İstanbul Gaziosmanpaşa’da ‘riskli alan’ ilan edilen yerlerde bulunan bazı taşınmazlar hakkında acele kamulaştırma kararı verildi.
10 Nisan Pazar günü Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararında, riskli alan sınırları içerisinde kalan bazı taşınmazların Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından kamulaştırılacağı belirtildi.
Bakanlar Kurulu’nun 14 Mart’ta aldığı karar, ilçenin Bağlarbaşı, Karlıtepe, Küçükköy, Sarıgöl, Silahtarağa, Yenimahalle, Yenidoğan ve Yıldıztabya mahallelerindeki bazı taşınmazları kapsıyor.
200 MİLYON YAŞINDA ZEMİN ÇÜRÜK OLAMAZ
Bu bölgenin İstanbul’un coğrafi olarak tam orta noktasında bulunması ve yakında metro ulaşım imkanına kavuşacak olmasının arsa değerini yükselttiğini belirten tapu sahipleri yine yargı yoluna başvuracaklarını açıkladı.
Bölgede fabrikalar yanında küçük işletmeler ve ticarethaneler ile konutların yer aldığına işaret eden Gaziosmanpaşa, Sultangazi Sanayici ve İşadamları Derneği (Gopsiad) kurucularından Aydın Ağaoğlu, “Bizim de bölgede tapulu, iskanlı 1.
150 m2 arsa üzerinde 4 bin m2 kapalı alanı olan bir binamız var.
Otoyol kenarında yer alan binamızın gerçek rayiç değerinden kamulaştırılacağına dair şüphe duymaktayız.
Çünkü kıymet takdirini nasıl ve kimlerin yapacağı, hangi kriterlerin kullanılacağını kendileri belirlemiş.
Daha önce riskli alan kararı alınmış, bu bölgenin 200 milyon yaşında Cebeci Taşı üzerinde, yani çok sağlam zemine sahip olduğunu tespit eden bilirkişiler ve mahkeme bölgede deprem riski bulunmadığı gerekçesiyle söz konusu kararları iptal etmişti.” Dedi.
SAVAŞ HALİNDE UYGULANABİLECEK MADDEYE DAYANILMIŞ
Acele kamulaştırmaların 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya acilliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında, karayolları, köprü ve hes yapımları nedeniyle başvurulan bir yöntem olduğuna dikkat çeken Ağaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü.
“Mülkiyet hakkımızı elimizden almaya yönelik Bakanlar Kurulu’nun bu Kararı hem Anayasa’ya, hem yasalara dolayısıyla hukuka tamamen aykırıdır.
Böyle bir kararın çıkarılması önceden verilmiş yargı kararlarının arkasından dolanmaya çalışılmasıdır.
Yoksa ilçemizde ne savaş hali, ne de yol, köprü veya Hes yapımı gibi bir gerekçe mevcut değildir.
Yazıktır, günahtır, yargıdan döneceği muhakkak olan insafsız bir karar alınıyor, hem bizlerin, hem yargının zamanı, hem de ülkenin kaynakları boş yere tüketiliyor.
Anlaşılan kurt kuzuyu yemeyi kafasına koymuş gibi görülüyor.
Ama gerek Danıştay nezdinde, gerekirse AYM, hatta AİHM’e kadar hukuksal mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız.
”İYİ NİYET GÖZÜKMÜYOR
Arsa ve binalarına birilerinin göz koyduğunu ifade eden Ağaoğlu, “Buna sessiz kalamayız.
Burada iyi niyet olsaydı, şeffaf bir yaklaşımla buradaki hak sahipleriyle görüşülür, karşılıklı mutabakat sonrasında uygulama kararları alınırdı.
Oysa şu anda adeta köşe kapmaca oynanıyor.
Anayasa’ya göre mülkiyet hakkı kutsaldır, idarenin iş ve eylemleri de yargı denetimine tabidir.
Yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız, ancak bu hukuksuzlukla mücadele etmekten işimize gücümüze bakamaz hale geldik.
Her dava için avukatlara ve mahkemelere bedel ödemek zorunda kalıyoruz.
Türkiye hukuk devletidir.
Kamu otoritesi vatandaşının malını elinden almaya çalışmaz.
Tersine vatandaşını mülk sahibi yapmaya çabalar.
Bize tuhaf gelen bu bölgede devlet adeta vatandaşının mülküne el koymak istiyor gibi bir tablo görülüyor.
” Diye ekledi.
