HDP'NİN OYUNU ALMADAN AKP GİTMEZ- İKTİDAR OLAMAZSINIZ
AKP siyasi mezarlığa doğru gidiyor. Ancak… HDP’nin oyunu almadan kimse ben iktidarım, AKP bitti demesin. CHP’nin ve 6’lı masanın iktidar olabilmesi için yapacağı HDP’yi şeytanlaştırılmak gayretinde olanlar
CHP’nin Kürt seçmeni göstermelik kucakladığı gibi, HDP’yi ve sol bileşenleri de aynı biçimde kucaklarsa işin şekli değişir ve ülke kaybeder, muhalefetin hayalleri suya düşer. AKP’nin yıkılışının yolu HDP’nin kapısına uğrayarak, sol bileşenlerin ellerinin sıkılmasından geçer… HDP kek değil, HDP seçmeni üzümlü kek hiç değil…
Saray iktidarı ve 20 yıldır sarayın beslemeleri için kara günler başladı, musluklar kesilecek. Bundan sonra AKP’nin yağma düzeninin beslemelerinin geleceği kimsenin umurumda değil, halkın umurumda olan ve halkın; birazda kaygıları ise yarınlarda bunlar gibi beslemelerin yeni iktidarda yerleri olup olmayacağıdır. Bize göre elbette beslemeler, yalakalar olacak, elbette beslenecekler çünkü düzen besleme düzeni, düzen gemisini yürütenlerin düzeni. Düzen yapanın yanında yaptığı kar kalan, hesabı sorulmayan ucube düzen.
Görünen köy kılavuz istemez AKP ve ortakları için bu seçim yolun sonu oluyor, gidiyorlar alkışlarla değil ezilenlerin, çile çeken yurttaşların bedduaları ile. Ben demiyorum sokaklar isyan ediyor, sokaklar; geçinemiyoruz sesleri ile yankılanıyor. Sokak gelecek olandan fazla umutlu olmasa da ekonomik kriz nedeniyle AKP’ ile beraber yürüyenler bile İktidara“yeter düş yakamızdan” diyor. Yanı bu seçimi ben kazandım veya kazandırdım diye kimse hava atmasın.
Herkesin ve her kesimin söylediği “ülkemiz iyi yönetilmiyor, hayat pahalı ekonomi bozuk” Muhalefet partilerinin tamamı, televizyonların kadrolu yorumcuları, akademisyenler, okuryazar yanı kim varsa aynı kelimeleri söylüyor. Kimse bozuk olanın ve ekonomiyi bozanın bozuk düzen olduğunu ve bu düzenin kökten değişmesi gerektiğini her nedense becerip söyleyemiyor. Yanı kimsenin düzenle hesabı yok, muhalefetin hesabı Erdoğan’la ve AKP’ ile. Esas sorunun en temel can alıcı noktası bu değil mi? Bize göre bu düzen gitmedikten sonra kim gelirse gelsin aynı yolu seçmeyeceğini, ayni yöntemlere başvurmayacağını, aynı halk düşmanlarını, arsa rantiyecilerini, emek ve emekçi düşmanı canavarlarını yaratmayacağını söylerse söylediği ile kalır. Bekleyip göreceğiz…
Sarayın hükümdarı Erdoğan ve etrafını sarmalayan haramiler gitmemek için her yola başvuruyor, “Bu kardeşinize bu seferde yetkiyi verin sizi uçuracağım” gibi benzeri sözlerle yetki istiyor. Ama o sözlere eskisi gibi kendi seçmeninin bile inanamadığı bir yerde muhalif kanatın karnı dünden tok olduğunu kendilerde görüyorlar.
Ana muhalefetin ve 6’lı masanın mimarı, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Hz. Muhammed'in soyundan gelmesi ve seyyid unvanı taşıyan dedesi Hayrânî hazretlerinin suyu yüzü hürmetine mi doğru işler yapılacak. Bekleyip göreceğiz. Veya Kılıçdaroğlu’nun helalaşma masalı mı halkın ve ülkenin meselelerini çözecek? Aslında bildiğimiz tek şey CHP’nin dine sarılması ve işini Allaha bıraktığı gibi parti yönetimini de, ülke yönetimini de bugun olduğu gibi yarın iktidar olduğunda Allaha bırakmasıyla mı ülkemiz ve ülke insanımız kurtulacak. Ülkemize şerri yasalarla mı adalet gelecek, mutlu müreffeh bir ülke kurulacak? Atatürk’ün bize mirası laikliği yıkarak mı ülke düzelecek. Bekleyip göreceğiz…
Bu seçim elbette her seçim gibi önemli, kazananı şimdiden belli olmasa da bize göre AKP sultanlığı bitti ama yinede dikkat… Sandıktan çıkmadan kimse rüya görmesin. AKP tarafından şeytanlaştırılan HDP’nin oyunu almadan kimse ben iktidarım, AKP bitti demesin...
