'İstanbul'da değil su içmek, yemek yiyemem'

Düzce'deki Melen Çayı kenarında kurulan Düzce İli Belediyeleri Katı Atık Bertaraf Tesisi'nde inceleme yapan CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, 'İstanbul'da değil su içmek, yemek yiyemem' dedi.

'İstanbul'da değil su içmek, yemek yiyemem'
Düzce'deki Melen Çayı kenarında kurulan Düzce İli Belediyeleri Katı Atık Bertaraf Tesisi'nde inceleme yapan CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, 'İstanbul'da değil su içmek, yemek yiyemem' dedi.
 
CHP İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal, Onursal Adıgüzel ve Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul'un su kaynakları arasında bulunan Düzce'deki Melen Çayı kenarında kurulan Düzce İli Belediyeleri Katı Atık Bertaraf Tesisi'nde inceleme yaptı.
 
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararı mahkemece iptal edilmesine rağmen faaliyetini sürdüren tesiste eylem yapan köylülere destek veren milletvekillerinden Oğuz Kaan Salıcı, "İstanbul'da değil su içmek, yemek yiyemem" dedi.
Düzce'nin Esençam Köyü mevkisinde, Melen Çayı'na 200 metre uzaklıkta 24 Kasım 2014'te törenle hizmete açılan 11 belediyenin çöp döktüğü katı atık tesisinin ÇED olumlu kararı, temiz çevrede yaşam haklarının ihlal edildiğini savunan köylülerin başvurusu ile Sakarya 2'nci İdare Mahkemesi'nce geçen 6 Kasım'da iptal edildi.
 
Mahkemenin, ÇED olumlu kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle verdiği iptal kararına rağmen tesis faaliyetini sürdürdü.
CHP İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal, Onursal Adıgüzel ve Oğuz Kaan Salıcı, tesisin girişinde yaklaşık 1 aydır eylem yapan köylüleri ziyaret edip, destek verdiler.
Köylüler, tesis faaliyetini sonlandırıp mahkeme kararı uygulanıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.
 
Milletvekilleri, köylülerden bilgi aldıktan sonra çöp toplama alanında inceleme yaptı. Tesisin etrafındaki yoğun koku ve atık suyun biriktiği havuzda bulunan köpek leşlerini gören milletvekilleri duruma tepki gösterdi.
 
"Ben İstanbul'a gidince değil su içmek yemek yiyemem"
Oğuz Kaan Salıcı, durumun vahim olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Sözün bittiği yerdeyiz. Facia bir durum söz konusu. Şubat ayının başındayız ve burası sinek dolu. Şubat ayında bu kadar sinek varsa yaz aylarında ne kadar olacağını tahmin edemiyoruz. Burada bir toplama alanı var. Suyu süzülüyor. Buradan vidanjörler geliyor ve pis suları Melen'e basıyor. Melen'deki su İstanbul'a gidiyor. Doğayı kirletmek, çevreyi kirletmek suçtur. '17 milyonluk tesis yaptık' diyorlar. Burada tesis gören varsa izah etsin. Burada köpek ölülerinin olduğu bir havuz görüyoruz. Bir araziyi kapatmışlar ve vahşi çöp depolama alanına çevirmişler. 3 köy, Hasanlar barajı var. Hem doğayı kirletiyorlar hem yaşanmaz hale getiriyorlar. Ben İstanbul'a gidince değil su içmek yemek yiyemem. İstanbul'da insanlar buradan gelen suyla duş alıyor, diş fırçalıyor. Bu İstanbul'a yaşatılıyor. Kadir Topbaş bunu görmezlikten geliyor."

Mahmut Tanal ise "Burada vatandaşların yaşam hakkı tehdit altındadır. Sağlık hakları, güvenli su içme hakları, çevre hakları tehdit altındadır. Vatandaşlar lehine mahkeme kararı vardır. Bu vatandaşlarımız haklarını aramaktadırlar. İktidar bu mahkeme kararını tanımıyor. Burada mahkeme kararını uygulamak hem iktidarın hem bizlerin görevidir" dedi.
 
Milletvekilleri, incelemelerini bir rapor haline getirip gerekli yerlere ileteceklerini ve hukuki süreç başlatacaklarını söyledi.