Kılıçdaroğlu, hak- hukuk- adalet için yürüdü ama partisinde haksızlık- hukuksuzluk diz boyu… Kurmak istediğimiz düzeni anlatarak halkı bilinçlendiremezsiniz, siz önce halk olacaksınız, halk
Koltuk Sevdalısı CHP’liler Kötülük Yapıyorsunuz
Kılıçdaroğlu, hak- hukuk- adalet için yürüdü ama partisinde haksızlık- hukuksuzluk diz boyu… Kurmak istediğimiz düzeni anlatarak halkı bilinçlendiremezsiniz, siz önce halk olacaksınız, halk gibi yaşayacaksınız ki size halk inansın. Bir kere solcuysan sosyalizme inanacaksın ve sosyalizmi anlayıp anlatacaksın. Sosyalizmi, sabırla anlatacaksınız, anlatırken işçi sınıfının, emekçi halkın yaşamındaki her tür zorlukları birlikte yeneceğinizin inancıyla anlatacaksınız. Bu işler bugünün CHP’lileri ile olmaz, Kılıçdaroğlu ile hiç olmaz, çünkü Kılıçdaroğlu neyi ve kimi istediğini bilmiyor. Bir taraftan hak- hukuk- adalet için yürüyor, diğer taraftan Avrupa Birliği-NATO diyor, piyasa ekonomisine ve küresel sermayeye yeşil ışık yakıyor, ılımlı İslam demiyor ama ılımlı laiklik diyor. Böyle düşünen birinden ne adalet nede iktidar beklemek doğru olmaz.
CHP kurultaya gitmek için imza topluyor. İki parçaya bölünen CHP’de il ve ilçe yönetimlerinde hayat ama öyle ama böyle devam ediyor. Partinin aldığı seçim rezilliği ve ülkenin gömüldüğü karanlık belli ki bunların umurunda değil. Bakınız kimse bu rezillikten sorumlu değilmiş gibi davranarak, örgüte ihanet etmeye devam kararlılığı ile yerlerinden kıptırtamıyorlar. Genel merkeze yalakalık yapanların koltukları sağlam, yanlışlarının üstü örtülü, onlardan istenen biat etmeleri ve örgüt üzerinden siyasi rant devşirerek kadercilik yapmalarıdır, öylede yapıyorlar.
CHP’yi bugün yönetenlerin ajandasında Sömürü düzeni, işsizlik, yoksulluk, savaş tehlikesi, gericilik-yobazlık, düzenin çarpıklığı yok. Hiçbir ilçe başkanı veya il başkanı veya örgüt sorumlusu bu işlerle uğraşmaz, kafa yormaz. CHP’nin egemenleri egemenliklerinin devamı için ilkeyi ve ideolojiyi yok sayacak kadar cüretkârlar. Ne kadar bilgi yoksunu, kara cahil varsa olmuş yöneten. Kendilerini yönetemeyen bu cahiller ordusu bırakın Türkiye’yi CHP’yi nasıl yöneteceklerini düşünmek istemiyorum. Bilmiyorlar, anlamıyorlar her şeyin seçimle, sandıkla değişmeyeceğini. Örgütlü değiller, örgütlülüğe karşılar. Halbuki örgütlü yapılar, örgütlü işçi sınıfını yaratır, hakların alınması, düzenin bozukluğu, diktatörlerin devrilmesi, insanca yaşamın hayat bulması, özgürlüklerin önünde ki engellerin kalkması için örgütlülük gerekir. Bunların kafası ülkeyi yönetmeye çalışmaz, siyasi ittifaklar, seçim işbirlikleri ile iktidarı devireceklerini zannediyorlar.
CHP’nin düzenle işi yok, CHP’yi yönetenler bu düzen kalsın ama Erdoğan gitsin söyleyerek, aslında gitmesini istemiyorlar, onlar bugünkü düzenden nasıl yararlanırımın hesabı içindeler. Biz sosyalistler çok iyi biliyoruz ki bugünkü düzenin iç dinamiklerinde halkın iradesi değil küresel sermayenin çıkarları, emperyalizmin tercihleri, emeğin ve emekçinin sömürülmesi var. Açıkça söylemek gerekirse, bu kadar seçim kaybeden ve %25’lere çakılan Kılıçdaroğlu ve ekibinin kongre ile değil sosyal demokrasinin gereği olanı yapmasını beklerdik. CHP’nin mevcut kadroları ile devam ederse bırakın 2023’ü yerel seçimlerde siyasi parti mezarlığına CHP’nin de yazıldığını göreceğiz.
