Esenler Cemevi Başkanı Cemal Özdemir, 2013 yılında yanı daha dün AKP'li Mehmet Metiner'in katıldığı bir programda Alevi inancına, cemevine ve Kızılbaş Alevilere hakaret ediğini bugün ise AKP’li İBB Meclis Üyesi ve
Esenler Cemevi Başkanı Cemal Özdemir, "Kızılbaş Alevilerin ibadet yeri bin yıllardır cemevleridir. Bizim ibadet şeklimize ve ibadethanelerimiz olan bir konuda kimsenin fikir yürütmeye, tanım yapmaya, kural, kaide koymaya veya ibadet şekli izah etmeye hakkı yoktur. Son günlerde Aleviler için gerçek dışı söylenen sözleri ve söyleyenleri şiddetle kınıyorum. Bağlı olduğumuz Alevi Dernekler Federasyonumuz bu konuda “Cemevleri Kızılbaş Alevilerin ibadethanesidir” başlığıyla bir açıklama yayımladı” dedi.
ALEVİ DERNEKLER FEDERASYONUNUN YAZILI METNİ ŞÖYLE…
“Metiner, kendisine ezberletilen birkaç şematik sözle demokrat kılığına girmiş bir amigodur (kendi seyircisini coşturan kimse). İktidarın şımartıp medyaya saldığı bu zat, kimliğine sahip çıkacak kadar korkak bir devşirme (iktidar tarafından eğitilmiş), İslamcı olmayacak kadar da kişiliksizdir; yani aslında o pragmatisttir (faydacılık, yararcılık uğruna gerçeği kabul etmeyen).
Mehmet Metiner ve gibileri Alevilere çatıyor. “Cemevleri terör yuvası” dedi. “Adam, ‘ben buraya cemevi yaptım, devlet de buna ibadethane mi desin?” dedi. “Alevi dedeleri ‘ayin’ yapıyor” dedi. “Alevilerin yemeği yenir mi yenmez mi” tartışması ile Alevi toplumunu aşağılamaya çalıştı. “Cemevleri uydurmadır” diyen Murat Özer’e destek verdi”
“FETİHÇİ ZİHNİYETİN” TEMSİLCİLERİ
İşte her seçim öncesi AKP’nin seçim tanıtım broşürü olan bu zatlar, Sünni İslam’ın siyasi anlayışı olan, “farklı toplumları devlet eliyle Sünnileştirme ve fetihçi zihniyetin” temsilcisidir. Dolayısıyla özgürlüğü ve demokrasiyi dinsizlik olarak, Alevilerin kendi ibadethanelerine sahip çıkmalarını ise kendine dert olarak görüyor.
Evet, sevgili canlar;biz Alevilerin ibadet, kültürel ve sosyal merkezleri olan cemevlerinin mevcut koşullarının resmi hukuk statüsüne göre tanınmaması, çeyrek yüzyıldır Türkiye’nin en önemli siyasi ve demokratik sorunlarından biridir.
Ülke nüfusunun yaklaşık %20 kısmını oluşturan ve devletle hiçbir mali ilişkisi olmayan Alevi inanç kurumlarının, eşit yurttaşlık, tanınma talepleri ve özellikle cemevlerinin ibadethane sayılması konusundaki istekleri ve ısrarı sadece özgürlük adınadır. Bu duruş, inanç özgürlüğü anlamındaki hak ihlalleri yapan birçok kesimi ve özellikle devlet-din ilişkisini Sünni İslam’a göre kurgulayan AKP ve onun yandaşlarını rahatsız etmektedir. Ancak bizler bireysel inanç konusundaki mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz, asla geri adım atmayacağız, uydurma iftiralara boyun eğmeyeceğiz.