Karanfillerle, Her yer Taksim Her Yer Direniş Sloganı

Karanfillerle, Her yer Taksim Her Yer Direniş Sloganı

Taksim Dayanışması'nın çağrısı üzerine bugün 18:00 itibariyle yurttaşlar Taksim Meydanı'na gitmeye başladı. Taksim Meydanı'nda günlerdir devam eden 'Duran İnsanlar' eylemine katılan yurttaşlar ellerindeki karanfilleri




Karanfillerle, “Her yer Taksim“ Her Yer Direniş Sloganı

Taksim Dayanışması'nın çağrısı üzerine bugün 18:00 itibariyle yurttaşlar Taksim Meydanı'na gitmeye başladı. Taksim Meydanı'nda günlerdir devam eden 'Duran İnsanlar' eylemine katılan yurttaşlar ellerindeki karanfilleri havaya kaldırıyor.

22.30 İstiklal caddesinde polis küçük gruplara gaz atıyor. Yurttaşlar yavaş yavaş dağılıyor.
22.14 İstiklal ‘İn ara sokaklarına biber gazı atılıyor.
 
21.54 (sendika.org) Polis saldırılarda ağırlıkla tazyikli su, ses bombası ve plastik mermi kullanıyor, gaz bombası ise çok az kullanılıyor.

21.48 Polis İstiklal Caddesi'nde gaz bombası kullanmaya başladı. Bu kez bombaların menşei Güney Kore
21.45 Polisin İstiklal Caddesi ve Sıraselviler'de gözaltılar yaptığı bildiriliyor.

21.32  İstiklal Caddesi’ndeki ara sokaklar ve Sıraselvilere TOMA ve polisle girdi. Müdahalede tazyikli su kullanılıyor.
21.28 Polis, İstiklal Caddesi’nden Galatasaray Lisesi’ne doğru ilerlerken, bir grup da polisi takip ediyor.
21.26 Polis Taksim Meydanı’ndaki herkesi dışarı çıkarıyor.

21;25 İstiklal Caddesi'ndeki kitlenin üzerine TOMA sürülüyor
21.20 Kazancı Yokuşu tarafında kolkola giren polis kitleyi alandan uzaklaştırmaya çalışıyor
21.15 Kazancı Yokuşu girişinde TOMA'dan su sıkıldı
21.12 Kazancı yokuşundaki TOMA halkın ısrarlı mücadelesi ile bulunduğu yeri terk etti.

21.09 Kazancı Yokuşu girişindeki kitle, sokağın başında duran TOMA’ya “TOMA gitsin, tartışma bitsin” sloganı atıyor.
21.06 Halkın polis barikatı önünde bekleyişi sürüyor. Kazancı Yokuşu önünde kurulan polis barikatının önüne gelen yurttaşlar barikat kuran polislere dertlerini anlatıyor.
20.59 TOMA Harbiye yönünde ilerliyor.

20.57 Harbiye yönünde sadece bir kişi TOMA'nın karşısında oturuyor. Arkasında kitle bekleniyor. Polis ise "Dağılın" uyarısı yapıyor!

20.48 Harbiye yönünde halk TOMA'ya karşı oturuyor

20.47 Halk polisin sert müdahalesine tepkisi sözleriyle dile getiriyor. Meydanda bir yurttaş, "Böcek miyim ben, yolu siz kapıyorsunuz" diye isyan ediyor. Yurttaşlar polisin yolu kapattığını söylüyor. 
Bir kadın yurttaş, "Bu karanfil, alın beni bu suç delili, karanfil, alın size suç delili" diye haykırıyor.

20.46 Polisin tazyikli sulu müdahalesi sürüyor. Polis toplanan küçük gruplara tazyikli su sıkıyor
20.45 Kazancı Yokuşu'nun önüne gelen TOMA'ya bir eylemci karanfille vurdu.
20.38 Halka açık Taksim! Tomalar ve polis tarafından boşaltılıyor. Müdahale sürüyor, kitle İstiklal Caddesi, Sıra Selviler ve Tarlabışı yönünde dağılıyor.

