www.7-24esenlerhaber.com
Esenler ilçe Emniyet Müdürlüğünün düzenlemiş olduğu huzur toplantısı, huzurlu başladı, birkaç tatsız, tuzsuz olay olmasına rağmen huzurla bitti.
Salon kalabalıktı. Siyasi parti ilçe başkanları, muhtarlar, sivil toplum örgüt temsilcileri, esnaftan ve halktan kişiler salondaydı. Herkes bir şeyler sormak için ve ya sorabilmek için hazırlanıyordu. Bir kısmı halk adına, bir kısmı ise şahsi meselelerini dile getirmek için, sıranın kendilerine gelmesini bekliyordu.
Açılış konuşmasını, ilçe emniyet müdürü yaptı. İlçedeki asayiş sorunlarını birer birer sıraladı. Yapılanları ve yapmak istediklerini maddeler halinde okudu ve emniyet mensuplarının vatandaşın huzur ve güvenini sağlamak için var olduklarını tatlı bir dille anlattı.
Anladığım kadarı ile, bu müdür toplum psikolojisini çok iyi biliyor, Polis ile vatandaşın kaynaşmasını sağlayacak en iyi kişilerden biridir.
Daha sonra söz alan Belediye başkanı, herkesin bildiği gibi salondakilere projeler anlattı. Yapılanları ve yapmak istediklerini anlatırken, salonda bulunan siyasilerde notlarını tuttu. Belediye başkanı, kent konseyinde söylediği bazı sözleri ve anlattığı projeleri sanki o söylememişçesine konuşmasına devam etti. Kent konseyinde “İstanbul’da depreme en hazır ilçe Esenler’ dir.” Demişti, burada ise deprem ve dönüşüm konusunda herkeste destek istedi ve ürkütücü rakamlar verdi.” Esenler’ de yaşayanların %95’i çürük binalarda oturuyor.” dedi. Van’daki depremden bahsetti, orada gördüklerinden çok etkilendiğin söyledi. Yani bir huzur toplantısı, Esenler Belediyesinin projelerini anlatma toplantısına döndü. Neticesinde panel birazda olsa amacının dışına çıktı.
Kapanış konuşmasını ise mülki amiri Kaymakam Bey yaptı. Madenoğlu, katılanlara teşekkür ettikten sonra, sözü uzatmadan kurulan divana belediye başkanı ve emniyet müdürü ile oturdu. Salonda sorulan sorulara sırası ile dinlendi. Esenler’ i temsil edenler belkide sorunların çokluğundandır ki esas gündem maddelerini soramadılar. Belkide Esenler’ de yaşayanlar olarak Esenler’ de olan bitenden haberdar değillerdi. HAS Parti ilçe başkanı Burhan Kocaman, mikrofonu eline aldı, herkes soru soracak zannederken, o eleştiri bombardımanı yaptı. Bugüne kadar ülkeyi ve Esenler’ i yönetenleri bir güzel eleştirdi. En sonunda Esenler’ in üvey evlat muamelesi görüldüğünü ve yapılan hizmetlerin bir nimet gibi Esenler halkına sunulmasını kabullenemiyorum. Aslında Esenler halkının bugüne kadar mağdur edilmesinden dolayı özür dilenmesini dile getirince kıyamet koptu. Salonda eleştiriye tahammül edilmeyişi toplumun bir gerçeği idi. İktidarı elinde bulunduranlar, “Biz güçlüyüz siz kim oluyorsunuz da hata yaptığımızı söylüyorsunuz? Ne haddinize?” kültürünün hakim olduğunu gördük ve çok üzüldük.
Belediye başkanı her eleştiriden sonra kızması bir daha kimsenin soru sormaya cesaret edemeyeceği düşüncesine itti beni.
Esenler’ de yaşayan herkesi ilgilendiren pazarcıların meselesine kimse cesaret ederek değinemedi. Hâlbuki Esenler Emniyetinin yetkilileri ve Kaymakam orada iken bazı sorular sorulabilirdi. Mesela, Sayın başkan, biz yoksul halkız haftada bir gün mutfağımıza bir şey girmesi için semt pazarlarına çıkıyoruz. Ama siz bu alışveriş yaptığımız pazarcılarla husumet içindesiniz. Ayrıca her gün yüz yüze bakan emniyet yetkilileri ve pazarcıları karşı karşıya getirme niyetinizi de anlamış değiliz toplayın belediye meclisini, bu sorunları sokakta değil mecliste çözün. Yoksullaşan halka ve ekmek parasına çalışan pazarcıya kötülük etmeyin. Yine bir kelimeniz vardı ki ona da üzüldük. Siz Esenler’ de oturmuyorsunuz, biz Esenlerliyiz. Bahsettiğiniz baz istasyonları sağlımızı tehdit ediyor, biz söylemiyoruz, Dünya Sağlık Örgütü söylüyor. Bilime biraz saygınız varsa söylenenleri dikkate alırsınız. Dünya Sağlık Örgütü baz istasyonlarını yerleşim yerlerinin dışında olmalarını söylüyor. Hiç kimse bu konuyu açmazken siz dalga geçer gibi “Eee.. Ne yapalım? Telefon mu kullanmayalım?” diyorsunuz. Bugün kaybettiğimiz canlar bilime karşı saygı duymayanların yüzünden olmadımı?