Kent Konseyi Değil Kent Konseri

Kent Konseyi Değil Kent Konseri
 
 
Bir kent konseyi daha yapıldı, kin ve nefretin zirve yaptığı konsey toplantısına giden davetlilerin Kent konseyinin söyleyecek bir şeyi, sunacak bir projesi olmadığından Fen işleri müdürünün zırvalarını dinlemek zorunda kaldılar.
 
Müdür efendi bir siyasi parti lideri edasıyla yapılanları ve yapılmak istenenleri birbirine karıştırarak siyaseten salondakilere sundu. Bende salonda bulunanlar gibi bu büyük siyaset müdürünü dinledikten sonra böyle saçma, sapan toplantılara katılmama kararını aldım.
 
Kent konseyi rezalet ile başladı gönül kırıklığı ile bitti. Kurulan darağacında demokrasi sallandırıldı, kendini kent konseyi başkanından ziyade şeyhülislam sananlar, adaletin terazisini de ters yüz ettiler. Hoş görü güven, kralcılar tarafından Güvensizliğe dönüştü.
 
Belediye başkanı her zaman olduğu gibi mikrofonu eline aldı bir saatten fazla nutuk attı, konuşmak isteyenlerin, katkı sunacak olanların zamanını da ellerinden aldı. Salonda sıkıcı havanın can sıkmasına neden oldu.
 
Başkan müezzin birilerinin doğruları konuşup söylemesine tahammül edemedi, zira kandırmacı ipinin kopacağı endişesi kafasında şimşek gibi çakıyordu. Konuşmak isteyenler konuşturulmadı, nedeni ise burası siyaset yapılma yeri değilmiş. Sormazlar mı adama müdür hazretleri ve belediye başkanı ne konuştu?
 
Siyasi konuşmaları AKP’liler yapacak davetliler ise siyasi bir kelime konuşmayacak, yapılana da adaletli toplantı diyeceksiniz. Salonda doğruları söyleyeni Esenler halkı adına talepte bulunanları dokuz köyden değil oradan kovdular, azarladılar.
 
Ahkâm kesenler fetva veriri gibi dinleyeceksin dediler, çünkü kolluk bizde kıllık bizde, biz ne dersek ona uyacaksınız. Müezzin hazretleri peşin yargılı, insan beynini okuyabiliyor, çok bilgili kimin ne söyleyeceğini önceden kestirebiliyor. Daha önceden tanımadığı, selamlaşmadığı kişileri fişliyor. Hatip bir şey söylemeden lafını kesiyor, kendisine ilham geliyor. Sen siyaset konuşacaksın sus diye bilme cüretini gösteriyor. Bu tavırlar salonda bulunan şak şakçıların pekte hoşuna gidiyor, bilmiyorlar ki bu şımarık çocuk kendi egosunu tatmin ediyor, şak şakçıların olduğu gibi şak şakçı olmayanların da kaderiyle oynuyor. Bir şehrin geleceğini alıp götürüyor, yapılacak yanlış işlerin söylenmesini istemiyor.
 
Belediye başkanı istediği kadar proje üretsin, çırpınsın müezzin hazretleri gibiler olduğu sürece yaptıkları gölgede kalacaktır, Esenler ise saygı ve sevgiye hasretlikle yanacaktır.
 Bu kadar sığ düşünen dar çerçeveden bakanların Esenler halkına kin ve nefretten başka bir şey veremeyeceğine inanmış olduk..
 
Mülkiye amirinin bulunduğu bir yerde demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan bir siyasi parti ilçe başkanına hakaret etmek şımarıklıktan başka bir şey olamaz. Kendini berbat etmenin başka şeklide yoktur herhalde, etrafındakilerin bir çılgınlık yaparak bu ilçe başkanına linç girişiminde bulunulacağı korkusunu da yaşadık.
 
AKP’li hatiplerce siyasetin uzun süre yapıldığı, AKP’li olmayanların ise siyaset konuşmasının yasaklandığı gergin bir kent konseyi izledik. Kimsenin burnunun kanamaması önemliydi.
 
İçi boş komisyonları olmayan kandırmaca ipine tutunan bir konsey Esenler adına, Esenler iler yararına, bir şeyler üretemeyeceği gerçeğini hepimiz gördük.
 
Esenlerde ok gibi doğru olanları yapana, Yay gibi eğri olanları yanına alan bir düzen kuruldu. Bizde yıkılası bu düzen diyoruz…