ODTÜ’deki son yılların en kitlesel ve militan öğrenci eylemine katılan üniversitelilere savcılık ve ODTÜ Rektörlüğü soruşturma başlattı. Savcılığın soruşturma başlattığı üniversiteliler aras
ODTÜ direnişine savcılık ve rektörlükten soruşturma
ODTÜ’deki son yılların en kitlesel ve militan öğrenci eylemine katılan üniversitelilere savcılık ve ODTÜ Rektörlüğü soruşturma başlattı. Savcılığın soruşturma başlattığı üniversiteliler arasında biber gazının başına isabet etmesiyle beyin kanaması geçiren Barış Barışık da yer alıyor
18 Aralık 2012′de son yılların en kitlesel ve en militan öğrenci eylemlerinden birine imza atan ve eylem sonrasında doğrudan Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilen üniversitelilere savcılık ve ODTÜ Rektörlüğü’nden soruşturma açıldı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, 45 üniversiteli hakkında başlattığı soruşturma kapsamında öğrencileri ifade vermeye çağırdı. Savcılık, üniversitelilerin 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettiğini, kamu malına zarar verdiğini ve polise mukavemet ettiğini iddia etti.
Öldürmeye teşebbüs edene değil, Barış Barışık’a soruşturma
Savcılığın soruşturma başlattığı üniversiteliler arasında direniş sırasında polisin hedef gözeterek attığı gaz bombası başına isabet eden ve beyin kanaması geçiren Barış Barışık’ın da bulunduğu öğrenildi. Öğrenci Kolektifleri üyesi Barışık, polis saldırısı sonrası haftalarca hastanede kalmıştı.
Barışık, hastanedeki tedavisi sırasında, ODTÜ’de öğrencilere saldıran polislerden şikayetçi olmuş, üzerine gaz bombası zimmetlenmiş polislerin ve saldırı emri veren amirlerin tespit edilmesini talep etmişti. Barışık’ın şikayetine karşın henüz ODTÜ’yü savaş alanına çeviren polisler hakkında soruşturma başaltılmadı.
ODTÜ Rektörlüğü boş durmadı
Polis saldırısından sonra Tayyip Erdoğan’ın açıklama yapmaya ve soruşturma açmaya zorladığı ODTÜ Rektörlüğü de herhangi bir direnç göstermedi. Rektörlük, Ankara Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıya dayanarak 26 üniversiteli hakkında disiplin soruşturması açtı.
Soruşturmada öğrenciler “kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini kapatmak”, “yanlarında getirdikleri cam şişeler, çekiç ve çevreden topladıkları taşları atmak suretiyle kamu düzenini ve güvenliğini sağlamakla görevli bulunan emniyet mensuplarına saldırıda bulunmak”, “çevreye ve kamu malına zarar vermek” iddialarıyla savunmaya çağırıldı.
ODTÜ’de ne olmuştu?
ODTÜ’ye 18 Aralık günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gelişini protesto eden üniversitelilere polis yoğun biber gazı, tazyikli su ve ses bombalarıyla saldırmış üniversiteliler ise bu saldırıya saatler süren bir direnişle karşılık vererek polisi yerleşkeden çıkarmıştı. Eylemde yüzlerce öğrenci gazdan etkilenmiş, onlarcası polis tarafından darp edilmiş ve 1 üniversiteli başına biber gazı gelmesi sonucu ağır yaralanmıştı.
AKP, eylemin ardından medya ve rektörler aracılığıyla ODTÜ’ye yönelik bir karalama ve saflaştırma kampanyası yürütmüştü. Özellikle rektörlerin açıklamalarına farklı üniversitelerden yükselen tepkiler ders boykotları ve rektörlük işgallerinin yaşanmasına yol açmıştı. ODTÜ’lüler ise 27 Aralık’ta binlerce kişilik bir yürüyüşle ve ODTÜ Stadı’na yazdığı “ODTÜ Ayakta” yazısıyla AKP’ye gerekli yanıtı vermişti.
