Kılıçdaroğlu'ndan CHP İstanbul'u ziyaret

Kılıçdaroğlu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da partisinin seçim vaatlerini anlatırken, “Zulme karşı, haksızlığa karşı, yoksulluğa, açlığa karşı direnmek hepimizin görevidir, düşünceler



Kılıçdaroğlu'ndan CHP İstanbul'u ziyaret

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da partisinin seçim vaatlerini anlatırken, “Zulme karşı, haksızlığa karşı, yoksulluğa, açlığa karşı direnmek hepimizin görevidir, düşüncelerimizi özgürce söyleyeceğimiz bir ortamı yaratmak, herkesin inancını özgürce yerine getirebileceği bir Türkiye’yi inşa etmek hepimizin görevidir” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nda yönetim toplantısına katıldı. İl Başkanı Murat Karayalçın’dan çalışmalarla ilgili bilgi alan Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, hukuken sıfırlanmış bir sürecin yaşandığını belirterek, “Ahlaki değerlere sahip olmak ve onları yüceltmek istiyoruz. Hukuksuzluk, yolsuzluk, hırsızlık, adam tanımamazlık, bunların tamamını çöp sepetine atmak istiyoruz. Temiz, ahlaklı, halkına hesap veren, mal varlığını açıklamaktan korkmayan siyaset, ‘İsviçre bankalarında param var mıdır, yok mudur’ bunun telaşına kapılmayan siyaset, yoksulluğu sıfırlamış, yoksulluğu idare eden değil, bitiren bir siyaset, istediğimiz budur” dedi.

-“ARTIK EYLEM ZAMANIDIR”-
İstanbul’da 27 bin 500 seçim sandığı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bize yönelik eleştiri, ‘neden sandıklara sahip çıkmıyorsunuz.’ Madem İstanbul’dayız, en büyük kentimizdeyiz, sandıklara sahip çıkacağız. Bizim şikayet etme lüksümüz yok. Artık oturup düşünme ve eylem zamanıdır, hareket zamanıdır. Demokrasi gidiyor, ahlaksızlık diz boyu, en kutsal değerlerimiz siyasete kurban edilmiş durumda, etnik kimlik üzerinden siyaset yapılıyor, inanç üzerinden, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapılıyor. Buna dur demek lazım. Dur diyecek tek organ vardır onun adı da CHP’dir” diye konuştu.

-“BU SİSTEME KARŞI DİRENMEK HEPİMİZİN GÖREVİDİR”-
Türkiye için birinci sınıf demokrasiyi istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Uygar ülkelerde siyasi ahlak ne kadar önemliyse bizim ülkemizde de bunlar olsun. Adı yolsuzluğa bulaşan bir siyasetçi köşesine çekilmeli, yargıya gidip hesap vermekten korkmamalı. Toplantı ve gösteri yürüyüşü bütün ülkelerde ve bizim anayasamıza göre temel bir haktır. Elimizden alınmak isteniyor. Anayasası çalışmayan, aksıya alınan, hukuku askıya alınan, TBMM’si yürütme organının arka bahçesi haline dönüşen, yargıyı siyasallaştıran bir sistem doğru bir sistem değildir. Bu sisteme karşı direnmek hepimizin görevidir, bu direnme evrensel bir haktır” dedi.



-“İSTANBUL’DA 4 MİLYON HANEYE DE GİRECEĞİZ”-
“İstanbul’da çalışacağız” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“İstanbul’da denizi göremeyen çocuklarımız, kadınlarımız var. İstanbul’da belli yerler yoksulluğun merkezi haline gelmiş durumda. İstanbul’u uygar dünya kenti haline getirmek boynumuzun borcudur. İstanbul’da 4 milyon hane var, 4 milyon haneye gireceğiz. 40 bin kadın 4 milyon eve girecek. Her evde yaşanan sorunların hem tanığı olacağız hem çözümcüsü olacağız. Onlara geleceği güvenli bir Türkiye’yi, İstanbul’u vereceğimizi vaat edeceğiz. Hiçbir ev birilerine muhtaç olmayacak. Her yoksul kesinlikle sosyal devletin koruması altında olacak. Hiçbir kişi birilerine el avuç açmayacak ve Türkiye’de hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, bunun güvencesini vereceğiz.”

