ABD-AB Emperyalistlerinin ve Siyonist İsrail’in devşirdiği, partileştirdiği, iktidara taşıdığı ve son 20 yıldır halkımızın başına bela ettiği çıkar amaçlı suç örgütü AKP’giller’in Yargıyı çökerttiğini, mahkemeleri kendi hukuk bürolarına dönüştürdüğünü, bir operasyon silahı olarak kullandığını ve AKP’giller Yargısının da FETÖ Yargısından hiçbir farkının bulunmadığını defalarca dile getirdik.
Bu gerçeklik her geçen gün kendini bir kez daha göstermektedir. Türkiye Halkına ihanette sınır tanımayan, kendileri Saraylarda, sırça köşklerde yaşayıp “manda yoğurdu, Medine hurması” muhabbeti yaparken Halkımızı kuru ekmeğe muhtaç duruma düşüren AKP’giller; bayır aşağı yuvarlandıkça muhalif kesimlere yönelik her türlü baskı ve yıldırma politikalarına hız veriyor.
Türkiye’deki tek ve gerçek muhalefeti Partimiz yaptığı için Kaçak Saray’ın sopası, operasyon silahı haline gelmiş bulunan mahkemeler, başta Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut (Efe) olmak üzere Parti Yöneticilerimize ve Partili Yoldaşlarımıza özel mesai harcıyorlar. Çünkü AKP’giller, Partimizin Mecliste kayıkçı dövüşü yaptıkları Amerikancı, AB’ci, Sorosçu, NATO’cu, Sarı Muhalefete hiç mi hiç benzemediğini biliyorlar. Çünkü Partimizin, işledikleri binbir suçun hesabını her alanda sorduğunu, her zaman bu çıkar amaçlı suç örgütünün ensesinde olduğunu biliyorlar.
İşte tam da bu nedenle açtıkları davalarla, uyguladıkları terörize etme yöntemleriyle Partimizi yıldırabileceklerini, sindirebileceklerini, mücadelemizi kesintiye uğratabileceklerini düşünüyorlar. Fakat fena halde yanılıyorlar.
Genel Başkan’ımızın kaleme aldığı “1500 yıllık İslam Tarihinin Ümmete en fazla kötülük edeni…” başlıklı yazısından dolayı hakkında açılan “Cumhurbaşkanına Hakaret” davası, hatırlanacağı gibi 10 Mayıs Salı günü İstanbul Çağlayan Adliyesinde görüldü. Söz konusu Gerçek Devrimci Nurullah Ankut (Efe) olunca, bizzat Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanlığı devreye girerek dosyaya müdahale etti, Kaçak Saray’ın cübbeli memurlarına “gözümüz üzerinizde, verebildiğiniz kadar ceza verin”, mesajı verildi. Genel Sekreter Yardımcımız Av. Tacettin Çolak’ın duruşma sonrası yapılan basın açıklamasında ifade ettiği gibi Adalet Bakanlığı duruşmadan iki hafta önce, 26 Nisan 2022 tarihinde mahkemeden davanın akıbeti hakkında bilgi istedi. Yani alenen bir hukuksuzluğa daha imza attı AKP’giller. Aynı durum bir önceki Adalet Bakanı Abdülhamit Gül döneminde de defalarca yaşanmıştı.
Tüm bunlara rağmen Genel Başkan’ımız her zaman yaptığı gibi yine bir Kopuş Savunması yaparak AKP’giller’in işledikleri binbir türlü suçları, halkımıza yönelik sayısız ihanetlerini bir bir kanıtlarıyla, belgeleriyle ortaya koydu. AKP’giller’in operasyon silahını kendilerine doğrultarak çıkar amaçlı suç örgütünü ve Reisini bir kez daha yargıladı ve mahkûm etti. 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dava, 15 Kasım 2022 tarihine ertelendi.
Genel Başkan’ımızın AKP’giller’i yargıladığı davadan bir gün sonra, 11 Mayıs 2022 tarihinde ise bu kez Partimizin Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak hakkında açılan “Cumhurbaşkanına Hakaret” davası İzmir Menemen Adliyesi 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Av. Tacettin Çolak’ın 23 Aralık 2019 tarihinde Devrim Şehidi Teğmen Kubilay’ı Anma Eyleminde yaptığı konuşmada Erdoğan’a “Kaçak Saray’ın Reisi” dediği için açılan davada bir kez daha Partimiz yargılanan değil, yargılayan ve mahkûm eden taraf oldu. Kaçak Saray’ın cübbeli memurları Genel Sekreter Yardımcımıza doğrudan Kubilay Anması için veremediği cezayı Genel Başkan’ımızın yazılarını paylaştığı gerekçesiyle verdi. Av. Tacettin Çolak Yoldaş’ımıza 3 yıl 1 ay 27 gün hapis cezası verildi. Yoldaş’ımız, duruşma sonrası yapılan basın açıklamasında bu sözde ceza karşısında “Hoş geldi sefa geldi, vız gelir, tırıs gider!”, ifadelerini kullandı.
AKP’giller’in hukuk büroları Partimiz söz konusu olduğu için fazla mesaiye devam etti. Bir gün sonra yani 12 Mayıs 2022 Perşembe günü, bu kez de Genel Başkan’ımızın devrimci kavgayı ve hayatı paylaştığı sevgili eşi Hacer Ankut (Efe)’ye, yine Genel Başkan’ımızın yazılarını paylaştığı için “Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu” işlediği iddiasıyla Bakırköy 10’uncu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası verildi.
Kaçak Saray’ın hukuk büroları belli ki altın kalpli Hacer Abla’mızı cezalarla, baskılarla, yıldırma yöntemleriyle sindirebileceklerini zannediyorlar. Bilmiyorlar ki Hacer Abla’mız da tıpkı eşi gibi devrimci kavganın ateşini yüreğinin en derinliklerinde hissediyor. Bilmiyorlar ki tıpkı Genel Başkan’ımız gibi insan, hayvan ve doğa sevgisiyle dolu olduğu için Hacer Abla’mızın da AKP’giller’in vurgunlarına, soygunlarına, zulümlerine göz yumması, kayıtsız kalması mümkün değildir. Ve bilmiyorlar ki 12 Eylül Faşist Diktatörlüğü döneminde de dimdik duran, kararlılığından ve mücadelesinden bir adım dahi geri atmayan Hacer Abla’mıza da AKP’giller adlı çıkar amaçlı suç örgütünün verdiği cezalar vız gelir, tırıs gider…
Ey AKP’giller;
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!