Harun Karadeniz'i ölümünün 40'ıncı yıldönümünde Kürkçügil anlattı:‘Ey halkım unutma bizi'

Harun Karadeniz

Türkiye’de 1960’lı yılların öğrenci liderlerinden Harun Karadeniz’in ölümünün üzerinden 40 yıl geçti. Bugün mezarı başında da anılan Karadeniz’i dava arkadaşları, o d&oum

Harun Karadeniz’i ölümünün 40’ıncı yıldönümünde Kürkçügil anlattı:
‘Ey halkım unutma bizi’

 
Türkiye’de 1960’lı yılların öğrenci liderlerinden Harun Karadeniz’in ölümünün üzerinden 40 yıl geçti. Bugün mezarı başında da anılan Karadeniz’i dava arkadaşları, o döneme tanıklık edenler anlattı.
‘Armutlu köyünden Rıza oğlu Harun Karadeniz’
 
Yazar Masis Kürkçügil, Doğuş Grubu tarafından Gezi Parkı özel sayısı yapıldığı için yayınına son verilen NTV Tarih’in eski kadrosunun çıkardığı #Tarih’in Ağustos sayısındaki yazısında Harun Karadeniz’e ve onun devrimci mücadelesine yer verdi.
 
Kürkçügil, yazıya, “Harun Karadeniz’in bir mitingde, bir grevde kendini takdimi şu şekildedir: ‘Giresun’un Alucra kazasının Armutlu köyünden Rıza oğlu Harun Karadeniz’ Ben sizdenim demenin kestirme yoludur bu. Tok sesi, duruşu ve bakışıyla güven vermesi yetmezmiş gibi kökeniyle bağlarını koparmadığını ilan etmektedir” diye başladı.
Sendika üyesi işgal için yardım istemiş
 
Karadeniz’in İstanbul Teknik Üniversitesi’nde öğrenci birliği başkanı olduğu dönemde binlerce insanın katıldığı ‘NATO’ya hayır’ mitingindeki rolüne değinen Kürkçügil, o süreci şöyle anlattı:
 
“Yürütülecek kampanyalar, yapılacak işler hem yalnızca bildirilerle sınırlı kalınmadan broşür veya başka araçlarla desteklenecek hem de yapılacak bir şey birlikte tartışılarak ve kolektif bir yürütmeyle gerçekleştirilecekti. ‘NATO’ya hayır’ öğrenci başkanlığı döneminin ilk kampanyasıydı. Taşlıtarya, İstinye (Kavel işçilerinin katılımıyla) Pendik, Gebze gibi o dönemin işçi mahallelerinde yapılan gecelerde binlerce insana sesleniyordu.”
 
Kürkçügil, Türkiye’de 1968 döneminin öğrenci hareketlerinde Karadeniz’in öncülüğüne değinirken, işçi sınıfıyla kurduğu bağa da şöyle dikkat çekti: “1968 üniversite işgalleri arasında bir sendikacı üniversiteye gelip Harun’la görüşmek ister. (Uzun süredir Derby’de grev halindeyiz, grev hiç etkili olmuyor. Biz de fabrikayı işgal edeceğiz. Bize yardım eder misiniz’ diye sorar. Daha sonra Demir-Döküm, Hisar Çelik gibi fabrikalar da işgal edilecek, Türkiye siyasaş tarihine yeni bir eylem türü girecekti. Bu olay Harun Karadeniz’in artık öğrenci liderliğinden emekçilerin sorunlarına doğrudan muhatap olmasına bir köprü oldu.”
 
Sıkıyönetim müşaviri, ‘Ölsün istiyoruz’ demişti

Karadeniz’in dönemin işçi mücadelelerine katkısı yazıda şu ifadelerle anlatıldı: “Şubat 1969’daki Kanlı Pazar diye anılan, ‘Emperyalizme Karşı İşçi Yürüyüşü’nün tertip heyetinin hepsi Kartal bölgesinden işçilerdi. Birkaç ay sonra ilişkiler, bu işçilerin öncülüğünde Kartal’da İstanbul Bölgesi İşçi Birliği’nin kurulmasına varacaktır. İşçi Birliği ne bir sendika ne bir partiydi. Sade işçilerin günlük sorunlarını tartışıp çözüm aradıkları bir uğraktı. Harun Avrupa yakasında da benzer bir birlik kurmaya çalıştı. Emekçiler kendi deneyimler kendi haklarına sahip çıkmalıydılar. Yani emekçilerin kurtuluşu kendi eserleri olabilirdi ancak. 12 Mart dönemine kadar yaklaşık iki yılını burada geçirdi.”
12 Mart 1971 darbesinin ardından sık sık tutuklanması ve bir türlü tedavi olmak için Londra’ya gitmesine izin verilmemesiyle Karadeniz’i ölüme götüren süreci anlatan Kürkçügil, “İstanbul sıkıyönetim adli müşaviri Harun’un eşine onun yurtdışına çıkmasına izin vermemelerinin gerekçesini açıkça belirtiyordu: Ölsün istiyoruz. O eline silah almadı eğer eline silah alsaydı işini bitirmek çok kolaydı” diye yazdı.

 
 


  • Cuma 15.6 ° / 10 ° false
  • Cumartesi 16.1 ° / 9.6 ° Güneşli
  • Pazar 13.7 ° / 2.7 ° Orta kuvvetli yağmurlu