Hüseyin Koç'un Kaleminden....İsmet Paşanın dediği gibi "Namusluların en az namussuzlar kadar cesur olması lazım"
AKP’nin hazırladığı infaz yasası ile katillerden, uyuşturucu kaçakçıları ve cinsel suçlara kadar olmaz olanlar ceza indirimiyle müjdelendi. Sadece düşünce suçluları ve gazetecilere indirim yapılmadı. Onların suçları çok, kalemleri yamuklulukları, adaletsizliği, hukuksuzluğu yazdığından, eşitlikçi bir düzen istediklerinden suçludurlar…
AKP, infaz paketi için muhalefetle görüşmeler yapmıştı, yapmasına gerek yok, muhalefet gereğini yapacağını biz biliyorduk. Muhalefet Denizlerin idam oylamasında yaptığı gibi yaptı, gelenek bozulmadı o günde bugünde ” kaçak güreştiler” daha fazlasını siz anladınız. CHP kırmızıçizgisinin uyuşturucu ve cinsel suçlar olduğunu belirtmişti, onların keşke çizgileri İsmet İnönü’nün çizgisi olsaydı ve meclise gelmeyen vekillere "Namusluların en az namussuzlar kadar cesur olması lazım" sözünü haykırmayı bırakın-kulaklarına fısıldasaydılar. İnönü’ye değil İnönü çizgisine yaklaşmış olurlardı… Ama onların yok farkı AKP’li vekillerden, AKP’lilerin elleri halkın çepinde, muhalefetin eli ise kendi çepinde… Yani eller halk için, haksızlığa uğrayanlar için değil ama eller cepte…
“Yasa ile o bilinen AKP’nin faşizana görüntüsünün resmini çektik. Yine ayrıştırdılar, yandaşlaştılar, senden benden diye ülkeyi ve ülke insanını birkaç parçaya böldüler. Tecavüzcü, Çocuk istismarcısı, kadına şiddet uygulayan, devleti dolandıran, katil, gaspçı, mafya bozuntusu kim varsa serbest. Gazeteci, aydın, avukat, insan hakları savunucusu, sendikacı, siyasetçiler, yani sistemin çarpıklıklarına, düzenin bozuk çarkına çomak soktukları için tutuklu. Meclisin oylamasında eller ceplerden çıktı ve tarihe kara bir not daha düştü ONLAR ‘ÖLSÜN’LER…
6 Mayıs 1972’de rövanşist duygularla TBMM'de "3-3" bağırışları arasında Gezmiş, Aslan ve İnan'ın idamına onay için eller kalkmıştı. Bugün ise rövanşist olmasa da intikam için aynı mecliste eller havaya kalktı. O ellerle bu eller akraba. Akraba ellerin, çıkardığı bu İnfaz yasasını tarih; “ayrımcı, adaletsiz, intikamcı, eşitsiz olduğu kadar kadın ve çocuk düşmanı bir yasayı oyladınız. Yasanızı alın başınıza vurun bu yasanızı kabul etmiyoruz” diye yazacak.
AKP ve MHP teklifi yasalaştırmanın keyfiyle resimler çektirdiler, ak olmayan bir anı paylaştılar. Troller sosyal medyada #Çocuk İstismarının Affını kutladılar. Milletvekilleri 45 gün ücretli izine çıktılar, fabrikalar kapantı, işçiler ücretsiz kapının önüne konuldular. Reis’in tartışılmaz otoritesi yapılan yanlışların önüne her zaman olduğu gibi bu seferde set oldu. Tüm zulümlerinin, bütün adaletsizliklerinin tabii ki bir geçmişi vardır ve bugün bunları ortadan kaldırmanın yeterli mücadelesini veremiyoruz ama gazeteciler olarak kelimesi kelimesine not aldık. Geçmişi dün nasıl gözler önüne serdiysek, bu yaşanmışları da belgeleriyle sütunlarımızdan vicdanlara haykıracağız.
Gazeteciler olarak intikam için değil, Mücadelemizi ezilen halkların, yoksullaşan, kitlelerin, adalet arayan yığınların, haksızlığa uğrayan tüm kesimlerin ve ülkemizin geleceği için yapacağız. Bizler için en önemli ilke, entelektüel dürüstlük ve ahlaktır. Asla yalan söylemeyerek, dedikodulara bulaşmadan, ulaştığımız olguları gizlemeyerek ve acılarımızı, yaptığınız zulümleri insani değerlerden ayrılmadan, korkmadan haykıracağız…
İsmet Paşanın dediği gibi "Namusluların en az namussuzlar kadar cesur olması lazım"