Nene Hatun Mahallesi’ndeki dükkânını sokak hayvanlarının barınağı haline getiren gönüllü hayvan ve doğasever Ali Kazan’ın bu davranışı büyük takdir topluyor. Çocukluğundan beri sokak hayvanlarına gönüllü bakıcılık yapan Kazan, “Onların da yaşama hakları olduğunu herkesin kabullenmesi lazım.” Dedi.
Soğuk kış şartlarının kendisini iyice hissettirdiği bu günlerde içimizi ısıtan bir haberi sizlerle paylaşıyoruz. Çocukluğundan beri sokak hayvanlarına gönüllü bakıcılık yapan Esenler’li Ali Kazan kendisine ait işyerini sokak hayvanlarının barınağı haline getirdi.
Hayvanlara sadece yer temin etmediğini ve onların tedavi dahil tüm masraflarını kendi cebinden karşıladığını belirten Kazan açıklamalarına şu şekilde devam etti;
“Benim sokak hayvanlarına ilgim çocukluğumdan beri var. Onların bir canı olduğunu ve yaşama hakları olduğunu herkesin kabullenmesi lazım. Ben ve benim gibi düşünenler azınlıkta, çoğalmamız lazım ve toplumun tüm kesimlerinin doğayı, çiçeği böceği ve sokak hayvanlarını bu dünyanın birer parçası olarak kabullenmesi gerekir. Ancak ben bu görevi gönüllü olarak yaparken devletin bazı kurumları olan belediyenin ve müftülüğün bu konuda duyarsız kalmasını anlamış değilim. Müftülük camilerde bu konuyu halkımıza anlatabilir, belediyemiz ise paneller düzenleyerek bu konuya daha duyarlı olunmasını teşvik edebilir. Bakınız halkımız duyarsız ve bilgisiz “kaş yaparken göz çıkarıyor” hayvanlara iyilik yapıyorum diye dükkânları ve çamaşırlarını deterjanlı sularla yıkıyorlar. Bu suları caddelere, sokaklara akıtıyorlar, buradan sokak hayvanları su içiyor neticesinde bu zehirli sulardan içen hayvanlar birçok ölümcül hastalıklara yakalanıyorlar. Korkunç bir şekilde ölüyorlar. Yemek artıklarını sokağa bırakıyorlar buralardan beslenen hayvanların midesinde bez parçası, naylon poşet çıkıyor ve hayvanlar telef oluyorlar.
Hayvanları doğayı ve tüm canlıları sevmek insan olmanın gereğidir. Vicdanlı olan insan hiçbir zaman doğaya ve canlılara zarar vermez. Bu işler yalnız yasalarla olmaz. İnsani duygularla birlikte bölüşme, paylaşma anlayışının da egemen olmasıyla sağlanır. Bakınız insanlar gece evlerinde yatarken bizler geç saatlerde bu hayvanların yaşama tutunması için dolaşıyor ve onların karınlarının doyması için yiyecekler bırakıyoruz. Bu kış kıyamette sokak hayvanlarının barınması için hiçbir beklentim olmaksızın dükkânımı açtım. Yaz, kış demeden beslenmeleri için maddi ve manevi uğraş veriyorum. Bana kimse destek olmuyor. Yaralı ve hasta hayvanlar için ilaç ve pansuman malzemesinin masrafını bile ben karşılıyorum.
Belediyenin bazı girişimleri var ama yeterli değil. Belediyenin bazı konularda yeterli müdahalesi söz konusu olmadığı gibi verdikleri mama ve ilaçlar çok az. Kısmi müdahaleler yapılıyor. Veterinere bütçe ayrılmalı ve insanlarımızı bilgilendirerek bu işe duyarlı olmaları için bazı girişimlerde bulunmalarını istiyoruz. Esenler’de siyasi partiler ve STK’lar bu konuya çok duyarsızlar. Hiç birinin hayvan hakları konusunda çalışmasını göremedik. Benim yaklaşık aylık bin lira masrafım var. Birde üzerine sığınak olarak dükkanımı sokak hayvanlarına bağışladım. Her gün sokak köpekleri için ve kediler için kemik ve mama alıyorum ve bunları düzenli olarak dağıtıyorum. Küçük bir dokunuşla bu hayvanların hayatı kurtulur. İnsanlığımızın ve dünyamızın dostları olan bu hayvanların kurtulması için halkımızın el ele vermesini istiyorum. Bizim belediyeden bu sokak hayvanları için bazı taleplerimiz oldu ama şuana kadar olumlu bir sonuç alamadım ve üzüldüm.”