Hüseyin Koç Yazdı
Kravatlı, Takım Elbiseli Emek Hırsızları
Yarı tanrı lideri devri, tüm dünya ve demokratik ülkelerde kapandı. Ama siz, İl ve İlçe başkanları görevinizi layığı ile yapmadığınızdan “Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak ve bu örgüte üye olanlar”sayenizde yarı değil tam Tanrılaştılar.” Biz karar verdik, bu kararlılıkla oligarşiyi kendi içimizde devireceğiz” “oligarşik düzeni yıkacağız, kim yanlış yapıyorsa hesabını soracağız”
Siyasetin iddia işi olduğunu anlatan ve yazan birisiyim. "Bugünün CHP’sinde iddiasını kaybetmiş olanlarla olmayanlar iki derede bir arada, çırpınıyorlar günü kurtarmaya çalışıyorlar. İlkesi ve hedefi olmayan bu kişilerin bilerek veya bilmeyerek verdikleri zararlar oldukça fazla. Bunlar belli ki tepeden inmişler. Bakın yıllarca hizmet ettiğim bu yapılanmanın hiçbir evresinde olmayan, yüzünü bile görmediklerimiz geldiler “Yarı tanrı” oldular ve ”kazanmadan bölüşüyorlar” Bu allengirli yapılanmayı görünce “Nereden çıktı bunlar” diyerek derin bir şaşkınlık yaşıyorum. Bunları birileri yönetimlere seçtirmekle kalmamışlar, güç toplayarak üst yönetim kadrolarını da dizayn etmeye çalışıyorlar. Parti ile alakası olmayan ne kadar “ipsiz, sapsız” kişi varsa başımıza musallat oluvermiş. Bir oyun oynanıyor, adı “ayak” oyunudur.
Bu tipler üç gün önce hatıra binaen partiye getirilmişler, getirildikleri günden bir gün öncesine kadar partiye en aşağılık küfürleri ettiğini yetkili ve etkili kişilere ve makamlara bildirseniz bile bir şey fark etmez. Çünkü bu tiplerin arkasında duran kravatlı, takım elbiseli emek hırsızları, partinin yetkin organları ile kafakol ilişkisi içindedirler. Bu arka plandakilerin geçmişleri kirliliklerle dolu, kimi hırsız, kimi arsız, kimi nitelikli dolandırıcı. Bu şebekeleşmiş, insan müsveddeleri, yılların partili emekçilerinin görmediği saygıyı görürler. Bunlar ortalıkta görünmezler, ağır takılırlar, hiçbir parti etkinliğinde olmazlar. Korkuları ise rakip partililerle dostluklarının olması ve onlara görünmek, deşifre olmaktır. Görünürseler, siyasi ve ticari ilişkileri zedelenir.
Ahlaksız, kafatasçı, feodal, ırkçı olan bu aşağılıklara hürmetle yaklaşan itibar eden kim varsa aşağılıktır, alçaktır. CHP demokrasiyi getireceğini söylese de bu kadrolarla olmaz. Bu hırsızların ve nitelikli dolandırıcıların sarmallaştığı CHP’de ve bunların sözünün geçtiği yerde demokrasi olmaz. Bunların yaptıkları sorgulanmadığı ve sorgulayanların dikkate alınmadığı yerde, parti içi dengeler ters düz olduğu gibi, ideolojilerin ve ilkelerin yok sayıldığını görürsünüz. Emekten bahseden, dürüstlükten söz eden siyasi bilgisi olduğunu söyleyen yönetim kadrolarındakiler, bu kirliliklere bulaşanlara nasıl selam veriyor, nasıl selam alıyor, bizlere anlatılırsa bizde anlamış gibi oluruz. Örgütü yönetmeye çalışanların üç kuruşluk yavşaklardan, nitelikli dolandırıcılardan umut bekleyerek yağlı, ballı yalanlarına itibar ettikleri bir süreç yaşıyoruz. Bakın o çok itibar ettikleriniz ve servetlerinin her kuruşu kirli olanlar belgeli ve tescilidirler. Onları aklayamazsınız.
