Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu Medeniyet Gerilemesi Yaşıyoruz'

Tarih: 7.12.2019 13:00:02 0 Yorum

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, İyi Parti Esenler İlçe Başkanlığının düzenlediği panelde “Küresel İklim Değişikliği ve Afet Yönetimi’ni&rdq

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun konuşmasından satır araları…
Yönetenler bizi öldürmek istiyorlar…”Bakınız deprem toplanma alanları diye bize gösterilen yerler, parklar ve bazı yeşil alanlar, bahçeler. Yanlış buralar toplanma alanları olamaz. Gitsinler Japonya’ya bu işi nasıl halletmişler görsünler. Şansa yaşıyoruz… Depremde herkes kendi derdine düşecek, onun için deprem eğitimi ama herkes bu eğitimi almalı.

Deprem, volkanik patlama gibi çok önemli doğal afette yer altı sularını kullanmak gerekir ancak kar yağmayınca yer altı suları da beslenemiyor. Bu durumda biz, yer altı sularını aşırı derecede tüketiyoruz. Herhangi bir afet anında bizim sigortamız da kalmıyor.

“MEDENİYET GERİLEMESİ YAŞIYORUZ”
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Hortum olunca selfie çekiyoruz, gök gürültüsünü duyunca ağacın adlına koşuyoruz. Doğanın en büyük düşmanı olan insanlardır. Eğitim, eğitim…eğitim…ağaçları, kuşları, böcekleri yok ediyoruz. Ağaçlar, kuşlar, böcekler biz olmadan yaşar ama biz onlar olmadan yaşayamayız. Bizler medeniyet gerilemesi yaşıyoruz.

Şansa yaşıyoruz…
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Küresel iklim değişiminin önemli etkileri artık kabul edilebilir bir bilimsel belirsizlik ölçüsü ile tahmin edilebilmektedir. İklim değişiminin birçok olumsuz etkisi şuan görülmekte ve gelecek 100 yıl içinde daha fazla gerçekleşecektir. Bu zaman aralığı için afet hazırlıkları, tıbbi müdahaleler, alt yapıda değişiklik, finansal yatırımlar, anlaşmalar için görüşmeler, vb. için yoğun çalışmalar yapılması gerekir. İklim değişimi tüm dünyayı, coğrafyayı, sosyal, politik ve ekonomik olarak etkileyecektir. Hukuk, iş, sağlık, bilim, sosyoloji, politik ve dini kurum ve kuruluşlar da bu değişimin kötü etkileri ile yüzleşmek zorunda kalacaktır. Bu nedenlerden dolayı, küresel iklim değişimin ortaya koyduğu tehditler karşısında, bireyler, yerel ve ulusal yöneticiler ile birlikte her türlü kurum ve kuruluşların faaliyetleri saygın, şerefli, dürüst, ahlaki ve etik olmak zorundadır” diyerek konuşmasına devam etti...