OLDUK DİZİ MANYAĞI
Dizi Manyağı olduk. At yarışı, Sayısal Loto, Toto kısacası güzel ülkemin güzel insanlarının büyük çoğunluğu işini şansa, kumara bırakmış. Geri kalanları ise Dünya işlerini Allah'a bırakmış.
Böyle bir dünyada kim yöneten olmak istemez kim Başbakan, Bakan, Belediye Başkanı olmak istemez. Nasıl olsa halk işini Allah'a, kumara, şansa bırakmış. Yönetenlerle herhangi bir sorunu ise olmuyor.
Hani 1980 öncesi dillerden düşmeyen bir şarkı vardı. Ninni yavrum ninni uyutayım seni, şarkılarla, markılarla büyüteyim seni. Buna dizilerle, mizilerle uyutayım seniyi eklersek günün anlamı tamamdır vesselam. Bu günkü gündem bu birde yanına Makarna, Bulgur ve Kömür verirsek oh be gel keyfim gel… İşte kimse kimsenin işine karışmaz yönetenlerde istediği gibi yönetir.
Ülkede yargı, hukuk, insan hakları yerle bir olmuş saymakla bitmeyecek akla gelen ne varsa hepsinin üzeri çizilmiş bertaraf edilmiş kimsenin umurunda mı?
Ah bu diziler ah bu bedava kazanımlar, bir lokma yiyecek ve günü kurtarma yardımları bize o şarkıyı her zaman tekrarlatır. Aynı şarkı uyuyan halkı daha da derin uykulara mahkûm eder.
Başbakan; Necip Fazıl dan esinlenerek ‘’Dindar gençlik istiyorum’’ der kimseden ses seda yok kendinden öncekilere alenen Müslüman değilsiniz diyor sadakacı halkta dizi izler gibi bu gelişmeleri bir güzel izliyor.
AKP geldi ve kısa sürede iktidar oldu, hepimizi de dine, imana getirdi ve Müslüman yaptı.
Neticesinde "Yarabbi şükür" diyen bir algı yerleşti bu cennet vatana!
Başbakan bu, ne derse doğru der, ne yaparsa doğrusunu yapar. Sıkıysa karşı çık!
Siyasi erk yetmezmiş gibi bütün erkler elinde. Dedik ya güzel yurdumuzun insanı olmuş yardım kolik, AKP kolik. Dönem AKP dönemi, moda ise bölünme, parçalanma, ötekileştirme, aşağılama modası. Doğru söylemek, onurlu yaşamak, erdemli insan olmak, hukuk devletini savunmak, geçmişle övünmek, ülkeyi kurtaranlara saygı duymak, Kemalist olmaksa demode…
Ülkeyi yönetenler; tarihi yazanlara, tarihin gerçeklerini iyi okumadan, duvarlara altın harflerle yüzlerce yazısı yazılanlara saygı duymalıdırlar. Yıllarca yöneticilik yapıp bir güzel sözü bir duvar yazısı olmayanlar bu değerlere asla dil uzatmamalıdır.
Oy uğruna etik kurallardan taviz verilince ticarette siyasette etik kurallarla yapılmayınca bu kargaşa devam eder gider. İktidarı sorgulamayan muhalefeti suçlayan bir anlayış yerleşti bir kere bu ülkeye.
İşin kolayı var hem yönetenler hem de halk dış politikada hata yapıldı mı içeride olumsuzluk oldu mu suçlu CHP…
Yerleşti bir kere bu anlayış beyinlere…
Biz Esenler'de yaşıyoruz burada kim ne yaparsa yapsın bütün olumsuzlukların başarısızlıkların suçlusu CHP Halkın Gönüllüleri suçsuzu ise sermayedarlar ve onun temsilcileri, koltuk işgalcileri.
Çok laf yalansız çok mal da haramsız olmaz be dostlar…
