Tarih: 12.07.2017 13:03
Kılıçdaroğlu Maltepe'de Tarih Yazdı
Kılıçdaroğlu Maltepe’de Tarih Yazdı
“Hayır” çalışmasında yakılan meşale, şimdi umudu büyüten, yarınları aydınlatacak dev ışığa döndü. Bir tarafta sosyalistler diğer yanda solun hedef koyduğu ilkeli duruşun aydınlığa davet çıkardığı yarınlara umut olacak geniş tabanlı yığınların birlikteliği. Nicelik ve nitelik birleşti, kar taneleri bütünleşti “Adalet” oldu, korkuttu birilerini. Halk hareketinin ilk kıvılcımı Ankara-İstanbul hattında yandı, Maltepe’de yığınlara ev sahipliği yaptı.
Adalet Yürüyüşü, gündeme geldiği andan itibaren, nicelik ve nitelik artırıcı sahiplenmenin yanında, Kılıçdaroğluna yine belden aşağı sallamalar yapıldı, yürüyenlere “Rabia” işaretleri yapanlar yol boyunca küfürler ettiler. Küfür edenlere ise alkış iadeli taahhütlü gönderildi. İktidardan ise “bunlar yürüyemez, bu yolları biz yaptık, adalet sokakta aranmaz” gibi saçma sapan kelimeler söylenerek “nabız yoklaması yapıldı. Çok bileşenli ve yoğun katılımlı toplumsal hareketler birleşemez, bir araya gelemez diyen bu bidon kafalılara Maltepe en güzel cevap oldu. Adalet Yürüyüşü “mühendislik çalışması” değildi. Ülkeye ve ülkenin değerlerine sahip çıkılarak ittifakla bu meselenin her kesimi ilgilendirdiğini anlayabildiniz mi? “bidon “kafalılar. Her insan olanın, insan gibi yaşayabilmesi için bu mücadeleye omuz vermesi destek olması lazım. Öfkenin sevgiye dönüştüğü, kin ve nefretin yırtıp atılarak, yurttaşların birlik içinde, özgür biçimde “hak, hukuk, adalet” dediği Adalet mitingini önce bu ülkenin mağdurları tarih yazdı, Maltepe’de tarih yazıldı.
Adalet Yürüyüşü’nde kimsenin burnu kanamadı, kimselere zarar verilmedi. Değişik renklerin, farklı görüşlerin birlik içinde, bölüşerek, bağdaş kurarak, aynı sofralarda bir masada, yer yataklarında uykusuz gecelerde rüyayı değil gerçeği düşünerek yürüdüler. Hedeflerinin adalet olduğunu yazan yazdı, gören gördü. AKP’nin 15 yıllık yanlış uygulamalarına dur demek için öfkelenmeden, demokratik hakları olanı aradılar.
“Adalet”, içine ezilenlerin, haksızlığa uğrayanların tüm sorunlarının
Sığmayacağını biliyoruz.Biliyoruz “ideolojisiz, ilkesiz” düzen kurulmaz, sağı düşman ilan etmekle, RTE karşıtlığına indirgemekle bu işler hallolmaz. “düşman faşızm, düşman emperyalizm” Biliyoruz ki siyasal olandan çok, sosyal ve psikolojik bir değerlendirme yapmamız lazım.70 yıllık parlamenter rejimin içerdiği nispi demokratik işleyişin bütünüyle tasfiye edildiği, cumhuriyet değerlerinin topyekûn imha edildiği kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırıldığı totaliter bir rejime geçildiği durumdayız. Parlamento yok, tek adam var. Muhalif tüm seslerin susturulmak için seferber olmuş, milletvekillerinin, gazetecilerin, aydınların, yazarların siyasetçilerin tutsak alındığı bir dünya yarattılar. Tek çare itiraz için sokak kalmışsa sokağa çıkmak adres gösteriliyorsa, biz varız, biz korkmadan, sokaklara çıkarız olmayan demokrasinizde bu meseleye demokratik hak diyerek tepkimizi koyarız.
Yürüyüşün başlangıcında öne çıkan en önemlilerimizden özgür, bağımsız, laik bir ülke talebiyle Nuriye ve Semih’de unutulmadı. Ezilenlerin yok birbirinden farkı sorunlarını aynı zeminde beraber çözebilmek için, sağır olmuş kulaklara haykırmak için Ankara’dan İstanbul’a ve Maltepe sahiline kadar yürüyenler haykırdı, tutuklanan gazeteciler, tutsak alınmış milletvekilleri, haksızlığa, adaletsizliğe kurban edilemez diye. Baskı, korku ve şiddetin devlet eliyle uygulandığı, yolsuzluk yapanların kollandığı, namusluların umudunun bitirilmek istendiği ülkemde bu iş buraya kadar demeden “bu daha başlangıç” demenin zamanıdır.
Şimdi, egemenlerin kendi iç çekişmelerine değil ezilenlerin potansiyel gücüne bakarak cesareti kendinde aramanın zamanıdır. Bu ülkenin sosyalistlerine büyük sorumluluk düşüyor, halkın örgütlülüğünü ve dayanışmanın genişletilerek “hayır” bileşenleri birbirine daha sıkı sarılmalarını Yurt severlerden, sosyalistlerden bu mücadelenin devam kararlılığını göstermelerini bekliyoruz.
Bizden alınanları geri almak için el ele vermenin ateşini yakmak bu ülkenin solcularının en büyük görevidir.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —