Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, TBMM'de görüşülmeye devam eden nükleer tesislerin denetleme faaliyetlerinin hukuki sorumluluğunun “yetkilendirilen tüzel kişilere” bırakan kanun teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TİP'in sosyal medya hesabından paylaşılan videoda AKP'nin kanun teklifini Meclis'e dayattığını belirten Kadıgil, "Bu bir doğa katliamı teşebbüsü" dedi. Kadıgil, "Nükleer enerji temizdir diyorlar ama tarih sahnesine çıktığı günden bu yana yaşanan 500'den fazla irili ufaklı kazada yüz binlerce kilometre karelik alanların yaşanamaz hale geldiğini ve on binlerce yıldan önce bu atıklardan kurtulamayacağımızı kimse söylemiyor" diye konuştu.
Kadıgil şöyle devam etti:
"Enerji ihtiyacı yalanını söylüyorlar. Oysa sadece dağıtım ve üretim şirketlerini kamulaştırsak, mevcut altyapıyı rehabilite etsek, yüzümüzü güneş gibi rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklara dönsek bu ihtiyacı karşılayabileceğimizi asla söylemiyorlar. 'Dış güçler enerji üretmemizi istemiyorlar, bu yüzden nükleere karşılar, biz yerli ve milli enerji üreteceğiz' yalanını söylüyorlar. Ama bu ülkede inşaatı devam eden tek nükleer santral olan Akkuyu ölüm kampını yap-işlet-devret bile değil, yap-işlet-devam et usulüyle Ruslara peşkeş çektiklerini ve oradan üretilecek bütün tehlikeyi bizim üstlenmemize rağmen üretilecek enerjiden tüm parayı Rusların kazanacağını hiç kimseye söylemiyorlar."
"SİZ KİM NÜKLEER KİM!"
AKP iktidarına "Siz kim nükleer kim" diye seslenen TİP Sözcüsü, "Siz daha doğru düzgün bir hızlı tren yapmayı beceremediğiniz için can veren onlarca çocuğun hesabını verememiş bir iktidarsınız" şeklinde konuştu.
Kadıgil konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Siz ki patronun üç kuruş parasına kıyamadığınız için Soma'da, Ermenek'te canına kıydığınız madencilerin hesabını vermemiş bir iktidarsınız. Siz ki daha yanarken seyrettiğiniz ormanların, sebep olduğunuz sellerde hayatını kaybeden insanların, çöken yolların hesabını verememiş bir iktidarsınız. Siz kim nükleer enerji kim...
Herkes çok iyi bilsin ki nükleer enerji ölümdür ve Türkiye'nin böyle bir riske girme ihtiyacı yoktur. Güneşimiz bize yeter, rüzgarımız bize yeter. Buradan tüm iktidar mensuplarını çok net ve net uyarıyoruz: Biliyorsunuz gitmektesiniz. Sizi Cerattepe'de, Kaz Dağları'nda direnen o güzel insanlardan aldığımız cesaretle göndereceğiz. Metin Lokumcu hocamıza sözümüz var! Gelin suçlarınıza bir yenisini daha eklemeyin. O suç dosyasını daha fazla kabartmayın. Bu halka karşı suç işlemeyin."
