Başbakan ve 4 bakana kadar uzanan yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan sanıkların ilk ifadelerinin değiştirildiği ortaya çıktı.
İlk ifadeler hasıraltında…
Başbakan ve 4 bakana kadar uzanan yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan sanıkların ilk ifadelerinin değiştirildiği ortaya çıktı.
HABER MERKEZİ -YURT,sizin için satır aralarında kalmış itiraflarve arka planı gözden kaçmış kritik gelişmelere mercek tutarak, bu hukuk katliamını aydınlatıyor.
(17 ARALIK) İFADELER DEĞİŞTİRİLDİ
Gözaltına alınan tüm sanıkların ifadeleri değiştirildi. Bu bilgiyi, önceki gün ‘suskunluğunu’ bozan, soruşturmada adı geçen İçişleri Bakanı Muammer Güler, bizzat ağzından kaçırdı. Devletin ajansı A.A’ya konuşan Güler, ilk ifadelerin sanıklara imzalatılmadığını, hatta hukuki prosedür gereği bunları imzalatmaya çalışan amirlerin AKP’nin hışmına uğradığını itiraf etti: “İçişleri Bakanı olarak bu soruşturmaların sağlıklı olarak yürütülmesi konusunda özen gösterdiğimizi ve soruşturmanın hiçbir yerinde müdahalemizin olmadığını açıklıkla ifade ediyorum. Ancak ifadeler alınmadan, soruşturma bitmeden, yüzlerce sayfalık metinleri hazırlayıp orada imzalatmak isteyenlerin elbette tutanakları yapılarak oradaki ilgili müdürler imzadan çekilmişlerdir. Burada maalesef, soruşturmayı sekteye uğratma iddialarından ziyade hazırlanmış bir sonuca doğru gitmeyi engelleyen bir davranış olmuştur.”
(18 ARALIK) ÖZ’E DARBE VE ‘DENETİMLİ SAVCILIK’
Bir sonraki hamle ise yeni ifadelerin soruşturma aşamasına yansımasına yönelikti. İki savcıyla beraber yürüten yürüttüğü dosyada koordine yetkisine sahip savcı Zekeriya Öz, dosyada geri plana itildi. Aynı gün Adalet Bakanı ile Haliç Kongre Merkezi’nde gizli bir görüşme yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, iki ayrı soruşturmaya da iki yeni savcı ilave etti ve anlaşmazlık çıkarsa 2 savcının tercihine göre karar verileceğine yönelik talimat verdi. Ayrıca, yeni bir yönetmelikle; hâlihazırda zaten Başsavcı adına kendilerine tanınan alanlarda soruşturma yapan savcıların, yine de tüm soruşturmalar için başsavcılardan izin alması gerektiği kuralı getirildi.
(18 ARALIK) DEĞİŞEN İFADELERLE TAHLİYE
İlk ifadelerinde söyledikleriyle, kirli çarkın Başbakan ile bağlantısını açık eden ler bırakıldı. Telefon tapelerinde usulsüz inşaatları için bizzat Erdoğan’dan olur aldığı görülen iş adamı Ali Ağaoğlu ve Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’dan imar talimatı aldığı görülen, Erdoğanların meşhur vakfı TÜRGEV’ arazi tahsis eden Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, tahliye edildi. Demir’in sonradan değiştirilen ilk ifadesinde “BilalErdoğan beni aradı, talimat verdi. Biz de imarları verdik” dediği ancak sonradan bu ifadenin birilerince buruşturularak çöpe atıldığı konuşuluyor. DSP Genel Başkanı Masum Türker de bunu açıkça bildiğini ifade etti.
(18 ARALIK) ÖZ’DEN ‘İLK İFADE’ İNTİKAMI
İlk ifadelerin hasıraltı edildiğini öğrenen Savcı Öz, bir sonraki gece ilk ifadelere dayanarak örgüt şeması çizmek üzere İstanbul Emniyet’ine gitti ancak ciddi bir dirençle karşılaştı. Hükümete yakın gazetelerin de kesin bir dille verdiği habere göre; şema çizmek için 2 saat Emniyet’te kalan Öz, polisler tarafından neredeyse yaka paça binadan uzaklaştırıldı.
(19 ARALIK) YENİ TAKTİK İÇİN YENİ MÜDÜR
Operasyondan haberdar olmadığı için 17 Aralık gecesi bizzat Başbakan’dan fırça yediği öğrenilen, Hüseyin Çapkın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinden alınarak merkez valisi olarak atandı. Her fırsatta tıpkı Başbakan Erdoğan gibi Necip Fazıl Kısakürek hayranı olduğunu dile getiren Aksaray Valisi Selami Altınok, Cumhurbaşkanı’nın onayına bile sunulmadan Çapkın’dan boşalan koltuğa getirildi. Sonrasında sanıkların değiştirilen ilk ifadelerinin peşine düşme potansiyeline sahip tüm emniyet amirleri atama fırtınasına maruz kaldı.
(22 ARALIK) AMAN BASIN DUYMASIN
İfade değişikliğinin duyulmaması ve haber sızacaksa hükümetin denetiminde gerçekleşmesi için de hamle gecikmedi. Çiçeği burnunda müdür Altıok’un ilk icraatı, Emniyet’i gazetecilere kapatmak oldu. Emniyet’teki kırk yıllık basın odaları kapatıldı, gazeteciler kovuldu.
YENİ İFADELER SERVİSE HAZIR
Değişen ifadelerin ardından, acemi sanıklar bu kez organize ifadeleriyle hükümete yakın gazetelerin sayfalarını süsledi. İlk ifadelerin aksine, yeni ifadelerde ne kadar suçsuz ve haksızlığa uğramış olduğunu iddia eden sanıklar, ortaya saçılan rezilliği açıklayamasa da, birbirleriyle çok çelişmeyen ifadeler verdi.
SORUŞTURMAYA GİZLİLİK
Mevcut sızıntıdan memnun olmayan hükümet, bir yandan dosyaya gizlilik kararı koydurarak haber yapan gazete ve televizyonları tehdit etti, diğer yandan karşı kampanya başlattı. Kendi gazete ve televizyonlarında operasyon ve soruşturmaya dair doğru olup olmadığı belli olmayan bilgiler ‘haberleştirildi.’
