Madenler işçilerimize mezar oluyor, trafikte yollar kan gölüne dönmüş. Sokaklar sessiz ve patlamaya hazır bir bomba, ülkenin doğusuyla batısı neredeyse birbirinden koptu kopacak.
Onlar senin bildiğin gençlerden değiller
Madenler işçilerimize mezar oluyor, trafikte yollar kan gölüne dönmüş. Sokaklar sessiz ve patlamaya hazır bir bomba, ülkenin doğusuyla batısı neredeyse birbirinden koptu kopacak. Devlet batıda aslan doğuda kedi, boğaz’da tekne batıyor, teknede bulunanların yapancı olup olmaları önemlimi? Neticesinde ölenler insan. Beyefendi çıkmış sigara yasak, Allah aşkına uğraştığı işlere bakarmısınız.
Esenler'e gelişi balon, dönüşü ise olay oldu. Gittiği yerlerde gezmesi ise koruma ordusunun gölgesinde halka her seferinde işkence ve zülüm oluyor. Bir yeniçeri korkmadan padişaha “mağrur olma padişahım senden büyük Allah var” sözünü bugün devlet büyükleri kulaklarına küpe yapmalılar.
Cumhurbaşkanı kendisini ulaşılmaz, büyük bir kişilik olduğunu zannetmesi bence yanılgıdır. Unutmasın kendisinden büyük olan halktır. Cumhurun başı düşünmeden, dayatmalarla ve kafasındaki tek tip insan yaratma hayalleri ile yanıp tutuşuyor. Unutmasın “ Böyle gelmiş böyle gitmez!” Esenler'de planlar alt üst oldu. Esenler Esenler olalı böyle kepazelik ve zülüm görmedi. Gittiğin yerlerde ayağa kalkmayanlara tepki koymanın, geçtiğin yollara sıralanan kitlelerin çok yaşa hünkârım diyerek eğilmesi bundan sonra zaman aşımına uğradı. Bundan sonra her şey hayal ettiğiniz gibi olmayacak, Esenler’de birkaç genç yumuşak havayı sertleştirerek, biat yok! Dik duruş var dedi. Sonramı ne oldu? Ortalık bir anda buz kesti. Bunlar Esenlerde oldu, hemde AKP’nin oy deposu olan yerde.
Belli ki sizler ve etrafınızı sarmalayanlar Geziden de ders almamış, gezicilerin verdiği mesajı kulak artı etmenin cezası ağır oldu. Dillere düştünüz, tepkiler ise adınıza olumsuz. Halk kendine baba aramıyor herkesin babası var. Halkımız kendine hizmet edecek, ilkeli, omurgalı, ak- pak, hırsızlığa bulaşmayan, kendini soymayan, yalan söylemeyen, adil yönetenlere neden tepki koysun. Halkımız kendine efendi değil iyi karakterli yönetenleri iş başına getirmek için sandığa gidiyor. Efendi siz değil biziz diyerek oylarını veriyorlar. Zaten bu işin fıtratı böyledir.
Kafenin balkonunda sigara içen gençler için kullandığınız ifadeler şöyle: “Göstere göstere, terbiyesizce içiyor”, “Terbiyesiz herif, Cumhurbaşkanı söylüyor hâlâ içmeye devam ediyor.” diyerek çıkışıyorsunuz. Keşke ayni ağır sözleri vatanını ve halkını sevmeyen, ülkeyi soyan, Cumhuriyet'e saygı duymayan beyin hücreleri gelişmeyen zavallılara koruma zırhını kaldırarak söyleye bilseydiniz. Siz gençlerden saygı değil hürmet bekliyorsunuz. "Siyaset ve yaşam hürmetle kölelik, akılla ve proje ile ilerleme getirir".
O fırça atmaya kalkıştığınız gençler, ilerici, devrimci, yurt sever Atatürk gençleridir. Onlar devrimci terbiye aldıklarını nerden bileceksiniz. Onlarda biat kültürü yok. Nerede nasıl davranacaklarını iyi bilirler. “Hak verilmez alınır” anlayışı ile nerede ne zaman ve nasıl davranışta bulunacaklarını çok iyi bilirler. Demokratik tepkilerini de yasalar çerçevesinde en alasından koyarak, alanlarda haykırarak dile getirirler. Sayın AKP’nin Cumhurbaşkanı onlar senin bildiğin gençler değiller.
Bakın gençler ne diyor, “Cumhurbaşkanının Esenler'e gelişi ve zamanlaması yanlış, Cumhurbaşkanı, şayet Müslüman ise bu ayda yas tutulduğunu bilmiyor mu? Bu ay muharrem ayıdır. Halkını seviyorsa insanlar toprak altında. Yollar trafik teröründen cesetlerle dolu, boğazda insanlar kaybolmuş ülkenin hudutları ortadan kaldırılması söz konusu, İçişleri Bakanı'ın medyada çıkan beyanında belirttiği üzere terör örgütleri doğu ve güneydoğuda hâkimiyet kurmuşken sen kim oluyorsun da bizim sigaramıza karışıyorsun. Sen git kabadayılığını güneydoğuda yapda görelim, yiğitliğini, batıda yapmak ve Esenler’de hava basmak kolay” diyorlar.
Bizler basın olarak yasaklara takıldık, özgürlüğümüz olmadığından “Yargıtay “terbiyesiz” ifadesini “hakaret” sayıyor. Sizlerin dokunulmazlığı olduğu için bu sözleri söylemeniz kolay. Bu sözler suç olmasa biz âlemi cihana yanlışlarınızı yazılarımızda belirterek duyururduk. Yani konuşurduk anladığınız dilden. Kimler nasıl ve hangi yollarla zengin olmuş, kimler gayrimeşru yollara başvurmuş. Bunlar kimler tarafından kayırıldı o ahlak yoksunları ülkeyi nasıl soyduklarını açıklardık. Nasıl aldılar gelecek yarınlarımızı. Kaçak Aksaray'ın temeline konulan harcın deniz suyu ile yıkanmış temiz mıcırının, emekçilerin asgari ücretle ürettiği saf demirin, dökülen mübarek alın derinin terbiyesizce nasıl kirletildiğini bir bir yazardık usanmadan bıkmadan…