20.35 Polis, meydandakilere tazyikli su sıkarken, kitleyi Harbiye’ye doğru kitleyi sürmeye çalışıyor.
20: 30 Dağılan kitleye polis tazyikli su ile müdahale etti. Polisler İstiklal Caddesi yönünde dağılan kitlenin de üzerine koşuyor. İstiklal Caddesi'nde kitlenin üzerine tazyikli su sıkılıyor

20.25 Polis halka açık Taksim Meydanı’na iniyor! Meydanın etrafına bariyer örüyor. Polis kalkanlarıyla halkı iterken, halk polise karanfil atıyor.

20.23 Kitlenin dağılmaya başladığı sırada polisin Gezi Parkı merdivenlerinden inmesi ve meydana ilerlemesi yuhalanıyor

20.20 Kitle kendi kararıyla dağılıyor

20.11 Polis 'dağılın', kitle 'Kamuya açık parktan çık' diyor

20.07 Taksim'de polis "halka açık alanı işgal ediyorsunuz" anonsunu halka yapıyor. Kitle polisin anonsunu ıslıklarla protesto ediyor.

20.03 Binler "Polis dışarı, Gezi Parkı bizimdir" sloganı atıyor.

20.02 Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sabahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü de eyleme katıldı.

19.59 An itibariyle polis Gezi Parkı merdivenlerine barikat kuruyor. Kitle polisin bu hareketini yuhluyor. "Sık bakalım sık bakalım biber gazı sıkalım" sloganını atıyor. AKP bürokratlarının, Başbakanın "Orayı temizledik, park artık halkın kullanımına açıldı" sözleri böylece bir kez daha boşa çıktı. Gezi Parkı onu koruyan binlere polis barikatıyla kapatıldı!

19.55 Gezi Direnişinde çok kez tanık olunan bir tablo bugün de yaşandı. Gelin ve başında kask olan bir damat Taksim Meydanı'na geldi.

19.30 Taksim Anıtı etrafına binlerce kişi karanfillerini bırakıyor, Gezi Direnişinde yaşamını yitirenleri anıyor. Taksim Metrosu'nun AKM çıkışında da bir anma noktası oluşturuldu. yurtgazetesi.com.tr editörü Pınar Albay'ın bildirdiğine göre, Binler onca sert baskı ve müdahaleye rağmen Taksim'de buluştu. Ankara'ya günlerdir süren sert polis müdahalesi protesto edildi. Çarşı grubu yine enerjisiyle kitlenin coşkusunu katlıyor. Polise "Sık bakalım, sık bakalım" sloganları atılırken, polisler AKM önünde TOMA ve akrep tabir edilen araçlarla bekliyor.  Alana kitle akışı sürerken, kitle sık sık "Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz" sloganlarını atıyor.

19.25 Alanda toplanan kitlenin sayısı binleri aştı. Kitle sloganlarla polis şiddetini protesto ediyor. Taksim Meydanı trafiğe kapatıldı.

19.15 Ellerinde karanfiller ile Gezi Direnişi'nde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıyan kitle, parkın girişine karanfiller bıraktı, sık sık "Her yer Taksim, her yer direniş", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarını attı. Binler eylemini sürdürürken, heyetler parka girerek, incelemelerde bulundu. 
19.00 CNN muhabiri İvan Watson twitter hesabından sivil polislerin kendisine küfür ettiğini öne sürdü. Watson, kendisini yanlarına çağıran polislerin kendisine ve CNN ekibine küfür ettiğini yazdı.

18.55 Dakikalar geçtikçe alandaki kitle artıyor. Kitle hep bir ağızdan taleplerini haykırıyor. Meydanda Taksim Dayanışmasının bayrakları açılıyor. Eylemciler hükümetin istifasını istiyor.

18.50 Polisin günler süren sert müdahalelerine rağmen bugün de yüzlerce kişi Taksim Meydanı'nda. Meydanda alkış ve ıslıklar çalınıyor, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganları atılıyor.

18.40 itibariyle Kadıköylü gruplar Tünel tarafından Taksim yönüne yürüyüşünü sürdürüyor

18.10 - Taksim Dayanışmasının 19.00'da Taksim Meydanı'nda düzenleyeceği anma törenine katılmak üzere 500'ü aşkın kişi Kadıköy Boğa heykelinin önünde bir araya geldi. Gezi Parkı direnişinde hayatını kaybedenlerin adı söylendi. Gruptakiler de hep bir ağızdan "Yaşıyor" dedi. Diren Kadıköy pankartı taşıyan gruptakiler "Her yer Taksim her yer direniş" ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Çevredeki vatandaşlar da alkışlarla yürüyüşe katılanlara destek verdi. Eylemciler yürüyüşün ardından Kadıköy İskelesi'ne ulaştı. Eylemciler iskelede akbil basmadan turnikelerin üzerinden atlayarak vapura bindi. 


