Millilik Yoksulun Hakkını Peşkeş Çekmek Midir?

Millilik Yoksulun Hakkını Peşkeş Çekmek Midir?

AKP iktidarı savaşı gerekçe göstererek, toplumsal muhalefeti sindirdi, yıldırdı ve kim sesini çıkarırsa operasyonlarla KHK’larla içeri atıldı, hapsedildi. Savaşın gaddarlık olduğunu ve barış sözcü?

Millilik Yoksulun Hakkını Peşkeş Çekmek Midir?
AKP iktidarı savaşı gerekçe göstererek, toplumsal muhalefeti sindirdi, yıldırdı ve kim sesini çıkarırsa operasyonlarla KHK’larla içeri atıldı, hapsedildi. Savaşın gaddarlık olduğunu ve barış sözcüğü ile süslenemeyeceğini anlatmaktan yorulduk. Savaşların barış yerine yoksulluk, acı, gözyaşı ve daha büyük düşmanlıklar getirdiğini söyleyebilen kaç yürekli insanımız var?
 
Daha önce söyledik ve yazdık. Hututlarını koruyacaksın, misak-ı milli sınırlarına yapılacak saldırılara geç kalmadan mislisiyle cevap vereceksin. ABD’den Siyonistlerden dost olmaz, hediye, ödül almayacaksın, işbirliği yapmayacaksın. Terör örgütleri ile masaya oturmayacaksın, “Yurtta barış, dünyada barış” diyen M. Kemal Atatürk’ün veciz sözünü kafandan çıkarmayacaksınız ki MİLLİ olabilesiniz…
 
Millilik yürek ister, halka yapılan yanlışlara, ülkenin menfaatine olmayanlara karşı sesini çıkaramayanlar milli olamadığı gibi adam da olamaz… Kaç kişi OHAL ​ve KHK' lar ile ülkenin tamamı neredeyse cezaevine çevrilmiş olduğunu gördüğü halde söyleyebiliyor veya yazabiliyor? Kaç kişi bu ülkenin büyük bir kesiminin üç beş yandaşa kul köle edildiğini, bu ülkenin zenginliklerinin dost veya müttefik kabullenen emperyallere peşkeş çekildiğini haykırabiliyor?
 
Bir ülkenin gelişmesi, demokrasisiyle, STK’ ları ile,  toplumsal muhalefeti ile adaletli yönetim anlayışı ile gerçekleşir. Toplumsal muhalefeti sindirmek isteyenlerin demokrasiye, ülkesine ve halkına en büyük kötülüğü yapmış olduğunu halen daha anlayamamışlar.  Toplumsal muhalefeti yok sayanlar egemenlere yağcılık, yalakalık yaparak kendilerinden olmayanlara 'Siz milli değilsiniz, iktidarın yanlışlarının yanında yer almadığınız için düşmansınız' diyerek bölücülüğü başlatmış olmuyorlar mı? Savaşları iç siyaset malzemesi yapan yandaş gazeteler, televizyonlar, köşeciler, rantiyeciler milliyetçiliği ayaklar altına aldılar ve şovenizmin kalkanına sığınarak yazıyorlar.
 
Şehit olan çocukların yasını bile tutmayan kitleler milli olamaz, onlar gayri millilerdirler. Bir tarafta şehitler, ayni dakikalarda “vur patlasın, çal oynasın” programları, şehitler umurunda olmayan bir nesil yarattılar. Bu görünenleri eleştiren bizleriz. Besleme ve yandaş kalemlerin eleştirilere tahammül yok! İspiyonculuk meslekleri olmuş… Siyasi iktidarı ve yanlışlarını yazan, doğruları söyleyen kim varsa, itiraza eden ne kadar aydın varsa ya fişleniyor, ya bir süreliğine de olsa içeri alınıyor, bir süre sonra gelen tahliyeler berberinde yine KANDIRILDIK oluyor. Özgürlüğe vurulan pranga ise iktidarın karı oluyor…
 
Yağcı yalaka ne kadar işe yaramaz, vatan sevgisinden yoksunlar varsa adam yerine konuluyor ve halkını sömüren bu sahte milliler iktidar eli ile ülkemizin nimetlerinden en alasından yararlandırılıyor. Ballı, kaymaklı ihalelerle altında binlerce yoksulluğun yattığı servetlerin sahipleri oluyorlar. “Bunlar bizim milli zenginlerimiz" Doğruları söyleyenlere ise tahammülsüzlük günden güne yaygınlaşıyor, yasallaşıyor. Milli değerleri, milli fabrikaları yok pahasına satanlara ve yandaşlarına peşkeş çekenlere söylenecek bir sözü olmayan gayri milliler, vicdansızca ana muhalefete sallıyor. ABD emperyalizmine hizmet edenlere, başka ülkelerin iç işlerine başkaları adına müdahale edenlere, şahsi egosu için bir gün öyle bir gün böyle diyerek siyaset yapanlara, Kudüs’ün Yahudi’lerin başkenti olduğunu kabullenenlere, Yahudi nişanı alanlara ve daha nice"gaflar" yapanlara bir kelime söyleyemeyen, yazamayanlar dinci, gerici yobazlar siz milli olduğunuzu mu zannediyorsunuz?
 
Ülkede yaşayan yetişkin her on kişiden birinin soruşturma kapsamında olduğu düşünülürse, toplumun nasıl bir cendere içine sıkıştırılmış olduğunu dahi anlayamamış bir grubun, ülkenin gelişmesine ve büyümesine hizmet yerine hezimet getirdiği gizlenemez bir gerçektir. Ya beyin göçüne ne diyeceksiniz?
 
Hepimizin ülkemizdeki gidişat ile ilgili söz söyleme hakkı, özgürlüğü, sorumluluğu vardır. Bizler çok şey istemiyoruz bir an önce OHAL'in kaldırılmasını ve demokrasinin en temel ilkesi olan "Düşüncenin özgürleşmesini, milli hasılanın insanca hakça paylaşılmasının hayata geçmesini istiyoruz. Biz normalleşmek istiyoruz.  Bu isteklerimiz konusuna herkesin duyarlı olması ve saygı duymasını beklemek hakkımızdır.
Kıssadan hisse daha çok şey var yazılacak ,çok şey var söylenecek.Anlayanın anladığı kadarıyla...!