Prof. Dr. Eyidoğan: Son kalan yeşil alanı nasıl yağmalarız mantığı var
Validebağ Gönüllüleri Derneği tarafından düzenlenen “Validebağ korusu’nda jeotermal sondaja hayır” isimli panelde konuşan emekli Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Validebağ’da yapılmak i
Prof. Dr. Eyidoğan: Son kalan yeşil alanı nasıl yağmalarız mantığı var
Validebağ Gönüllüleri Derneği tarafından düzenlenen “Validebağ korusu’nda jeotermal sondaja hayır” isimli panelde konuşan emekli Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Validebağ’da yapılmak istenen jeotermal sondaj ile İstanbul’un son kalan yeşil alanını nasıl yağmalarız mantığı ile yapıldığını söyledi.
Validebağ Gönüllüleri Derneği, Validebağ Korusu’nda Jeotermal sondaj yapılmasına karşı Kadıköy Koşuyolu Gönüllüevi’nde “Validebağ korusu’nda jeotermal sondaja hayır” isimli panel düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı panele, emekli Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ve KHK ile ihraç edilen TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Karabulut konuşmacı olarak katıldı.
‘İSTANBUL’UN ALTINI OYACAKLAR’
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, jeotermal sondaj adı altında yapılması planlanan projenin gerçekleşmesi halinde İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakalarının altını oyacaklarını belirterek, “Doğal jeotermal su bulunmayan yerlerde ‘Geliştirilmiş jeotermal sistem' ile yeri en az 3 kilometre delmeniz lazım. Çünkü her 33 metrede sıcaklık yerin altında 1 derece artar” dedi. Bu tür kuyuların maliyetinin 3 ila 5 milyon TL arası olduğunu kaydeden Eyidoğan, “Bunu yapmak için yerin altında 100 dereceye inene kadar soğuk su basılıyor. Soğuk su ısındığında başka bir sondaj ile de o soğuk suyu sıcak olarak alınacak. Tabi yukarı gelene kadar ne kadar soğuyacak ve bu nasıl kullanılacak belli değil. Hayal üzerine fikir geliştiriyoruz” diye konuştu.
‘YÜZLERCE MİKRO DEPREM MEYDANA GELECEK’
Bu işlemi gerçekleştirmek için tonlarca suyun harcandığını ve her sondaj başına olimpik havuz büyüklüğünde çamur havuzlarının yapıldığını aktaran Eyidoğan, bunun getireceği çok büyük çevre kirliliklerinin olacağını vurguladı. Türkiye’de çevre ile uyumlu kapalı sondajın olmadığını dile getiren Eyidoğan, çok büyük alanlarda kurulan vahşi sondaj sistemini olduğunu söyledi. Bu proje ile “Acaba İstanbul’un son kalan yeşil alanları nasıl yağmalanır” mantığı ile hareket edildiğine dikkat çeken Eyidoğan, “Bu zorlama yoluyla yapılan yöntemler yüzünden yüzlerce mikro deprem olacak” dedi.
‘YALOVA’DAKİ TERMALLER GİBİ DEĞİL’
Yrd. Doç. Dr. Savaş Karabulut ise, jeotermal sondaj projesini kentsel dönüşüm ile beraber yapılacağını aktararak, Validebağ dışında birçok yerde de yapılmasının planlandığını söyledi. 3 kilometreden belki daha derinde sıcak su üretiminin yapıldığını dile getiren Karabulut, “Çevreye bu kadar zarar verecek bir şeyi, OHAL gündemiyle çıkıp kamu yararı diyerek geçirebiliyorlar. Bunlar Yalova’daki gibi termal kaplıcalar sularından değil, bunların sonuçları petrol kuyularından çok daha vahim” dedi. Jeotermal’e karşı olmadıklarını ifade eden Karabulut, bu yapılan sondajın jeotermalle ilgisinin olmadığını ve çevreye ve fay hatlarına zarar veren bir uygulama olduğunu belirtti.