TAKSİM DAYANIŞMASI  22 HAZİRAN AÇIKLAMASI
Taksim Dayanışması tarafından taksimdayanisma.org 'da yayınlanan açıklamanın tam metni şöyle:

Ve bizim bir haziranımız Yurdumuzun dört bir yanından, meydanlardan, parklardan, evlerden, derneklerden, meslek odalarından, sendikalardan, partilerden, kısacası yüreği Gezi Parkından atan her yerden sesleniyoruz, Taksim Meydanından sesleniyoruz.

Bizi biz yapan bütün değerler ve renklerimizle haklılığına inanmış bir sağduyu, direnme gücü veren kararlılık ve sınırsız bir yaratıcılıkla yaşamın olduğu her alanda bir aradayız. Taksim Dayanışması olarak hükümete ilettiğimiz taleplere hala bir yanıt alamadık. Yanıt alamadığımız gibi taleplerimizi haykıranlar şiddet, gözaltılar ve tutuklamalar ile susturulmak isteniyor. Biz bütün bu baskılara rağmen haykırmaya devam ediyoruz.

Unutturmak isteyenlere, varsa duymayanlara buradan bir kez daha hatırlatıyoruz.

• Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda, toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmesini; ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını,

• Taksim Gezi Parkı’ndaki yıkıma karşı direnişten başlayarak, halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan ve uygulayan; binlerce, insanın yaralanmasına, dört yurttaşımızın ölmesine neden olan sorumluların, başta İstanbul, Ankara, Hatay ve Adana Valileri ve Emniyet Müdürleri olmak üzere tüm sorumluların görevden alınmasını,

• Gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanılmasının yasaklanmasını,

• Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan ve tutuklanan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmasını,

• Afet zamanlarında da toplanma ve korunma yerlerimiz olan Gezi Park’ı başta olmak üzere halkın kullanımına kapalı bütün parklarımızın bir an önce kullanıma açılmasını, önemle ve acilen talep ediyoruz.

Taleplerimizin muhatabı olanlar biliniz ki bu talepler yerine getirilmeden ve dünyanın gözü önünde işlediğiniz insanlık suçu olan şiddetin hesabını vermeden; meydanlarda bu talepler için yıllardır haykıran gençleri, kadınları, eşcinsel, biseksüel ve transseksüelleri, demokratik kitle örgütlerini, emek ve meslek örgütlerini, partileri, sivil toplum kuruluşlarını, taraftar gruplarını hedef göstererek sorumluluklarınızdan kurtulamazsınız. Bu talepler, artık sadece bizlerin değil dünyanın tüm duyarlı insanlarının talebidir.

Evrensel hukuka aykırı bir şekilde yapılan baskınlarla yüzlerce arkadaşımız gözaltına alınmış, onlarcası tutuklanmış ve birçok arkadaşımızdan haber alınamamaktadır. Tutuklanan, gözaltına alınan, kaybolan ve hastanelerde tedavi altında olan omuz omuza direndiğimiz arkadaşlarımızın her türlü hukuki ve insani gereksinimlerinin karşılanmasına devam edilecektir ayrıca desteğimizi göstermek için bileşenlerimiz tarafından yapılan ziyaretler sürdürülecektir.

Türkiye tarihinin en barışçıl, en çevre dostu direnişinde daha eşitlikçi, daha özgürlükçü ve daha kardeşçe bir dünya özlemiyle sokaklara hak arayışına çıkan canlarımızdan Abdullah CÖMERT, Mehmet AYVALITAŞ, Ethem SARISÜLÜK savaş sırasında bile görülmeyen bir vahşet, nefret ve şiddetinin kurbanları olmuşlardır. Yaşamlarının baharında aramızdan koparılıp alınan canlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Onurlu ve kararlı duruşları mücadelemize her zaman ışık tutacak, yolumuzu aydınlatacaktır. UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!

Taksim Dayanışması olarak bu süreçte öğrendiğimiz en önemli şey, mücadelenin zaman ve mekânla sınırlandırılamayacağı; bundan sonra da hayatın, kentin ve ülkenin her metrekaresinde ve her anında devam edeceğidir.