İmamoğlu Ekrem, ANAP gençlik kollarında faşizmin hamuru ile yoğrulmuş sağcı bir ailenin çocuğudur. Son zamanlarda ise çizgisini değiştirerek CHP’nin Mukim Hafızı olmuştur. ANAP döneminde siyaseten hızlı bi
Ekrem’in son günlerde yarım güçle yaptıkları, tam yetkinin eline geçtiğinde yapacaklarının emaresidir. Bugün RTE’ye benzediğini söyleyenler bana göre yanılıyorlar, beterin beteri olduğunu tam güç eline geçtiğinde göreceksiniz...
Evet, benzeşti “ANANI AL GİT” diyen uzun adama… Ama geldiği yer ve yol AKP’nin ve o zihniyetin aynısı olduğu için böyle bir terbiye ile yetişenden başka ne beklenir ki. Hazırlıklı olun, tam yetki ile donatıldığı zaman, göreceksiniz “AKILLI OLUN” demeyecek. AKLINIZI BAŞINIZDAN ALIRIM” diyecek. Parmak sallamayacak, parmağı gözümüze sokacak. İşin ve sözün özü “Adam olacak çocuk şeyinden belli olur”
İşte sağ kulvarda koşan, kapitalist Ekrem’den kimse insaflı olmayı beklemesin. Ekrem, Menderes ruhu ile yetişmiş, Özal’ın İstanbul 2. Bölge sur dışı sorumlu has evlatlığıydı, sağcı kafa yapısıyla sosyal demokratlık uyuşmaz, olunmaz. Böyle bir kafa yapısı ve dünya görüşü olan, emek sömürüsüyle servet edindiği söylenen birisinden solcu yaratmak, sosyal demokrat yaratmak isteyenlerin aklına şaşarım…
Ekrem’in insafı olmadığı gibi İnsan olmadığını, insana değer vermediğini biliyordun ama doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar net ortaya çıkacağını beklemiyordum. Her şeye rağmen ben şaşırmadım. Ekrem, işine geldiğinde uyumluluk düzeyi yüksek beyefendi oluyor, etrafına karşı saygılı ve anlayışlı görünüyor, insancıl davranışlar sergiliyor. OPORTÜNİST (fırsatçılık) konusunda eline kimse su dökemez. Yüksek duygusal ve insancıl dengeye sahip görünse de son yaptıkları ile tam bir dengesiz ve kişilik bozukluğu görüntüsü verdi.
İBB’yi kazanması için bir akrabamın baskıları sonucu kendisine yerel seçimlerde çalıştım ama öyle böyle değil. Yaptığım bir haber başıma işler açtı, bir grup tarafından linç edilmek istendim. Mahkemelere düştüm, bedelse en alasından ödedim, Ekrem’in, haberi olmasına rağmen birgün arayıp geçmiş olsun bile demeye tenezzül etmeyen kibirli birisidir. Asla ve asla kendisinden bir beklendim olmamıştır, olmayacak… Hakkım ise olduğunu herkes biliyor, hakkımı helal etmiyorum…
İBB Başkanı Ekrem’in, sol tarafı kapalı, sağ şeritten yanı emniyet şeridinden, kuralsız bir şekilde çakarlı kafasıyla, parasal gücüyle havalı bir şekilde gidiyor. Böyle bir adamın kibirli olması ve konuşmasında insanları aşağılayıcı, kendini dev aynasında görmesi kadar doğal ne olabilir? Makam mevki sahibi oluncaya kadar herkes abisi, kardeşi ama mevkii kaptıktan sonra kendisine en yakınına sırtını dönen "karakteriktist" özelliğidir.
Bakın CHP’de Milletvekili adayı olmuş bir yurttaş Ekrem’e böyle nasihat etti…
Deniz Gezmişi anma töreninde,
Demokratik eleştirilere parmak sallayacak kadar kibirlenen İmamoğlu’na haddini bildirmek gerekir.
Tüm oligarşiye, MİT, CİA, Kontrgerilla operasyonlarına karşı darağacına dimdik yürümüş,
Tek bir saniye bile duruşundan ödün vermemiş devrim şehitlerinin anma töreninde boynunu büküp saygıyla, minnetle konuşacaksın...
Aymazlıklarını savunma, ideolojik kaygısından dolayı eleştirenlere parmak sallama kürsüsünde olmadığını sana hatırlatmak gerekiyor galiba...
PARMAKLARIYLA, TIRNAKLARIYLA SENİ ORAYA TAŞIYANLARA BİR DAHA SAYGISIZLIK YAPMA...”
Nihat Genç ise böyle yazdı "(Allah korusun) İBB'ye radyasyon bombası atılsaydı İmamoğlu bu kadar ağır rezil olmazdı! Bu itibarla, Nagehan Alçı, Ertuğrul Özkök ve Akif Beki vs.'ye, zehir kusan kişilikleriyle İmamoğlu bombasını patlatıp muhalefetin 'akıllanmasını' sağladıkları için teşekkürü borç bilirim!..." Nihat Genç
