Özgecan için kadınlar meclise

Özgecan için kadınlar meclise

Hüseyin Koç Yazdı

Özgecan için kadınlar meclise

Özgecan’ı utanarak hem de erkekliğimizden utanarak, insanlığımızdan utanarak uzun bir yolculuğa gönderdik. Özgemizden özür dilemek, bu özrü haykırmak istiyorum. Biz Özgecan’larımızı bu sistemin mağduru ettik. Kurulmuş hukuk düzeni, süslenmiş sokaklar, her şey bizim için, her şey özgecan’ımız için diye hava atanlar yaptığınız yanlışlarla cana kıyanlar iyi diye bizlere yutturduğunu zannettiğiniz her şey kötü çıktı. Özgecan’ı,  aramızdan alan bu sistemin beslediği vahşi yaratık ve insanlıktan nasiplenmemiş kişileri siz yarattınız. Utanıyorum sizden, utanıyorum bu vahşi yaratıklardan ve utanarak bu bebeğimizin vahşice ölümüne yüreğimiz yanıyor. Aramızdan alınışını kalbimize basarak gözyaşlarımızı akıtıyoruz “Cennet anaların ayağının altındadır” sözünü hatırlayarak.
 
Özgecan’in vahşice ölümü bu sistem içindeki aktörler başta olmak üzere herkesi iyilik meleği yaptı. Geçmişte olduğu gibi Timsah gözyaşı dökenler ve kısa bir sürede unutulanlar, unutturanlar, ülkemin iktidarları, yönetenleri bu günahın altından kalkamayacak olanlar, olmaz olun. Biliniz ki iki elimiz yakanızda. Bu canavarı siz yarattınız. Biz erkekliğimizden utandık. Ya siz!
 
Reformcu iktidar hesap vermeli. Döneminizde eğitim sistemi allak bullak oldu, yargı ayaklar altına alıntı, devletin tüm kurumları partileşti, sokaklar korkumuz oldu, devlet eli ile işlenen cinayetler, eli bıçaklı, köşe başları uyuşturucu satıcıları ve uyuşturucu müptezeli olmuş gençlerle kuşatılmış ve yarınından umudu olmayan bir halk yığını yaratanlar bugün gözyaşı döküyor. Söyledik “bu sistem vatansever değil vatan haini, insan sever değil toplum düşmanı” yetiştirir. Bunların varsa yok sası başa takılan bir bez parçası. Geçmişi unuttunuz, Soma faciası, gezi katliamı, iş kazaları ve yargısız infazları, bari bunu unutmayın. Zaten unutma şansınız yok! Bu utanç ömür boyu yakanıza asılı kalsın, madalyanız olsun.

Çocuklarımızı bırakın, bizler sokaklarda, akşamları hava karardığında korkusuzca dolaşabiliyoruz mu? Bu ülkede yaşamaktan dolayı huzurlu mu’yuz? Bir hukukunuz bir sosyal projeniz mi var. Kültürel bir çalışmanız mı var. Ülkem yangın yerine dönmüş, huzuru, güveni paketlerle, polis şiddeti ile kanunlarla sağlamak isteyenler bu cinayetleri bırakın önlemeyi çoğalmasına ışık yakanlardır. Ne kadar çok cinayet işlersen o kadar kahraman olur ve destan yazarsın derseniz ve bu zihniyette diretirseniz, bunun adı faşist düzen, yönetenlerin ise katiller olurlar. Devletin adı ise polis devleti olur.
 
İşte tam zamanı, CHP bir yol haritası çizdi. Siz de tepkilerinizde samimi iseniz “işlenen bu vahşetin adı "erkek” olduğuna göre kimliğinizi içinizden söküp adamayacağınız bir gerçek, ama gelin şu mecliste ilk defa bir işi yapın hem de CHP’nin yaptığı gibi, kimliğinizi değiştirmeden çok şeyin yapıtlığını gösterin. Kadınlarımızı yüce meclise taşıyacak yasaları çıkarın ki belki bu günahınız biraz hafifler.Bu sapık cinayetlerinin utancını azaltabilmenin tek yolu kadınları hayata ve siyasete aracısız kotasız taşıyarak yönetim kadrolarında olmalarını sağlamaktır.
 



  • Pazar 30.5 ° / 19.8 ° Güneşli
  • Pazartesi 31 ° / 20.2 ° Güneşli
  • Salı 31.6 ° / 21.3 ° Güneşli