HKP, TRT'ye Halk Düşmanlarının atanmasını yargıya taşıdı!
Halkın Kurtuluş Partisinden (HKP): Halkımızın Vergileriyle kurulan, yayın yapan TRT’nin yandaşlarla, liyakatsizlerle, Laik Cumhuriyet düşmanlarıyla doldurulmasına sessiz kalamazdık” açıklaması geldi ve AKP’giller
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) MYK üyesi Av. Doğan Erkan,” Tayyip Erdoğan ülkeyi babasının çiftliği gibi yönetmeye devam ediyor. Halkın vergileriyle kurulan, Halkın vergileriyle yayın yapan TRT, AKP’giller’in sesine, arpalığına dönüştürüldü” diyerek açıklamada bulundu.
Bağımsız, Halkımızın duygularına hitap eden, olayları olduğu gibi Halka yansıtan, olayları yansıtışıyla, kültürel ağırlığıyla, kaliteli eğlencesiyle insanımızı gerileten değil ilerleten, Türkiye’nin Radyosu, Türkiye’nin Televizyonu olması gereken bir kurum olmalıydı TRT. Ama AKP’giller’le birlikte Ortaçağcı Gericiliğin, AB-D Emperyalist Kültürünün, Dinsel Dogmaların, Muaviye-Yezid, günümüzdeki adıyla CIA-Pentagon İslamı’nın borazanlığını yapar olduTRT. Halkın vergileriyle kurulan, Halkın vergileriyle yayın yapan TRT, AKP’giller’in sesine, arpalığına dönüştürüldü.
AKP’giller’in Reisinin son kararnamesiyle iş artık iyice şirazesinden çıktı. Genel Müdürlüğünden Yönetim Kuruluna kadar yapılan atamalar, AKP’giller’in TRT’yi yandaşlarına nasıl peşkeş çektiğinin, birden fazla maaş alanlar kervanına binen yolcu sayısının nasıl arttırıldığının, bir Kamu Kurumunun nasıl arpalığa çevrildiğinin en büyük kanıtıdır.
Kurulduğundan bugüne TRT’yi Parababalarının iktidarları hep kullandılar ama hiçbiri AKP’giller iktidarı kadar dejenere etmemişti bu kurumu. Hiçbiri AKP’giller kadar bozmamıştı TRT’yi. Hiçbiri Laik Cumhuriyet düşmanlarını AKP’giller kadar TRT’ye doldurmamıştı. Son atamalarda görüldü ki FETÖ’cülüğü tescilliler, AKP’liliği tescilliler, liyakatsızlığı tescilliler bir kez daha TRT’ye dolduruldu.
HKP olarak Halkımızın Vergileriyle kurulan, yayın yapan TRT’nin yandaşlarlar, liyakatsizlerle, Laik Cumhuriyet düşmanlarıyla doldurulmasına sessiz kalamazdık. Bir kez daha Tarihe not düştük. AKP’giller Reisinin bu kararnamesine karşı Danıştayda dava açtık.
Danıştayda açtığımız davanın ardından Partimizin MYK üyesi Av. Doğan Erkan konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
***
Tayyip Erdoğan ülkeyi babasının çiftliği gibi yönetmeye devam ediyor. Hiçbir liyakat esası, hukuk ölçütü, eşitlik prensibi, idari hukukuna egemen prensibler, kamu yararı, idari işlemlerin belirliliği ilkesi, hukuk devleti ilkesi gibi ilkelerden bi haber olduğu için, haberdar olsa bile işine gelmediği için bütün devlet kurumlarını AKP’lileştirdi.
Son icraatı TRT yönetimine yine yandaşları atamak oldu. Bunlardan en çok dikkat çeken isim de Hilal Kaplan’dı. Hilal Kaplan, Fethullah Gülen’e öyle bir şiir yazmıştı ki o şiiri bir başkası yazsa ölüme mahkum edilmişti, kamudan ihraç edilmişti, hapishanede sürünüyordu. Ama söz konusu Hilal Kaplan olunca yükselmeye devam ediyor. Herhalde Hilal Kaplan’a da yerleşik FETÖ borsasının siyasal alanı uygulanıyor.
Hilal Kaplan, FETÖ övgülerinin yanı sıra şu şiiri yazmıştı. Şiirinin girişi şöyleydi, “Dağlarına bahar gelmiş memleketimin, GÜLEN de görse bu güneşi…” diye başlıyordu. Oradaki Gülen’den kastı Fethullah Gülen. Bu şiirin yazarı bugün TRT yönetimine atanmış durumda. Oysa bizzat 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanununun 5’inci maddesinde genel esaslar belirlenmiş durumda. Bunlardan bir tanesi, “Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak…” Bunu TRT Kanunu söylüyor.
Ancak TRT bugün eski FETÖ artıkları eliyle AKP kurumuna dönüştürülmüş durumda. Zaten dönüştürülmüştü ama bütünüyle teslim edilmiş oldu. Biz buna karşı, bu atama kamu yararına, eşitlik ilkesine dayanmamaktadır. İdeolojik saikle yapılmış idari bir işlemdir. İdeolojik saikle yapılan idari işlemler sebep ve amaç yönlerinden hukuka aykırıdır. Bu nedenlerle az önce bu atamanın iptal edilmesi için Danıştayda dava açtık. Biz kamu kurumlarını, kamu ilkelerini, toplumsal ilkeleri, Laikliği, özgürlüğü, hürriyeti savunmaya devam edeceğiz.
Bugün iptal ettiremezsek de bir gün mutlaka bu kamu kurumlarının ele geçme işlemlerini tek tek iptal ettireceğiz.