CHP’de kurultaylar şölen havasında olur, ama bu kurultay kan davasına dönüştüğü görülüyor. Parti ikiye bölündü İnce’nin Dip dalgasına kulak tıkanarak genel merkezciler Bahçeli’nin yaptığının bir benzerini yaparak kurultayı engellemek için çok uğraşıyorlar. Seviyesiz söylemler, hakaretler sosyal demokratlığa yakışmıyor. Halbuki CHP birlik olmalıydı, nerede kim, nasıl bir hata yaptıysa hesabını vermeliydi. Yoksullaşan halk, özgürlüğünü kaybeden gazeteci, çiftçi, köylü, emekli yani toplumun tüm kesimleri çare CHP’dir diyordu. Ülke CHP’ ile nefes alacaktı, kapitalist krizle boğuşan, dolar ile ekonomisi duvara toslayan bir iktidarla uğraşması gereken ana muhalefet partisi, bir şey yokmuş gibi iç çelişki ve kavgalarını kesintisiz olarak sürdürmektedir. Esasen bu ülkeye ve yurttaşlara en büyük kötülüğü koltuk sevdalısı CHP’liler yapıyor.
Bakınız Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi parti içi hegemonyalarını devam ettirmek ve basiretsizliklerini gizlemek için gereksiz tartışma ortamı yaratarak, parti içi kavgalarla hayat buluyorlar. Bazen dini alanın içine girerek gericilerin ekmeğine yağ sürüyorlar. Bugüne kadar sol söylemlerden korkan CHP’nin yönetim kadroları, sağcı ne kadar eskimiş yüz varsa, ne kadar fosilleşmiş düzen nemacısı dinçi varsa el üstünde tutularak partiye çağrılıyor. Partinin içinde yüzünü sola çeviren ve sosyalist olanlar ise kapının önüne konularak CHP’yi sağcılaştıranların tekrar kurultayda aday olması parti emekçilerinin içini acıtıyor.
Partinin solcuları, sosyal demokratları, ilericileri bu ve benzeri süreçlere müdahale yaparsa, isyan ederse haklı değiller mi? Bazı partinin akıl hocaları ”aman dikkat edin, partiye zarar vermeyin” söylemlerinin bir önemi var mı? Adalet yürüyüşüne katılan yığınlar aldatıldı, kandırıldı. CHP Kılıçdaroğlu’ile adaletli yönetilmedi, adalet bağıranların büyük bir kesimi ise yapılan bu kadar haksızlıklara rağmen, bu kadrolarla devam diyorsa onlara öncelikle adaletli olun denmeli. Bizler, emperyalizmin oyununu bozmalıyız, her CHP’linin yüzünü sağa değil, sola ve devrimci mücadele süreçlerine çevirmek zorunluluğu vardır.
Ülkede iktidar fazla ileri gittiği için değil, ana muhalefet CHP bir varlık gösteremediği için bu hallerdeyiz. AKP iktidarının ve Erdoğan’ın gitmesi elbette her yurtseverin birinci önceliğidir ama bunun ülkemiz ve halkımız adına faydalı bir eylem olması için, önce CHP’nin sol bir yola girmesi ve emekçi halkın egemen siyasetçilerin, saltanat heveslilerin niyetlerini okuması, anlaması şarttır. CHP seçmeninin ve örgütlerinin burjuva siyasetçilerinin peşine değil emek eksenli siyasetçilerinin peşine takılmaları gerekir. Bunu başarabiliriz. Bunu başarabilmek için sol olmalıyız, önce CHP’deki koltuk yağcılarına, bireye kul olanlara ve emekçi halkımıza sosyalizmi anlatmalıyız.
Ben inanıyorum ve CHP örgütüne güveniyorum… Örgüt bu mücadelede dayanışmayı sağlayacak, sorumlu olanlara hesap kesecek, güzeli, iyiyi yaratacak. Karşımızda haksızlık yapanlar gidecek. Yenilmeyecek hiç bir güç olmadığını anlayacaksınız...
