Saadet Partisi’nin Esenler’de baraj altında kalmasının nedenini gazetemize açıklayan Belediye Meclisi Eski Üyesi Tuğrul Yalçınkaya, partilerinde herhangi bir istifanın söz konusu olmadığını söyledi. Yal&
“İstifa söz konusu değil”
Saadet Partisi’nin Esenler’de baraj altında kalmasının nedenini gazetemize açıklayan Belediye Meclisi Eski Üyesi Tuğrul Yalçınkaya partilerinde her hangi bir istifanın söz konusu olmadığını söyledi. Yalçınkaya, SP’nin Esenler’de seçimi sattığı yönündeki iddialara da cevap verdi.
AKP’nin darbenizim politikası nedeniyle Saadet Partisi’nin Esenler’de baraj altında kaldığını belirten Belediye Meclisi Eski Üyesi Tuğrul Yalçınkaya, partilerinde herhangi bir istifanın söz konusu olmadığını söyledi. Yalçınkaya, SP’nin Esenler’de seçimi sattığı yönündeki iddiaların ise doğru olmadığını söyledi.
“Tabi ki seçimi kazanmak ülkeyi saadete, refaha ve huzura götürmekle eş anlamlı değildir” diyen SP’li Yalçınkaya açıklamalarına şu şekilde devam etti;
“Öncelikle seçimlerin Esenlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu sonuçta kesinlikle halkın takdiridir. Buna sadece saygı duymak gerekiyor. Ancak Türkiye’de seçimler 15 yıldır doğru şartlar altında yürümüyor. Medya ve kitle ulaşım araçlarıyla milletin algılarıyla oynuyorlar ve milleti kutuplaştırıyorlar.
Özellikle AKP’nin son dönemlerde kullandığı politika bize 77 yılında Demokrat Parti’nin kullanmış olduğu politikayı hatırlatıyor. O zamanlarda Demokrat Parti, Rusya yanlısı, komünist yanlısı CHP gelmesin diye Milli Selamet Partisi’ne oy vermeyin politikası oyunu oynanmıştı. Aynı oyunu bu dönemde AKP oynuyor. Şimdi yine CHP gelmesin diye aman SP’ye oy vermeyin diyorlar.
AKP’nin politikası artık tamamen darbenizim politikasına dönüştü. Bu darbenizimin altında da toplumlar düşmansız yaşayamaz felsefesi yatmaktadır. AKP’de her seçim öncesi kendine bir düşman icat etmiştir. Bu seçimde de kendisine cemaati düşman ilan etmiş ve meydanlarda bas bas bağırarak milleti kendi çatısı altında toplamayı başarmıştır.
Tabi ki seçimi kazanmak ülkeyi saadete, refaha ve huzura götürmekle eş anlamlı değildir. Bizim inancımız gereği bir partinin seçimi kazanması doğru yolda olduğu anlamını taşımaz. Bakın altını çizerek söylüyorum son üç seçimdir halk kendi partisine oy vermiyor. Aman ha başkası gelmesin istikrar bozulmasın diye daha az kötüye oy veriyor. Bizde toplamda bu seçimin sonucuna göre AKP’ye giden oyların Milli Görüş’ün oyları olduğuna inanıyoruz. Çıkıp şimdi Esenler’de bir anket yapsanız Esenler’in % 60’ı Milli Görüşçü olduğunu söyler.
Komik bir söylem
Şimdi baraj altında kaldığımız için bazı kişiler seçimi sattığımızı iddia ediyorlarmış. Ben genelde halkta böyle bir kanaat oluştuğunu zannetmiyorum. Bu sadece bir iki kendini bilmezin çok da etkisi olmayan sözlerinden ibarettir. Ve çok komik bir söylemdir. Buna da kimsenin inanmasını bekleyemezsiniz.
İstifa söz konusu değil
Bu görünen başarısızlığın ardından istifa edecek misiniz sorusuna gelince, ben Meclis Üyesi adayı olduğum için İlçe Başkanlığı’ndan istifa etmiştim. Bakın biz de başarısızlık da olsa kesinlikle istifa da konuşulmaz, ben göreve geleceğim diye kuliste yapılmaz.
Bu ikisini de yapmak bizim teşkilatımızın gereği uygun değildir. Birisi çıkıp ben İlçe Başkanı olacağım diye kulis yapmayı bile vebal olarak görür. Göreve getirilmiş bir insanda ben istifa edeceğim diyemez. Başarısızlığa uğradık diye onun da istifa etmesi gibi böyle bir yetkisi yok”
