FETÖ/PDY terör Örgütünün kökünü kazımak için Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’ın da söylediği gibi bu konuda kimlerin bu örgüte destek verdiği ve örgütün içersinde yer aldığı konusunda elbetteki vatandaşlardan ihbar ve şikayet edilmesini öneriyor. Fakat, şu an içinde bulunduğumuz ortam, kişilerin şahsi, kin, nefret ve düşmanlık duygularının intikamını bu terör örgütünü fırsat bilerek madur ve perişan etmek için asılsız ihbar yaparak, intikam alma zamanı değildir.
ŞAHİN 89 SAAT GÖZ ALTINDA KALDI..
Yön Gazetesinin sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü Osman Şahin asılsız bir ihbar sonucu 89 saat göz altında kaldı. İşte büyük bir ihtimalle bizleri çekemeyen ve başarılarımızı hazmedemeyen ve kıskananlar tarafından veya birilerinin çıkar ve menfaatlerine çomak sokulduğu gerekçesiyle yapıldığını tahmin ettiğimiz bir ihbar sonucu çok ağır bir ithamla suçlanarak göz altına alındım. Suç, “SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMAK” Ne kadar ağır bir suçlama olduğuna siz karar veriniz.. Altını da çizmiş bulunuyoruz.
Göz altı sürecini yaşayan gazeteci Osman Şahin olayla ilgili yaptığı açıklamasında, “Ordu Emniyet müdürlüğü yetkilileri C. Savcılığının yazılı emirleri gereğince 04.08. günü akşamı benim de rızamı aldıktan sonra ikametime girerek arama yaptılar. Kayda değer herhangi bir suç aletine rastlanamadı. Sadece gazetecilik mesleğim gereği kullandığım 3 adet bilgisayarın hard disklerine, harici bir diske ve bir adet flash belleğe ve telefonuma el konularak incelemeye aldılar. Demokratik ve yasal çerçeveler içersinde hiçbir baskı ve kötü muameleye maruz kalmadan tamamen kendi iradem doğrultusunda bildiklerimi, gördüklerimi ve yaşadıklarımı sorulan sorular çerçevesinde doğru bir şekilde ifademi verdim. Fakat, “SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMAK” gibi ağır bir suçlamayla karşılaşmayı asla hazmedemedim ve bunu ömür boyu da unutamayacağım.
08.08.2016 Pazartesi günü saat 15.oo sıralarına kadar tam 89 saat nezarette kaldım. Çok şükür C. Savcımızın yaptığı adil bir inceleme sonucu, ne gibi suçlamayla iftiraya uğradığımı anlayan savcımızın ifademi incelemesinden sonra beni huzurlarına dahi çağırmadan, Emniyet müdürlüğünde serbest bıraktılar. Bu adil kararı veren, herkese teşekkür ediyorum. Her ne kadar iftira ve ihbarlar asılsız olsa da adli kolluk görevlerimizin bu ihbarları dikkate alarak değerlendirmelerini de normal karşılıyorum. Kimseye tepkili ve kızgın değilim. Bazı süreçler zamana bırakılmalıdır” diyerek bu kritik bir ortamda yaşadığımızı gündeme getirdi. Şahin’in tek arzusu el konulan bilgisayar hard disklerinin ve diğer malzemelerin acil olarak incelenerek gazetecilikte kullandığı proğram ve bilgilere bir an önce kavuşmak olduğunu ifade etti.
Bu gün içinde bulunduğumuz çok kritik bir ortamdır. Yalandan meydanlara çıkarak “Beni ön sıralarda görsünler, iki konuşmayla üzerimdeki şüpheleri atarım, herkes beni bu örgüte karşı olduğumu anlasınlar, bayrak sallarken beni görsünler” mantığı ile hareket etme zamanı değildir. Bu günkü ortam 15 Temmuzdan bu yana bu güne kadar geldiğimiz ve yaşadığımız çok önemli bir süreçtir. Bu çalışmanın şakası, yalanı, dalga geçme ve şahsi intikam alma zamanı değildir. Şu an el ele vererek devletimizin ve milletimizin bütünlüğünü korumak için Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet ve bağımsızlığını devam ettirmek için demokrasiden yana olan birlikteliğimizi sağlama zamanıdır.. Kim kimin ne olduğunu, niyetlerini çok iyi bilmektedir.
ASILSIZ İHBARLARA DİKKAT!..
