Önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde Kent Konsey toplantısı Sadakat’le başladı Biat’le bitti. Geçen dönemdeki beğenmediğimiz toplantıları arar olduk.
Konseyin Koltuk İşgalcileri
Önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde Kent Konsey toplantısı Sadakat’le başladı Biat’le bitti. Geçen dönemdeki beğenmediğimiz toplantıları arar olduk.
Esenler'in Kent Konsey Toplantısı'nda geçmişte yapılan eksiklikler veya fazlalıkların konuşulacağını ve geleceğe dair hazırlanan projelerin, Kent Konsey Başkanı’na sunularak tartışılacağını bekliyorduk. Konuşan olmadı, konuşacak bir şeyi olmayanların, halkımıza hiçbir şey veremeyecek kapasitede olanların bir araya geldiğini görmüş olduk.
Salonda bulunanlar “Aman bana dokunmayan kırk yıl yaşasın, yahu bir şey söylersek, başkanı kızdırırsak ayıp olur ” mantığı ile sözüm ona bir araya gelenlerdi; bunlar: Esenler’in kanaat önderleri idi. Gördüğümüz şu oldu, kanaat önderlerinin Esenler’den bihaber oldukları temsil ettikleri kesimler adına söyleyecek sözleri ve projeleri olmadığıydı. Nasıl olsa Belediye Başkanı konuşur, bizde dinler kendimize hisseden pay çıkarırız düşüncesindeydiler. Bunlar köşeleri tutan koltuk işgalcileridirler.
Siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütleri, anladığımız kadarı ile toplantıya iş olsun, fotoğraf karesinde bende görüneyim diye gelmişlerdi. Kent Konseyi’nin işlerliğini ve amacını belediye başkanı şu şekilde tarif ederken, katılımcılara ve konsey üyelerine mesaj vermişti ve konuşmalarını yapmaları için önlerini açmıştı. “Kent Konseyi, şehrin geleceği için kanaat önderleri, sivil toplum örgütleri ve kamu birimlerinin yaptıkları bir beyin fırtınasıdır” diyor ve ekliyor“Burayı bir siyasi arenaya dönüştüren süreçler yaşadık. O süreçler içerisinde ben de baktım ki, Kent Konseyi kendi ruhunun dışında çok farklı fonksiyonunlar icra ediyor. Onun için son iki toplantıya katılmadım. İnşallah bundan sonra o tarz toplantılar olmaz”. İnceden bir tehdit savuruyor ve cevap verilmesini bekliyor.
Katılımcılarda beyin var mıydı ki beyin fırtınası yapsınlar ve inceden yapılan bu tehdide “Demokrasilerde kişiler eleştirilere açık olmalıdırlar, zira sayın başkan sizin her konuşmanız siyasi içeriklidir, buna ne demeli diyemediler. AKP’lilerden başka kimsenin haberi olmadan hazırlanan listeye ve listedeki isimleri öneren kişiye baktığınızda “Al gülüm ver gülüm” anlaşmasının olduğunu anlamamak, enayilik olsa gerek.
Özellikle en çok eleştiri yapılması gerekenler konsey toplantısında hazır bulunan siyasi partileri temsilcileri ve ESDEF olmalı, kendilerine sormamız lazım siz bu toplantıya neden katıltınız? Neden mi? Belediye başkanı ve seçilen konsey başkanı soruyor “İsim öneren veya söz almak isteyen var mı”? Sizler ise oturduğunuz koltuklara çakılıp kaldınız bir kelime dahi edemediniz. Peki; belediye başkanının bana göre aslı astarı olmayan ve benimde mensubum olduğum partinin söylemediklerini hepinizin gözünün içine bakarak CHP veya diğer siyasiler söylemiş gibi, söylemesine bir şeyler söyleyemediniz. Çünkü sizlerin cesareti olmadığı gibi kafanızda çalışmıyor ve hazır değildiniz. Sizin gibi beceriksizlere güvenerek yetki verenler esasen halkımıza ihanet edenlerdir. Ben şahsen sizden bir şeyler beklemediğim gibi sizin kıblenize de inanmıyorum. Sizden bir şey bekleyenler ise… Çok daha beklerler...
Toplantı sonrası Sayın Belediye Başkanı'na yaklaşarak tebriklerimi sundum ve dedim “ Sayın Başkan sizi tebrik ediyorum. Bu kadar beceriksiz kişilerin ve muhalefetin olmadığı bir yerde sizin bu kadar çalışmanız şaşırtıcı. Eleştiren yok, yaptığınız doğrulara ve yanlışlara ayrım yapmadan evet doğru yapıyorsunuz, diyenleri gördükçe işinizin ne kadar kolay olduğunu düşünüyorum ”Aslında başkanın işi kolay halkımızın işi zor. Bu tip muhalefetin ve biat eden bir sivil toplum hareketinin var olduğu yerlerde yapılan yanlışları dile getirmeyenler yanlışı yapanın doğru yaptığını algılamasına neden olurken yapılan yanlışın bedelini yoksul halka kesmiş oluyorlar.