bir yasaklar demokrasisi. Bizim cumhuriyetimiz bir yasaklar cumhuriyeti oldu hep.
Ama en çok “hak” demek, hak istemek yasak oldu. “Özgürlük” demek, özgürlük istemek, özgürce bir şeyleri ifade etmek yasak oldu benim ülkemde. Kurban olduğum Hasan Hüseyin Korkmazgil ne güzel yazmış: Görmek yasak değildi benim ülkemde, göstermek yasak.
Ne anladınız siz bu sözlerden?...
O kadar özgürleştik ki AK Parti ile, yasaklara yeni yasaklar eklendi benim ülkemde. Artık “Atatürk” demek, hatta “ben Türk’üm” demek yasak.
O kadar özgürleştik, o kadar sivilleşti ki, paşalara terörist diyoruz, teröriste paşa.
O kadar sivilleştik, o kadar özgürleştik ki; bu ülkede cumhuriyeti ortadan kaldırmak istedikleri için pek çok kez kapatılmış olan iki parti kafa kafaya verip “Yeni ve Özgür Anayasa (!)” yapmak için bir araya geldiler.
O kadar sivilleştik ve o kadar özgürleştik ki; bu ülkeyi bölmek isteyen bir örgütün lideriyle “yeni yol haritası” yapıyoruz.
O kadar özgürleştik ki; APO’nun adını “İmralı” diye değiştirdik.
O kadar sivilleştik, o kadar özgürleştik ki, Fidan gibi MİT görevlilerimiz İmralı ile özel görüşmeler yapıp ondan icazet alıyorlar.
O kadar özgürleştik ki, bu ülkenin kurucusunun adını konuşmak, üniter bir Türk devletinden bahsetmek dışında her türlü bölücü hareket, düşünce ve icraat serbest hale geldi.
O kadar özgürleştik ki…Cumhuriyetin bakanları cemaat liderlerinin elini öpüp, yeni padişah için hayır duaları talep ediyor (!)
O kadar özgürleştik ki…
Canım bu kadarı da fazla.
Yani özgürlükler bu kadar genişledi diye, bu kadar sivilleştik diye (!) İMRALI ile yapılan gizli görüşmeleri de basına sızdırmak gibi bir özgürlük (!) olabilir mi?
Yani şu medya da çok ayıp ediyor. Tayyip Amca’larına sormadan böyle bir şey yazılıp kamuoyuna duyurulur mu?
Çok ayıp çok. Siz kim oluyorsunuz da Tayyip Amca’nın izni olmadan gizli gizli yapılan ülkemin satışını herkese duyurursunuz? Sizi gidi birtakım medya sizi (!). Siz zaten hiçbir zaman Tayyip Dayı’nın yanında olmadınız.
Sizi gidi birtakım medya sizi… Siz bu ülkenin başbakanının İmralı ile nasıl pazarlık yaptığını görebilirsiniz. Bu ülkenin cemaatler, şıhlar, dervişler, müritler, kadılar müftüler devleti haline getirilmekte olduğunu da görebilirsiniz.
Bilmiyor musunuz ki; bunları görmek yasak değil benim ülkemde göstermek yasak?...
06.03.2013
Mümtaz TEMİZ
mumtaz.tem@hotmail.com