Pankartların asılması önemliydi esas olan ise sorulan sorunun Anayasal bir hak olmasına saygı duyulmamasıydı. Bir başka mesele ise toplanan pankartların kiralık vinçlerle toplatılması ve faturanın vatandaşın sırtına yüklenmesi ve zarar ziyana halkı ortak etmelerini yaşadık dün akşam.
Haber /Serkan Basut
Materyaller gibi pankartlarda siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin namusudur. Pankartları asanlar veya astıranlar pankartlarının indirilmesine bir direniş göstermeden, bir tepki koymadan sessizce seyirci olması elbette çok konuşulacak. Pankartların toplanacağını bilen CHP örgütlerinin ilçe başkanları ve yöneticileri boyun eğdiler, örgütleri olmadıklarını bir kere daha yansıttılar.
Esenler’de bir dallama, ahlak yoksunu, devşirme, emlak işleri ile uğraşan yerel gazeteci pankartlar indirilirken CHP İlçe başkanına mikrofon uzatıyor, bir başka fotoğraf karesinde ise meclis üyesi ve üç beş zavallı partili pankart asılmadan önce şov yaparak resimler paylaşıyor, abilerine hoş gözükmek için. Sonrası ise hüsran, rezillik, duramıyorlar astıkları pankartların arkasına, gizleniyorlar köşelere, bucaklara…
KÜFÜRLER YAPTIĞINIZ YEREL BASINDAN ŞİMDİ ÇARE ARAYIN
Sonrası ise tam bir tiyatro, tam bir zavallılık. Çare örgütlü yapıları değil, yerel ve ulusal medya imiş. Hani o doğruları yazan ve kendilerine dokunulduğunda en ağır küfürleri yaptıkları yerel basın çare imiş bu zor anlarda. Halbuki her siyasi partinin gençlik kolu, kadın kolu, mahalle delegeleri, mahalle komisyonları var. Demek ki onlar var ama kâğıt üzerinde, onlar var yandaşlarının bir yerlere seçilmelerinde. Demek ki onların hepsi çakma çapulcu bireylerden oluşuyorlar. Onlar bir bayrağa, bir pankarta sahip çıkamayacak kadar az ve korkaklardırlar.
DİRENEMEYEN CHP İLÇE BAŞKANLARI... KORKAKLARSINIZ
Pankartı asanlar, astıranlar ve o pankarta sahip çıkmaya cesaret gösteremeyenler, bir direniş koyamayanlar, yapılan haksızlığa kuzu kuzu boyun eğdiler. Teslim oldular adaletsizlerin adaletsizliğine “bu bizim Anayasal hakkımızdır diyemediler” korkak, miskin, pisirik CHP’nin devşirme bazı ilçe başkanları ve ilçenin kadrolu yöneticileri. Bu yapıta olan teslimiyetçi zavallılar halka asla çare olamaz, çaresizlik içinde yuvarlanırlar. Boğaz içi öğrencilerinden veya 12 Eylül öncesi direnen emek platformlarından, sendikalardan, sol yapılanmalardan zerre kadar nasiplenmeyenler Utanın…utanın...
Bakalım ne kadar sözünüzde duracaksınız…