Katlettiğiniz Adaleti Arıyoruz

Katlettiğiniz Adaleti Arıyoruz

Egemen güçlerin bir işaretiyle, yazar, çizer, aydın ne kadar halk adamı varsa içeri atılıyor, sindirmek için her türlü faşizan baskılar uygulanıyor. Ana muhalefet lideri bile çileden çıkt?

Katlettiğiniz Adaleti Arıyoruz
Egemen güçlerin bir işaretiyle, yazar, çizer, aydın ne kadar halk adamı varsa içeri atılıyor, sindirmek için her türlü faşizan baskılar uygulanıyor.  Ana muhalefet lideri bile çileden çıktı, yollara düştü… Adalet arıyor, Ankara’dan İstanbul’a yürüyor. Toplum olup bitenin sağlıklı bir değerlendirmesini yapamaz, yanlışla doğruyu, iyi ile kötüyü ayıramaz durumda.
 
Halkımız bir çaresizlik içinde ülke insanı korku tüneline sokulmuş, “diriliş, evlilik programları, televizyonlardaki dizi sarmalı uyuttukça uyutuyor.  Bu durum saraylıyı ve hanedanlarını, koltuk değnekçilerini rahatlatıyor. Tek adamın yönetmek istediği diktatörlük düzenine ve ekmeğine yağ sürüyor.
 
Hâlbuki bizler, Faşizmin Ağababalarına ders veren bir anlayışın, geleneğin devamıyız. Bizler sizin yargısız infazlarınızdan korkmadık. İdam sehpasında bile sizin gibi zavallılara acıyan sözlerimiz damgasını vurdu. Yargısız ve siyasi bir kararla idam edilen gençlerimizin, söyledikleri sözlerin her kelimesi tarihe yazıldı. Üç Fidanımız“Biz ülkemizin bağımsızlığı ve halkımızın mutluluğu için şerefimizle bir defa ölüyoruz, Sizler; şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz.” Diye haykırdılar.
 
Bizler sizlerin işbirlikçileriniz olan ABD’ye kafa tutan, Siyonistlere karşı duranlardanız. Sizler ise mayın tarlasında dolaşıyorsunuz, “serseri mayın” misali. Zavallısınız, çaresizsiniz, devleti yönetmekten aciz olanlarsınız. Yönetimlerde ortak seçtikleriniz zehir kustular, ülkemin başına bela oldular. Koyunlarınızda yılan beslediniz. O yılan sizi sokunca suçlusunu başka yerde arar oldunuz. Günah keçisi arıyorsunuz…
 
Tarihi Sehpada, darağacında: “Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler, Kahrolsun faşizm…” diye haykıran gençlere o günler de, olmadık küfürler eden sizlerdiniz. Bakın nasılda evrimleştiniz. Bugün hep birlikte, dincinizle, cemaatlerinizle, sağcılarınızla, topyekun“kahrolsun faşizm” diyebiliyorsanız ki diyorsunuz. Sizi biz imana getirdik, haksızlıklar karşısında susmamanın gerektiği noktaya yine sizi biz getireceğiz.   
 
Her gün bir öncekinden daha kötüye gidiyoruz.  Bitme noktasına gelen terörü adeta hortlattınız, terör ihraç eden ülkelerin ilk sırasına yerleştirdiniz. Öyle ki, kimin sırtını okşadıysanız, bir müddet sonra düşman oldunuz, faturasını ise ya CHP’ye veya halka kestiniz. Yaptığınız kötülükleri kitabına uydurtunuz ve “Allah için bizim hiç sucumuz yok” dediniz. Ama şunu iyi bilin sizin günahlarınızı “hızlı trenin vagonları” bile çekmez. Ülkemizde yaşam alanlarını yandaşlarınıza, Fetö’nuza, cemaatlerinize ve tarikatçılarınıza peşkeş çektiniz, damatlar gibi tosunlar beslediniz, büyüttünüz. Zengininizi daha zengin, fakirimizi fakir, emekçileri ise ücretli köle yaptınız. Kendi yargınızı kurdunuz.” yargı terörü” yarattınız, yargıçlarınızın hukuksuzlukları adaleti ortadan kaldırarak, adaletsiz bir düzeni yarattınız. Şimdi biz katlettiğiniz adaleti arıyoruz. Gün gelecek bu düzenin yaratıcıları bile bu işe isyan edecek.
 
Kurmak istediğiniz bu düzenin adı örümcekli kafa düzeni.  Camiye, kışlaya siyaseti yerleştirdiniz, din üzerinde siyaset yaptınız, askeri, polisi halkla kavga ettirtiniz, halkımızı böldünüz, ayrıştırtınız, düşman ettiniz. Bu ülkeye yazık günah değil mi? Bir ülkede hukuksuzluk varsa adalet yoktur…