Okumuyorsunuz, okumuş olsanız bile acı gerçekleri doğru okuyamıyorsunuz. Okumak özgürleşmenin, gelişmenin, çağdaşlaşmanın sınav verildiği ilk basamaktır. Okuyanda okuduğunu anlamıyor olacak ki bu kadar yanlışın,
Olmuşuz Enayi Bir Toplum, Olmuşuz Ahlak Yoksunlarının Kuklası
Okumuyorsunuz, okumuş olsanız bile acı gerçekleri doğru okuyamıyorsunuz. Okumak özgürleşmenin, gelişmenin, çağdaşlaşmanın sınav verildiği ilk basamaktır. Okuyanda okuduğunu anlamıyor olacak ki bu kadar yanlışın, yandaşlığın, kayırmacılığın olduğu düzen yıkılmıyor.
Bu faşist, gerici, içinde insan olmayan, insanlığın yok edildiği düzenin hayat bulmasına senin verdiğin oy sebeptir. Senin oyunla bu sistem hayat buluyor, sistemin nemacıları, beslemeleri günden güne çoğalıyor. Bu yüzden her gün en ağır ihanetleri, hırsızlıkları yaşıyoruz, dolandırılıyor, soyuluyoruz, kandırılıyoruz. Elimizde avucumuzda olanı, ömür denilen kısa yaşamımızı, geleceğimizi, yarınlarımızı birilerine göz göre göre peşkeş çektiriyoruz…
Olmuşuz enayi bir toplum, olmuşuz ahlak yoksunlarının kuklası. Kimsenin kılı kıpırdamıyor, yapanlara bırakın hesap sormayı, onay veriyoruz. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir müfredat hazırladılar. İçinde bilim yok, emperyallere halkın köle olması, el avuç açması var. Müfredat “okuyan nesil istemiyor, kara cahillerden zarar gelmez, onları yönetmek kolay oluyor” diyor. Bunu hepimize diyor bu çağdışı MÜFREDAT… Yukarıdaki daha dün “Komünist, vatan haini gençlere bu üniversitede okuma hakkı vermeyeceğiz” dedi. Sözün bittiği yer bu olmalı…
Bu duruma nasıl geldik? Böyle bir düzenden memnun olmak akıl kari değil, delilikse hiç değil, intihardır. Bırakın cumhuriyeti, cumhuriyet öncesinde bile menfaat ve makam için ahlakın, edebin, vicdanın, bütün milli ve manevi değerlerin bu kadar ayaklar altına alındığı bir dönemi yaşamadık. Bir gün çocuk tacizine şahit oluyoruz, bir gün bir meczubun fetvası ile sarsılıyoruz. Bir gün abuk sabuk birilerin kirli pazarlıklarını, cumhuriyet ve demokrasi düşmanlığını yaşıyoruz. Bir gün ise manda, inek resimli şirketlerin nasıl servet edindiklerini okur gibi oluyoruz. Tüm bunlar ve bunlar gibi olaylar hayatımızın parçası oldu, toplumun bir kesimine sindire sindire kabullendirdiler bu rezillikleri.
AKP iktidarının bizi getirdiği son viraj keskin viraj. Tekrar AKP’nin milli ve yerli ittifakı sandıktan çıkarsa ya var olacağız, yada top yekun karanlığa gömüleceğiz. AKP düzenine uymayan herkes için eşine rastlanmamış bir zulüm uygulanmakta ve neredeyse hayat hakkı dahi tanınmamaktadır. Bu ülke insanı çok badireler atlattı, darbeler yaşadı, faşizmin ayak sesleriyle işkenceler gördü. İhtilal dönemleri oldu, askerin postalları altında ezildik ama direnerek sesimizi yükselttik. O direnenler bugün ki kadar ağır baskılar görmedi. Aydını, yazarı, çizeri bu kadar korkak olmadı. Bu kadar ergen teslim olmadı. AKP iktidarı ilk önce medyayı susturmakla işe başladı. AKP bir proje, MHP koltuk değneği, CHP düzene balans ayarı veriyor. Herkesin kafası karmakarışık, gözler ve kalpler bir kurtarıcıyı arıyor. AKP gibi bir proje partisinin karşısında güçlü muhalefet olmayınca iktidar için şımarmak elde değil. Şımarık AKP girdiği faşizm girdabında, yargıyı, hukuku ayaklarının altına altı, milliyetçiliği ise darmadağın etti, güç bende diyerek karşı koyan muhaliflerinden öç aldı, Silivri’de, Kartal’da hesap kesti. Medyanın üzerindeki baskı, demokrasinin askıya alınması, hukukun hiçe sayılması ve kendilerinden olmayana tahammülsüzlük, bitmedi, devam ediyor. Bu kadar baskı hiçbir dönemde bu kadar ağır uygulanmadı.
Ayrıştıran, “benden olan, olmayan” diyen bir iktidardan, böyle bir zihniyetten, ülkemize, ülke insanımıza hayırlı, faydalı, doğru ve evrensel bir sonuç çıkmasını beklemek ahmaklık olur. Ne oluyor bu asıl, onurlu halka, galiba akıl tutulması yaşıyoruz… Tutturmuşlar bir ılımlı din anlayışı, mezhepleşerek dini radikalleştirdiler, uydurmuşlar kurgusal bir din, binmişler gericilik kayığına, kıyameti her gün yaşatıyorlar. Ülkenin genleriyle ve kurucu değerleriyle oynayarak, şaşırdılar, şaşırtıyorlar. Ülkemizi yalnız ve itibarsızlaştırarak, dost olmak, kalmak isteyen herkesle düşmanlık yapmak için her yolu deniyorlar. Biz bu düzen karşıtlarıyız, bu gidişi onaylamayanlarız. Bu dik ve onurlu duruşun bir bedeli olduğunu da bilenleriz. Bu bedeli yalnız bizler değil AKP düzenine onay vermeyen AKP’lilerde yakında bir şekilde ödeyecekler. AKP ülkeye bedel ödetiyor.
2019a az kaldı. Herkes aklını başına almak zorundadır. Geçmişe değil geleceğe bakarak, yarınları aydınlatmak, aydınlık yarınlara koşmak, çarenin senin avuçlarında olduğunu anlamak zorundasın. Çare AKP ve AKP’’nin milli, yerli, dini zihniyetinden biran önce kurtulmaktır. Bir oyla doğanın dalanını, şehirlerin yağmalanmamasını önleyebilirsin. Çocuklarının eğitim özgürlüğünü, iş sorununun çözülmesini, haksız yere tutuklanmaların önlenmesini bir oyla ortadan kaldırmak elinde. İnsanca bir yaşam sürdürebilmek için, gözyaşlarının yerine yüzünde gülücüklerin oluşması için bu iktidara, demokratik yollarla yeter artık dur demelisin… Bizden uyarması…