Bu kişilerin bir kısmı, “Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak ve bu suç örgütlerine üye olmak” suçundan tutuklanarak cezaevine konulanlardırlar” bu mafyalaşmışve çeteleşmiş,”siyasi fahişeler” siyasi ikballeri uğruna mafya vari guruplarla, bizlere saldırarak darp ettiklerinde “yanımızda” yoktunuz. Zaten yanımızda olmanızı hiç beklemedik. Böyleişlere bulaştıklarını bilmiyorduk diyemezsiniz. Araştırın sorun bizde size bilgi, belge sunalım. Bu müptezellerin ipine sarılarak, ilçe yapılanmalarının nasıl şekillendiğini defalarca yazdık, yazmaya devam edeceğiz. Bunların üç kuruşlarına saygı göstererek, kurulan iktidarlara bizden saygı beklemeyin. Gecesini gündüzüne katan parti emekçilerinin küstürülerek ihanet uğradıklarını görmenizi istiyorum. Benim isyanım buna. Yukarıdan aşağıya doğru tüm örgütü, “ulu çınarı” yıllarca siyasi gelecekleri uğruna kullanıyorlar. Bunları belgelemeye hazırım. Sizde hesap vermeye hazır mısınız? Bunların bir ayağı CHP’de, diğer ayakları ise AKP’ ve diğer partilerdedir. Belgemi? İsteyin verelim.
CHP’de yönetim kadroları öncelikle namuslu, dürüst ve projeli insanlardan oluşmalı. Birazda yüreğiniz olmalı, aynı zamanda solun evrensel ilkelerinden nasiplenenlerden kurulmalı. Çıkar menfaat ilişkisi içinde olanlarla ve nitelikli dolandırıcılarla bu yollar yürünmez. Siyaseti ise Hürmetle değil akılla yapanlardan olmalı. Saf, temiz örgüt yemekleri, moralleri bozar oldu. Üç kuruşluklardan üç kuruş alarak başköşelere oturttuklarınız, karanlık gecelere zifiri karanlık gibi çökerken “geceler” zehir oldu. Bunları adam yerine koyan yöneticilerimiz girdikleri girdapta boğulurken, partinin, temiz ve namuslu insanlarını bu girdabın içine sokarak haram bulaşan lokmalardan korkar olduk. Üç kuruşa ve üç kuruşluk yavşaklara itibar edenler bilesiniz, birlikte yürüdüğümüz yürekli gençlerimizle, kadınlarımızla ve emekçilerimizle mücadeleye devam edeceğiz. Beyler, kesilen hesap tek taraflı değil hepimize kesiliyor.
Kendi örgüt emekçilerinin haklarını korumak ve savunmak için görevlendirilenler, haksızlığa uğrayan parti emekçilerinin haklarını, hukuklarını savunmuyorsanız sorarız, neden o koltukları işgal ediyorsunuz? Bir avuç asalak tarafından sarmalanan partinin organları, “Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturanların”siyasi arpalığı olmuş. Namuslu insanlar söz söyleyemiyor, nefes alamıyor, demokrasinin kuralları işlemiyor, kapitalizmin çarkları bu yavşaklar için dönüyor. Cebindeki parasal güçle havasını atanların, egosunu tatmin edenlerin “arenasında” ezilenlerin sesini duyan yok!
İlçe Başkanları, il başkanları ve Milletvekilleri, egemenlerin sesini dinliyor. Partinin emekçileri bir karşılık beklemeden gece gündüz çalışıyor, hizmet ediyor. Milletvekillerini seçmek, bu düzenin yanlışlarına kafa tutmak için mücadele ediyor. Bu yürekli yurtseverler 12 Mart'a, 12 Eylül faşizmine, darbecilere karşı mücadele vererek direnenlerdirler. Bugünde aynı kararlılıkla bu yolda ilerliyorlar. Siz bu örgütü, verilen bu mücadeleyi aklınızdan asla çıkarmamalısınız ve bu onurlu mücadeleyi görmezden gelmemelisiniz, Asıl onların sözlerine güvenmelisiniz. Unutmayın sizler bu mücadelede yokken bu örgüt, bu yürekli insanlar yaşamın her alanında vardı.
Yani Beyler! “Siz Biraz Delikanlı Olun Yeter”