İYİ Parti Meclis üyesi Mikail Karapınar’ın konuşması şöyle
“BİR GECE YARISI İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇIKAN SİZSİNİZ”
2021 yılının bu son meclis toplantısında da ilçemiz sorunlarının çözümüne katkı sunmak için toplanmış bulunuyoruz.
Türk kadının en büyük şansı olan eşsiz lider ATATÜRK, 5 Aralık 1934 günü TBMM de, Kadınlara seçme, seçilme hakkını verirken, bugünü kadın hakları günü olarak da bildirmişti. Kadın eli değen her şey iyileşir, herşey güzelleşir ve dünya yüzünde gördüğümüz herşey kadının eseridir. Bugün her alanda kadınlarımızın başarılarıyla gururlanabiliyorsak, bilimde, sporda, sanatta, eğitimde, siyasette çığır açmış kadınlarımız varsa bunların hepsi Atatürk sayesinde gerçekleşmiştir. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener en güzel örneklerinden biridir.
Atatürk’ün sağladığı hakların değerini bilen, eserlerine, fikirlerine sahip çıkan, tüm kadınların 5 Aralık Kadın Hakları Günü, Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 87. yıl dönümü kutlu olsun. Bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesinden çıkanlara, kadının özgürlüğünü budayanlara, bunu da hatırlatmış olalım. Bu arada, daha bir kaç gün önce kadınların siyasette eşit temsiliyeti için, muhalefetin verdiği kanun teklifi TBMM’de AK Parti ve MHP tarafından reddedildi. Ve bu reddediş, kimlerin kadın haklarından yana olduğunu da açıkça belli etti.
“HAİN DEDİKLERİ ARAP PRENSTEN MEDET UMAR OLDUK”
AK Parti Genel Başkanı, ekonominin kitabını yazdım dedi ve biz 2 hafta sonra kendimizi kurtuluş savaşının içinde bulduk. Ekonomik Kurtuluş savaşı verdiklerini söyleyenler, Avrupa’nın en büyük uçak filosuna, yüzlerce lüks makam aracına, koruma ordusuna sahip ve 1150 odalı sarayda yaşıyor. Oradan belirliyor ekonominin seyrini, oradan TÜİK’e ve Merkez Bankasına da sinyaller gönderiyor. Konuştukça döviz kurunda yeni rekorlar geliyor, tezini her tekrarladığında paramız değersizleşiyor. Faiz sebep enflasyon netice tezinin sıkı savunucuları sayesinde bakın nasıl bir ülke olduk: Döviz kuru düşsün diye daha dün hain dedikleri Arap prensten medet umar olduk. Gerçi prens rüzgarı da çok sürmedi, dolar yeniden 13 TL’yi aştı ne yazık ki…Uygulanan ekonomik politika ve faiz indirimini savunmayanların istifaya zorlandığı, Merkez Bankasına başkan dayanmayan bir ülke olduk.
“MODERN KÖLELER ÜLKESİ, AVRUPA’NIN ÇİN’İ OLDUK “
Parası pul, tenceresi boş, kuru soğana muhtaç, ekmeği askıda, simidi bile yarım satılan bir ülke olduk. Canı sıkılanın elini kolunu sallaya sallaya geldiği, sınırları kevgir, dünyanın göç deposu bir ülke olduk. Özelleştirecek şirket kalmayınca, Kamuya ait taşınmazların yabancılara haraç mezat satıldığı bir ülke olduk. Orman kanununda dahi rant için değişikliğe gidilen, orman talanına kamu yararı kılıfı geçirilen bir ülke olduk. Günlük 7 dolar asgari ücretle en ucuz işgücü, modern köleler ülkesi, Avrupa’nın Çin’i olduk.
“HÜKÜMET LÜKSTEN DE ŞATAFATTAN EKSİK KALMIYOR”
Ardı arkası kesilmeyen zamların alım gücünü azalttığı, halkın ucuz olsun diye fırından bayat ekmek aldığı bir ülke olduk. Samanı dahi ithal, üretimi bitik, çiftçisi hacizli, şirketleri kelepir, dışa bağımlı bir ülke olduk. Avrupa Birliğinden en çok çöpü yine biz aldık; Avrupa’nın çöp dökme alanı, kısacası Avrupa’nın çöplüğü olduk. Ayçiçek yağı zincirlenen, enflasyonu kronikleşen, benzin kuyruğunda arabaları dizilen bir ülke olduk. Her şey ateş pahası, mutfakta yangın varken, hükümetinin lüksten de şatafattan da eksik kalmadığı bir ülke olduk. Elbette bizim vergilerimizle...
Hem tüm bunlar, bir geceden sabaha da olmadı. Ne dedi sayın Cumhurbaşkanı: "Biz bu ekonomi politikasını öyle bir geceden sabaha yapmadık, 19 yıldır bunun hazırlığını yapıyoruz" Dedi. Bu sizce de, 19 yıldır ülkeyi bitirmenin hazırlığını yaptıklarının itirafı değil mi?
İstanbul’umuz öğrenci şehri ve maalesef prestijli üniversitelerin olduğu bu öğrenci şehrinde kira fiyatlarındaki fahiş artış, yıllık peşin istenen kiralar, bu doğrultuda giderek büyüyen komisyonlar, başta öğrenciler olmak üzere kiralık ev arayanları oldukça mağdur ediyor. İlçemizde de giderek artan kira fiyatları konusunda mutlaka etkili yaptırımlar gelmeli... Üst üste gelen zamlarla, değeri pula dönen paramızla, vergilerle harçlarla beli bükülen vatandaşlarımız barınma arayışında mağdur edilmemeli…
“ZAMLAR ÖNCE SİMİT’İ ARDINDAN DA EKMEĞİ VURDU”
Yeni yıla sayılı günler kaldı. Ve maalesef yine yeni zam haberleri de kapıda. Yeni yıla da zamlarla gireceğiz. Eşsiz lider Atatürk der ki; Buğdayını, sütünü, etini, bilimini ve sanatını kendin ürettiğin sürece özgürsün. Buğday ithal, susam ithal olunca, iktidar yerli üreticiyi yok sayınca, paramız da pul olunca, zamlar önce Simit’i ardından da ekmeği vurdu. İstanbul’un Simit’i de ekmeği de artık 3,5 lira verecek, ne yazık ki bu fiyatlar da şimdilik…
Ülkemizin yarısı asgari ücretle geçinmeye çalışıyor ve asgari ücretin belirlenmesine ramak kala geldi bu zamlar, zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın simit hesabı da şaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir dönem çayla simit hesabı yapıyor ve diyordu ki; “bu zalim yönetim bir bardak çayla simidi bile layık görmüyor” Aynı hesabı bugün de yapsın görelim.” Büyüdük, şahlandık, uçuyoruz diye diye zam üstüne zam rekoru kıranlar, bugünkü simit hesabına göre zalimlikte de Nirvana’dalar…Ve bu zihniyet iktidarda kaldıkça halk ve ülke için külliyen zarar...
Elektrikten doğalgaza, undan, susama her şeye zam var da ne yok biliyor musunuz? Bizi yönetenlerde sorumluluk da yok vicdan da yok…" dedi.
Ha bu arada Karapınar konuştu, AKP’liler toplu saldırıya geçti, CHP'liler ise derin bir uyku çekti. Karar ve yorum siz okuyucularımızın...