Konunun özetini yukarıda izah ettik. Gerçekten FETÖ/pdy örgütüne destek veren kişileri ihbar ediniz. Hak ettikleri en ağır cezaları verilsin. Asılsız ihbarlar için de hazırlıklı ve dikkatli olunuz. Tabiri caiz ise sözümüz onlara, Bazı PİÇ veya PİÇ çocukları, fahişelerin doğurdukları sizlere olan şahsi intikamını almak, hiç bir olayla ilginiz olmadığı halde piyasadan çekinmenizi, korkuyla yaşamanızı, başarılarınızı hazmedemeyerek, sizleri perişan etmek, şeref ve haysiyetinizle oynamak maksadıyla asılsız yere yapılacak bir ihbar nedeniyle göz altına alınarak sorgulanmanıza ve madur edilmenize sebebiyet verebilirler. Bu gibi kişilerin amacı Vatan, millet, devlet değil, sadece insanların haysiyet ve gururları ile oynamak ve intikam almaktır. Asılsız ihbar ederek iftira atanların da devlet birimlerini kandırmaya ve aldatmaya yönelik niyetlerinden dolayı cezalandırılmaları gerekmektedir ve bunu da bekliyoruz..
BUNA MÜSAADE ETMİYECEĞİZ..
Biz YÖN gazetesi olarak 36 yıllık mesleki tecrübe ve 11 yıldır İstanbul’da yayın yapan YÖN gazetesi olarak bundan 25 yıl önce memleketimiz olan Ordu’da VATAN isimli yayınladığımız gazetemizle BASIN tarihine damgasını vuran ve bu konuda büyük başarılara imza atan bir gazetecilik tecrübesiyle nasıl hareket edeceğimizi, puştlarla, yalancılarla, sahtekar ve dolandırıcılarla nasıl bir mücadele verdiğimizi o dönemi bizlerle beraber yaşayan ve paylaşan dostlarımız çok iyi bilir.
Sanmayınki; biz Ordu’ya yeni geldik. Bu memleketin yabancısıyız. Sizler yokken, o dönemlerde biz vardık. Bu Ordu’nun tozunu toprağını yutarken, direk tepelerine lamba dikerken, çamurlu yollara taş döşerken, sizlerin nasıl bir halde, ne durumlarda olduğu malumunuzdur. Şimdi Ordu’da ahkam kesilerek terörü bahane ederek, bizleri suçlamaya ve karalamaya çalışanlar hiçbir zaman emellerine ulaşamayacak ve buna da asla müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda her zaman kolluk kuvvetlerimize yardımcı olmaya ve destek vermeye de hazırız.
HER AN İFTİRA VE ŞANTAJ OLABİLİR..
Gerçekten yaşadığımız olaylar çok ilginç ve enteresandır. Bundan böyle çok dikkatli ve hassas olmak gerekir. En yakın dostunuz, en yakın düşmanınız olabilir. Hiç ilgi ve alakanızın olmadığı bir iftira ve suçlamayla karşılaşabilirsiniz. Hatta karşınıza düzmece projelerle, yalanlarla, kalleşliklerle çıkanlar olabilir. Sabotajlara ve saldırılara uğrayabiliriz. Cenab-ı Allah bu gibi niyeti olanlara asla fırsat vermesin.
Gün birlik olma günüdür. Bakın bu konuda Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’ı örnek alalım. Bütün davalarını geri çekti. Muhalefet liderleriyle bir araya gelerek, ülkemiz uğruna barış sağladı, birlik oldular. Şahsi husumetlerimizi, kindarlığımızı, düşmanlığımızı bir süreliğine ola da geri bırakalım, geleceğimiz için unutalım, bir araya gelelim.
Fakat, yaşadığımız şu 89 saatlik göz altı sırasında, Ordu C. Savcılığının ve Ordu Emniyet Müdürlüğü KOM ve TEM şube müdürlüğü ekiplerinin nasıl hummalı bir çalışma yaptıklarına şahit olduk. İnanıyoruzki, bu yöneticilerimiz yaptıkları adil araştırma ve soruşturma sonucu suçluyu ve suçsuzu ayırt ederek, her zaman hakka ve adalete yakışacak kararlar ve sonuçlar alarak, suçsuz olan hiçbir vatandaşımızı madur etmeyeceklerine dair inancımız ve güvencimiz sonsuzdur. Allah cümlemizi iftiralardan, yalanlardan ve şantajcılardan korusun..