AKP’nin ODTÜ korkusu
ODTÜ direnişine yönelik soruşturmalar ile ilgili ODTÜ Öğrenci Kolektifi de bir açıklama yayımladı. ODTÜ Kolektif’in açıklaması şöyle:
Yeni dönemin başlamasıyla başta ODTÜ’lü öğrenciler olmak üzere üniversiteliler soruşturma terörüyle karşılaştı. Savcılık tarafından 46 öğrenciye ODTÜ’deki eyleme katıldıkları gerekçesiyle soruşturma başlatıldı aynı zamanda dönemin açılmasıyla birlikte ODTÜ rektörlüğü de AKP’nin emirleri doğrultusunda eyleme katılan öğrencilerine soruşturma açtı.
Öncelikle yaşananları hatırlamakta fayda var.18 aralık günü ODTÜ’ye polis ordusunu yanına alarak bir işgal komutanı edasıyla gelen Tayyip Erdoğan üniversitelilerin 6 saat süren militan direnişi sonunda okuldan kovulmuş, yaşanan polis şiddeti ODTÜ rektörlüğü tarafından kınanmış, ODTÜ’lüler yaşananları protesto etmek amacıyla dersleri bir gün boykot etmişti.Yaşananların bir direnişe dönüştüğünü gören ve telaşa kapılan AKP her zamanki gibi ilk olarak baskı ve şiddet politikasına başvurmuş 11 öğrenci gözaltına alınmış,Tayyip Erdoğan ‘böyle hoca mı olur …’diyerek öğrencilerinin yanında yer alan akademisyenlere saldırmıştı.Fakat başta üniversiteliler olmak üzere toplumsal muhalefetin mücadelesi sonucunda AKP geri adım atmak zorunda kalmış üniversiteliler mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı.Gözaltı saldırısı üniversiteliler tarafından savuşturulan AKP ODTÜ’ye karşı linç kampanyası başlatmış AKP’nin rektörleri okumadıkları, ODTÜ’yü kınayan açıklamaların altına imza atmışlardı.AKP’nin bu politikası da üniversite muhalefeti tarafından boşa çıkarılmış rektörler özür dilemek zorunda bırakılmıştı.aynı zamanda ODTÜ de iki gün süren terk etmeme eyleminin ardından son yılların en kitlesel öğrenci eylemi gerçekleşmişti.
Bugüne döndüğümüzde AKP yaşananlardan ders çıkarmamış olacak ki yine baskı politikasına başvuruyor. Peki AKP’nin ODTÜ’yle derdi ne?
Bu sorunun cevabını bulmak için yaşananlara bir de AKP cephesinden bakmak gerekiyor. Yaşananların ardında AKP’nin üniversite korkusu yatıyor. Yıkılmaz bir iktidarı olduğu görünümü veren AKP toplumsal muhalefeti sindirdiğini düşündüğü bir anda tüm planlarını alt üst eden bir direnişle karşılaştı. AKP iktidarını yıkacak tek gücün sokak olduğunu biliyor. Ve üniversiteden yükselen direnişin yalnızca üniversiteyle sınırlı kalmayacağının toplumun her kesimine umut olduğunun farkında. Dolayısıyla “ODTÜ direnişi” AKP iktidarının yıkılması anlamına geliyor. Bu yüzden AKP başarısız olacağını bile bile aynı yöntemlerle ODTÜ direnişini sindirmeye çalışıyor.
Tabi ki bir de AKP ‘nin yapmak istedikleri var. İlk olarak, ODTÜ direnişinin ardından ocakta meclisten geçirmeyi düşündüğü YÖK yasasını yaza ertelemek zorunda kalan AKP yine de yasadan vazgeçmiş değil. Yasayı geçirmek için üniversite muhalefetini durdurmak zorunda olduğunun farkında.
Yerel seçimlerin yaklaşması ve yeni anayasa çalışmaları AKP’nin bir başka soru. Popülist politikalarla ve yalanlarla halktan onay almaya çalışan AKP’nin maskesini düşürecek ve AKP’yi geriletecek en önemli güç yine üniversite.
AKP’nin ODTÜ’ye saldırısı aslında bir bütün olarak üniversiteye ve toplumsal muhalefete saldırıdır. AKP ODTÜ’yü sindirerek toplumsal muhalefeti sindirmeye çalışıyor. Fakat AKP bir şeyi anlamış değil, karşısında üniversiteliler var.Nasıl ki ODTÜ de binlerce polisine karşı direnerek Tayyip Erdoğan’ı okulumuzdan kovduysak, AKP’nin her türlü baskısına karşı mücadeleye devam edeceğiz.
Baskılar bizi yıldıramaz!
ODTÜ Kolektif