-“4 YIL İSTİYORUZ; TAŞERON İŞÇİLİĞİ TARİHE GÖMECEĞİZ, YOKSULLUĞU BİTİRECEĞİZ”-
Herkese özellikle kadınlara büyük görevler düştüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, “Demokrasi ayaklarımızın altından kayıyor. Gelecek açısından ciddi kaygılar yaşıyoruz diyorsak, en büyük kaygıyı kadınların yaşadığını unutmayın” dedi. Şanlıurfa ziyareti sırasında, 9 kadının çocuklarıyla beraber 6 metrekarelik bir hastane odasında yattığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Bu manzara 21. Yüzyılın Türkiye’sinde yaşanan bir manzara. Sağlıkta devrim yaptıklarını söylüyorlardı, gitsinler Şanlıurfa’yı görsünler. Kendilerine kaçak saray yaptırırlar ama bu ülkeye hastane yaptırmıyorlar. Biz yapacağız. 12 yıllık süre verdiler bu iktidara, biz 12 yıl istemiyoruz. Türkiye’nin sorunlarını çözmek için 4 yıl istiyoruz, 4 yılda göreceksiniz çağdaş, uygar, hem içerde hem dışarda sorunları çözülmüş bir Türkiye. Emekliler her Ramazan, her Kurban Bayramı'nda artı ikramiye alacaklar CHP iktidarında. İki milyon taşeron işçi var, taşeron işçiliği tarihe gömeceğiz. Herkesin kadrosu, herkesin sendikası, toplu sözleşme hakkı olacak. Çünkü biz sosyal demokrat bir partiyiz, bizim amacımız her evin huzurlu olması, her eve ekmek girmesi, tencerenin kaynaması. Bunu yapacak olan biziz. Yoksulluğu idare ediyorlar. Kendi esirleri olarak görüyorlar, yoksulları. Biz yoksulluğu yönetmeyeceğiz, yoksulluğu bitireceğiz. Aile sigortası gelecek, her evin 5 kuruş ödemeden sigortası olacak. Her yoksul evde kadının banka hesabına para yatacak, gidecek işçi, memur, emekli gibi parasını çekecek.”

-“ORTADOĞU’YA BARIŞI CHP GETİRECEK”-
Çok güzel projeleri olduklarını, öyle yüzlerce binlerce değil, “adam gibi” 3 ve ya 4 projeyi anlatacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Türkiye’yi rahatlatacağız, kutuplaştırmayacağız. Kavgadan uzak bir Türkiye olacak. Sadece içerde değil dışarda da öyle olacak. Suriye’de, Irak’ta sorunları çözeceğiz. Göreceksiniz, Ortadoğu’ya barışı CHP getirecek, Ortadoğu’ya huzuru CHP getirecek. Bunlar Müslüman kanı dökülsün diye tırlarla silah gönderdiler. Biz bunun önünü keseceğiz, Müslüman kanının akmasına engel olacağız, kardeş kardeşi öldürmeyecek. Bunları yapmak zor değil. Bunları yapmak için bir, namuslu adam olacaksınız; iki, verdiğiniz sözde duracaksınız; üç, halka hesap vermekten korkmayacaksınız; dört, her kuruşun hesabını bu millete vereceksiniz. Bunları yapmaya söz verirseniz zaten bu sorunların tamamını çözerseniz. Çok daha önemlisi bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz. Bizim gibi düşünmeyen insanların da düşüncelerini özgürce dile getirdiği bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Yolunuz aydınlık olsun.

-“KULUN KULA MAHKUM OLDUĞU BİR DÜZENİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ”-
Zulme karşı, haksızlığa karşı, yoksulluğa, açlığa karşı direnmek hepimizin görevidir, düşüncelerimizi özgürce söyleyeceğimiz bir ortamı yaratmak, herkesin inancını özgürce yerine getirebileceği bir Türkiye’yi inşa etmek hepimizin görevidir. Onlar baskıdan yana biz özgürlükten yanayız, onlar yoksulluktan yana biz ‘yoksulluğu tarihe gömeceğiz’ diyoruz. Onlar etnik kimlik siyaseti yaparlar, biz her insanın kimliği ne olursa olsun baş tacı ederiz. Onlar inançları sömürürler, biz her inanca saygı duyarız. Bunu her partimizin çok iyi bilmesi ve anlatması lazım. Evlere girdiğiniz zaman projelerimizi çok iyi anlatın. Kulun kula mahkum olduğu bir düzeni ortadan kaldıracağız.”

-PARTİLİLERDEN SÖZ İSTEDİ-
Kılıçdaroğlu, 2015 Haziran seçimlerinde her partiliye büyük görevler düştüğünün altını çizerek, “Sadece kendimiz, sadece partimiz de için değil, çocuklarımız ve Türkiye’nin geleceği için hep beraber çalışacağız. Nasıl çocuklarınızın geleceği olağanüstü çaba harcıyorsanız, 2015 seçimlerinde Türkiye’nin geleceği için de olağanüstü çaba harcayacağız. Bizim çabamız tarihe not düşme çabasıdır, bizim çabamız uygarlaşma çabasıdır, bizim çabamız Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlığı yakalama çabasıdır” dedi.

Kılıçdaroğlu partililerden söz isterken, “Hepimize büyük görev düşüyor ve çalışacağız. Söz mü?” diye sordu. Salondan gelen “söz” yanıtı üzerine de CHP lideri, “Bu söz bana yeter. İstanbul’a daha çok geleceğim. Çok güzel bir örgütlenme yapılmış durumda, devam ediyor. Bu seçimlerde kadınlara büyük görev düşüyor. Bu vesileyle sadece CHP’li kadınlara seslenmiyorum. Çocuğunu, ülkesini seven, geleceğe umutla bakmak isteyen bütün kadınlara sesleniyorum. İster doğuda, batıda, ister kuzeyde, güneyde huzurlu bir ev mi istiyorsunuz, akşam evinizde tencere kaynasın istiyor musunuz, kavgadan uzak, huzurlu bir Türkiye mi istiyorsunuz, adres belli, gelin Türkiye 4 yıl için yetki verin, göreceksiniz çok farklı, çok güzel, huzurlu bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Bu inşaatın temel harcını da bu ülkenin kadınları atacaktır. Sizlere güveniyorum.