Esenlerde 2019-2020 tarihinde işlerimin yoğunluğundan dolayı bu köşede sizlerle bulaşma fırsatımız çok fazla olmadı bu nedenle hepinize yeniden merhaba diyorum.
Belki son bir yıldır herhangi bir yazı yazmamış olabilirim; bu demek değildir ki Esenler’de yaşananları takip etmiyorum. Kamuoyunu yakından takip ediyorum. Bu konularla alakalıda birçok arkadaşımız, büyüğümüzle zaman zaman bir araya gelip değerlendirmelerde bulunuyoruz.
Değerlendiriyoruz değerlendirmesine de olan bitene anlam vermekte bazen güçlük çekmiyorum desem yalan olur. Birçoğunuzun yakinen tanıdığı benimde büyüğüm dayı, yoldaş, ağabey olarak gördüğüm Hüseyin Koç ile de birçok defa bir araya geliyoruz. Hüseyin dayım biraz agresiftir yazdıkları bir kesim tarafında hoş karşılanmasa da aslında doğruları yazdığı için tepki topluyor. Bu süreçte Hüseyin Koç biraz dinlenme ihtiyacı his ettiği için bizse yayın kurulu olarak onun dinlenip kösesinde oturup deneyimlerini ve gözlemlerini bizimle paylaşmasını istedik.
Kimse oo Hüseyin gitti diye algılayıp sevinmesin biz dayımızı bir yere göndermiyoruz aksine Hüseyin Koç daha güçlü bir şekilde geri dönecek.
Gelelim asıl konumuza son bir yıldır ne olduysa oldu bir araya gelmeyenler bir biriyle kanlı bıçaklı olanlar hızlı bir şekilde kabuk değiştirmiş. Kimler kimlerle işbirliği içerisinde açıkçası kimin eli kimin cebinde belli değil.
Şimdi bunları görünce kendi kendime soruyorum ya arkadaş bunlar değil miydi daha düne kadar kanlı bıçaklı olanlar her oturdukları yerde bir birinin arkasında demediğini bırakmayanlar, hatta ayni partide ama birbirlerini disipline veren, Ankara yollarını arşınlatanlar. Bugün nasıl oluyor da kuzu sarması oldular. İşin içinde iş mi var diye insanın aklına gelmiyor değil.
Bakıyorsun daha düne kadar Belediye ile kanlı bıçaklı olan gazeteler belediye güdümüne girmiş. Birgün yazdığını diğer gün yazarak hem kendi partisine, hem de rakip benimsediği siyasi partiye göz kırpıyor. Bazen de yazdıklarından dolayı ağabeyler araya sokarak barışalım mesajı gönderiyor. Ne için ne karşılığında olduğunu ben çok iyi biliyorum ama bilmeyenler duygusal tabi ki deyip geçiyor. Daha iki kelimeyi bir araya getirip konuşamayan canlı yayıncılar kanaat önderi olmuşçasına yön belirliyor. Emanetten de olsa gündemi oluşturduğunu zannediyorlar. Uyanın ey ahali yeni bir vaka geliyor.
CHP yönetimine ve İlçe başkanına demediğini bırakmayanlar bugün CHP basın danışmanı olmuş. Yeri geldiğinde yönetime kimin gireceğini belirleme karar mercisine gelmiş. Yaw siz değimliydiniz Bülent Ütebay’ı tarihten sileceğiz diyen, siz değil miydiniz bu adam çıkarları için partiyi sattı faşistleşti diyen, ee bugün ne oldu da hepiniz 90 derece döndünüz? Yoksa söylediklerinizi siz unuttunuz mu merak etmeyin biz unutmayız.
Peki, gelelim sana Sayın Ütebay siz değil miydiniz bu şahısları partiden attıran, siz değil miydiniz bu adamları ciddiye almıyorum diyen, siz değil miydiniz onlar kadar seviyesiz olmam onlarla aynı karede bulunmam diyen. Bunları ve bunlardan daha ağır cümleleri de bir birinize ettiğinizi unutmadık. Tabi işin içerisine rant girince kimler kimlerle yan yana aynı safta oluyor bu denli tarihte benzeri yoktur sanırım, sayenizde bizlerde küçük bir yerde tarihe şahitlik ediyoruz.
Şimdi sizlere gelelim CEM EVİ Başkanları alevi yurttaşlarımızı bir arada tutmak yerine parçalamayı başarıp hiçbir başarı göstermemiş başkanlarım. Ne oldu bu yurttaşlarınıza verdiğiniz Esenler Cem evi sözü? Gene mi boşa çıktı. Her seçim döneminde yaptıracağınız ama bir türlü yaptıramadığınız Cem evine ne oldu? Hani belediye önünde grev yapıp hak arayacaktınız bunlar söylemden öteye gitmedi mi? Cevabı ben vereyim gitmez çünkü herkes koltuğunun derdinde kartvizit peşinde o yüzden. Bir başkanımızda çıkmış belediye Mimar Sinan mahallesinde 5 katlı bir bina hazırlamış bitmek üzere temmuzda teslim edilecek bitirdik hayırlısıyla diyormuş. E buda yalan daha belediyenin hiçbir hazırlığı bile yok nasıl olacak bu.
Şunu unutmayın ey ahali çıkar üzerine dostluk kuranlar çıkarları kadar dost kalır. İnsanları aldatanlar, kandıranlar, taraflı habercilik yapanlar, kalemini satanlar satılacak bir şeyiniz kalmadığında çöplüğe gömüleceksiniz çöplüğe bunu bilin istedim.
