Kentsel dönüşümde 'Rekabetçiliği Geliştirme' ne ola ki?

Kentsel dönüşümde

CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Haluk EYİDOĞAN Kentsel dönüşümde 'Rekabetçiliği Geliştirme' ne ola ki? Diyerek Başbakan Yardımcısı Ali Babacanın Orta Vadeli Ekonomik Programına eleştirilerde bulundu.

Kentsel dönüşümde 'Rekabetçiliği Geliştirme' ne ola ki?

CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Haluk EYİDOĞAN Kentsel dönüşümde 'Rekabetçiliği Geliştirme' ne ola ki? Diyerek Başbakan Yardımcısı Ali Babacanın Orta Vadeli Ekonomik Programına eleştirilerde bulundu.

EYİDOĞAN: "Başbakan Yardımcısı Ali Babacan 8 Ekim 2014 tarihinde 2015-2017 dönemini kapsayan üç yıllık yeni Orta Vadeli Ekonomik Programı (OVP) açıkladı. Açıklamada ‘Onuncu Kalkınma Planı Dönüşüm Programları’ başlığı altında kentsel dönüşüm için yapılan tanıma göre dönüşüm, ‘Rekabetçiliği ve Sosyal Uyumu Geliştiren Kentsel Dönüşüm’ anlayışı ile yapılacakmış!


Babacan’ın ‘sosyal uyumu geliştiren kentsel dönüşüm’le ne demek istediğini galiba anlıyorum. Ancak, ‘rekabetçiliği geliştiren kentsel dönüşüm’ü anlamak için biraz fikir cimnastiği yapmam gerekti. Aşağıda bu konuyu tartışmak istiyorum.

Bu kentsel dönüşüm değil, gayrimenkul geliştirme nitelikli ticari projelerdir
Önce kentsel dönüşümden ne anlıyoruz, Dünya bunu nasıl açıklıyor bir bakalım. Bizde içeriği tam anlaşılmadan, her yerde ‘deprem zararlarını azaltacağız’ sloganıyla kullanılan ‘kentsel dönüşüm’ sözcüklerini şehir ve bölge plancılığı bilimi nasıl açıklıyor acaba? Örneğin bir uzmanın tanımı şöyle (1): Kentsel dönüşüm, kentsel gelişmenin toplumsal ekonomik ve mekansal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulama yapılmasıdır. Bu uygulamalar mevcut yerleşim alanlarında yapılır, boş arazilerde değil. Sosyal denge ve kimlik bozulmasın istenir. Şimdi bir düşünün, çoluk-çocuk yaşadığınız mahallede veya ilçede bu anlamda acaba neler yapılıyor? Mahallenizde daha planlı, ferah ve güvenli mekan, daha çok yeşil alan, daha rahat sokaklar, işe ve okula daha rahat ulaşım, daha temiz hava, daha az gürültü, daha az afet riski, daha fazla sosyalleşme bakımından son yıllarda ne fark etti? Bir muhasebe yapın. Geliriniz artmış olabilir ama bunun dışında bu saydıklarımdan kaç tanesi olumlu yönde değişti? Eğer size kentsel dönüşüm yapıyoruz diyorlarsa ve koşullarınız bunları sağlamıyorsa hatta daha da olumsuzlaşıyorsa, o zaman yapılan o uygulamalar kentsel gelişim / dönüşüm / iyileşme / sağlıklaştırma değildir. Orada başka şeyler olmaktadır. Bir bakın, vergilerinizi ödediğiniz ilçenizde son boş kalan arazilere veya kamu alanlarına size sorulmadan, yerleşme sorunlarınızı çözmek yerine üst gelir grubuna hitabeden, nüfusu ve yoğunlukları arttıran yüksek ve pahalı yapılar yapılıyorsa bu kentsel dönüşüm değil, gayrimenkul geliştirme nitelikli ticari projelerdir.

Babacan’ın ‘rekabetçiliği geliştiren kentsel dönüşüm’ neyi kastediyor
Kentsel dönüşüm ile ilgili kanun çıktıktan sonra Türkiye’de kentsel dönüşüm adına yapılan uygulamalarda yukarıda tanımladığımız sonuçları göremiyoruz. Bir çok kentsel dönüşüm uygulamasında (örn. Kadıköy Fikirtepe, Gaziosmanpaşa Sarıgöl, Esenler Havaalanı mahallesi, Sakarya Hendek) evleri yıkılan binlerce insan nasıl bir konutla ve yaşamla karşılaşacaklarını bilmeden hala kiralarda bekliyorlar. Hal böyleyken Babacan’ın ‘rekabetçiliği geliştiren kentsel dönüşüm’ acaba neyi kastediyor? Wikipedi sözlüğü ‘rekabet’ sözcüğünü şöyle tanımlıyor: ‘Üstünlük sağlama amacı ile rakiplere karşı yürütülen yarışma etkinliklerinin bütünüdür. Bu terim işletmecilik, iktisat, çevrebilim, spor ve sanat dallarını da içeren alanlarda sıkça kullanılır.’ Peki, kentsel dönüşüm sürecinde kim kimle, ne için rekabet edecek? Bu ‘rekabetçiliği geliştirme’ ifadesini kentsel dönüşüm jargonunda araştırdım, bulamadım. Internette ‘rekabetçiliğin geliştirilmesi’ yazdığınızda Ekonomi Bakanlığı’nın 2010 yılında yayınladığı ‘Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ’ (2) başlıklı bir tebliğle karşılaşıyoruz. Bu tebliğin kapsamı, Türkiye’de sınai ve/veya ticari faaliyette bulunan şirketler ile İşbirliği Kuruluşlarının bazı eğitim, seyahat, toplantı gibi faaliyetlerinin Bakanlıkça desteklenmesi üzerinedir. İnşaat sektöründe de belki bu tebliğ uygulanabilir. Ayrıca Onuncu Beş Yıllık Planda ‘kentsel dönüşümde katma değer yaratan sektörlerin, yaratıcı endüstrilerin, yüksek teknolojili, çevreye duyarlı yenilikçi üretimin ve enerji verimliliğinin desteklenmesine önem verilecektir’ denilmektedir. Acaba kentsel dönüşümde bu koşulları sağlayan şirketlere mi öncelikli iş verilecektir? Bu kararlara baktığımızda, kanuna göre halkımızı öncelikle afetlerden korumak adına daha planlı ve güvenli yerleşmeler yaratmak için yapılacak dönüşüm uygulamalarında ‘rekabetçiliği geliştirmenin’ bunun neresinde olacağı belirsizdir. Kentsel dönüşüm sözlüğünde olmayan bu ifade anladığımız kadarıyla ticari amaçlı bir faaliyet olduğunda kullanılacaktır. Ama nasıl? Babacan herhalde bu ‘ticari amaçlı’ kentsel dönüşümün nasıl yapılacağını bize bir ara açıklar. Özellikle, Etiler Polis Okulu arazisinin tartışmalı bir şekilde el değiştirmesi sonrası ‘afet riski altında alan’ ilan edilmesi ve hemen arkasından AVM ve rezidans yapılmak üzere ‘Ticaret Merkezi’ olarak imara açılması olayı gündemdeyken ‘kentsel dönüşümde rekabetçiliğin geliştirilmesi’ hakkında bir açıklama yapılması anlamlı olacaktır"
 



  • Cuma 38.4 ° / 25 ° Güneşli
  • Cumartesi 38.1 ° / 21.5 ° Güneşli
  • Pazar 37.7 ° / 23.5 ° Güneşli