Ekim 1990'da PKK ve bir radikal dinci grup ortaklığıyla Evine gönderilen bombalı paketle katledilen Bahriye Üçok'u minnetle ve şükranla anıyoruz.
“İlerici ve gerici olmak inançla ölçülmez”
Ekim 1990'da PKK ve bir radikal dinci grup ortaklığıyla Evine gönderilen bombalı paketle katledilen Bahriye Üçok'u minnetle ve şükranla anıyoruz.
İlerici ve gerici olmanın ölçütünün inançlar değil, vatan sevgisi ile olduğunu söyleyen "Bahriye Üçok, Tarihçi, siyaset bilimci ve politikacı. Laiklik, kadın hakları ve irtica tehlikesinin geldiğini o günlerde haber vermişti.
1977‘de CHP’ye katılan Bahriye Üçok, 1983 yılında Halkçı Parti’nin kurucu üyesi oldu. 1984‘te yapılan genel seçimlerde bu partiden Ordu milletvekili seçilerek TBMM’ye girdi.
Tarihçi, siyaset bilimci ve politikacı. Laiklik, kadın hakları ve irtica tehlikesi üzerinde durmuş, radikal dinci grupların düzenlediği bombalı bir saldırıda hayatını kaybetmiştir.
Üçok, Türk siyaseti için oldukça önemli çalışmalar yapmış, değerli bir politikacı olarak tanınmaktadır. İyi derecede Fransızca, Arapça ve Farsça bilen siyasetçi İslamiyet’e ılımlı yaklaşımlarda bulunmuş, yobazlığın önüne geçmeye çalışmış ve “İslam’dan Dönenler“, “Yalancı Peygamberler” ve “İslam Devletlerinde Kadın Hükümdarlar” adlı üç kitap yayınlamıştır. Üçok’a düzenlenen saldırı PKK ve bir radikal dinci grup ortaklığıyla yapılmıştır.
1919 yılında Trabzon‘da dünyaya geldi. İlköğrenimini Ordu‘da tamamladıktan sonra İstanbul Kandilli Kız Lisesi‘ne devam eden Üçok, daha sonra öğrenimine Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde devam etti. Ortaçağ ve Türk-İslam Tarihi Bölümü‘nde aldığı eğitimin yanı sıra Devlet Konservatuarı Opera Bölümü‘ne de kaydoldu ve iki fakülteden de mezun oldu. Mezuniyetinin ardından önceSamsun‘da daha sonra da Ankara‘da toplam 11 yıl süreyle lise öğretmeni olarak görev yaptı.
“İslam Devletleri’nde Kadın Hükümdarlarla”
1953‘te Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi‘nde bir ilk gerçekleşti; zira Bahriye Üçok fakültenin ilk kadın öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Akademik kariyeri 1957‘de dan Üçok, 1964 yılında ise
“İslam Devletleri’nde Kadın Hükümdarlarla” adlı tez çalışmasıyla doçent ünvanını aldı. İyi derecede Farsça ve Arapça bildiği için İslam dini üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda Kur’an-ı Kerim’e bağlı kalarak İslamiyet’i çağdaş, gerçekçi ve dinin özünde bulunan hoşgörüyle yorumladı. Radikal gruplardan bu nedenle tehditler almaya başladığı için Üçok, akademik çalışmalarına bir süre ara vermek zorunda kaldı.
1971 senesinde dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından kontenjan senatörü seçilen Üçok’un aktif siyasi yaşamı da bu şekilde başlamış oldu. Beş yıl süresince Cumhuriyet Senatosu divan üyeliği yaptıktan sonra 1977‘de CHP’ye katılan Bahriye Üçok, 1983 yılında Halkçı Parti’nin kurucu üyesi oldu. 1984‘te yapılan genel seçimlerde bu partiden Ordu milletvekili seçilerek TBMM’ye girdi. “Örtünmenin ve oruç tutmanın zorunlu değildir”
1986 yılında SHP’ye geçen siyasetçi, Kasım 1988‘de katıldığı bir TV programında “İslam’da örtünmenin ve oruç tutmanın zorunlu olmadığını” açıklaması üzerine “İslami Hareket” adlı örgütten tehditler almaya başladı. 1990‘da parti meclisi üyesi olarak seçildikten kısa bir süre sonra Üçok, 6 Ekim 1990 günü Ankara’daki evine gönderilen kitap paketini açmaya çalışırken içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını yitirdi. Siyasetçi o dönemde partisi SHP için bir laiklik raporu hazırlıyordu.
Türkiye’nin yetiştirdiği çok önemli bir isim olan siyasetçinin ölümünün ardından adı İzmir‘de önemli bir meydana; Artvin ve Ankara’da da bir caddeye verildi.
Doç. Dr. Bahriye Üçok’a düzenlenen bombalı saldırıyı PKK üstlenmişti.Saldırıyı gerçekleştiren Türkiye Devrimci Halk Partisi İzmir sorumlusu Gülay Calap ise 16 Ocak 1994 tarihinde İzmir’de gözaltına alınmış, 12 yıllık hapis cezasının ardından DTP Parti Meclisi üyesi olarak 2007Nevruz’unda Çanakkale’ye gelmiştir. Calap, 2007’nin Kasım ayında yapılan parti kongresinde DTP Genel Başkan Yardımcısı olmuştur. 21 Mart 2007 tarihinde, DTP’nin Çanakkale’de gerçekleştirdiği Nevruz etkinliğinde yaptığı konuşmada, bölücü terör örgütü PKK’yı ve lideri Abdullah Öcalan’ı övmüş bu sebepten adliyeye sevkedilmiş ancak yapılan duruşmaların hiçbirine katılmamıştır.