Dersimli Kemal ismiyle namı yükseldi. Sonra ise güç eline geçti ve sürüsü oldu oldu Sığır çobanı Kemal’in. Kemal’in çiftliği oldu ve sürüsü günden güne ç
Kılıçdaroğlu sahip olduğu sakin ama güçlü tavrıyla geldiği günleri kim unutabilir. Önce Gandi Kemal oldu, yoksulun, ezilenin çaresi olacak denildi. Sonra ise sırasıyla adalet savunucusu, ezilmiş sessiz yığınların sesi, emperyalist uygulamalara başkaldıran Dersimli Kemal ismiyle namı yükseldi. Sonra ise güç eline geçti ve sürüsü oldu oldu Sığır çobanı. Kemal’in çiftliği oldu ve sürüsü günden güne çoğalan kemalin Koyunları meleşirken o da keyif aldı ve o elinde ki güçle öncelikle sola küfretti, sağa yelken açarak dualar yağdırdı.
Kılıçdaroğlu, "Geçmişte partimizin de hataları oldu; helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım" dedi. Ben heyecanlandım, benim gibi yığınlarda aynı heyecanla Sığır Çobanı Kemal kimle hesapsız kitapsız helalleşecek diye bekliyoruz. Bakalım tacize uğrayanlarla nasıl helalleşecek. Bakalım o çocukları kirletenlere nasıl bir ceza verecek, veremez, vermez aksine o tacizcilere şatafatlı makam sunar ve onların kirliliklerinin üstünü bu helalleşme masalı ile bir güzel kapatır. Bakalım kendisini eleştiren ve kurultaylarda kendisine oy vermeyen, aday yapılmayan, partiden atılan, partiden dışlananlarla nasıl helalleşecek. Bana sorarsan onlarla da helalleşmez, onlara selam bile vermez sığır çobanı Kemal.
Aslında helalleşmek dinsel bir terimdir, vicdani aklama yoludur. Ama hesaplaşmadan nasıl helalleşeceğiz diye düşünenler çok fazla. Gerçi Sığır çobanı Kemal’in, hesaplaşmadan helalleştikleri oldu. O helalleşti önce FETÖ’nun piçleri ile. 10 yıl ülkenin anasını ağlatan, ekonominin başında olan Babacan’la, helalleşti, bu ülkenin geçmişine, geleceğine ihanet yapan, fabrikaları satan, insanları ücretli köle yapanlarla helalleşti koyuncu başı Kemal…
Silivri zindanlarında eziyet yapan işkencecilerle hesaplaşmadan helalleşmek bize göre ihanetti. Balyoz'da, kumpaslarla inim inim inleyen, onuru kırılan Ali Tatar, Türkan Saylan, İlhan Selçuk gibi yurtsever cumhuriyetçilere sormadan ve onların yolunda yürüyenlerin fikirlerini almadan, kendi koyunlarını arkasına alarak yapılan helalleşme yersiz ve yüzsüzlük değil de nedir? Yüzsüzsün be sığırcı başı Çoban Kemal, Adana’da hesap soracağına Nazlı’yı, Altan kardeşleri ve nice hainleri anons yaptığın onure ettiğin gün koptun be sığırcı başı KEMAL…
Benim de sizlerin üzerinde hakkım var, benimle sakın ha sakın helalleşmek isteme ezilirsin tacizcileri koruyan Kemal… Hatırlatırım sana ve senin kirli müritlerine; “belgeleri ile yazdım tacizcileri, il başkanlığına verdim isimlerini sizlere bildirdim mağdur çocuklarımızı. Dedim bunlar partiye gelen kadınlara manita gözüyle bakıyorlar” sen ve senin gibi helalleşme taraftarları ne yaptınız? Akladınız, koltuklarını daha da güçlendirdiniz tacizci koyunlarınızın, kurban ettiniz ve kirlettiniz temiz vicdanları.
Helalleşme savsatasıyla üstünü örtmeye kalktınız partinizde işlenen tacizler gibi 12 Eylül döneminde yaşanan faili meçhul cinayetleri ve şüpheli olayları. Sen kimin projesisin be sığır çobanı KEMAL…
Bu saçma sapan helalleşme ile Cumhuriyet tarihinde karanlık yıllar olarak bilinen 1 Mayıs 1977 Taksim olaylarını, Maraş, Çorum katliamlarını, Güneydoğu’daki yargısız infazlarla hayatlarını kaybedenleri ve hayatları zindan olanları hafızalarımızdan silmek mi istiyorsunuz sığır çobanı Kemal. Silemezsiniz tüm bu kirlilikleri, üstünü örtemezsiniz bu ülkede yapılan haksızlıkların hiç birinin. Önce hesaplaşalım ki kimsenin kimsede hakkı kalmasın bay sığır çobanı KEMAL…
