Vallahi “Âlemin keyfi yerinde be suphanAllah” TV kanalları, dernek etkinlikleri kırıla gidiyor… “YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ, TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE” Atamızın bu güzel sözleri dikkate alınm?
Gaddarlaştık… Vahşileştik!
Bu toprakları ve bu toprakların çocuklarını birbirinden kopardılar, birbirine düşman ettiler. Artık hiç bir şekilde ortak sevincimiz yok, üzüntümüz bireyselleşti, yaşam hevesimiz kalmadı. Herkes burnundan soluyor, haklı haklılığını anlatamıyor. Haksız olanlar ise, “suyun yüzündeki saman” gibi üstte duruyor, bazen de suçluların ve sapıkların önüne yatıyorlar. Aynı kaderi paylaşan yoksullaştırılan yığınlar maalesef ezilenin değil, kendilerini ezenin saflarında yerini alıyor. Toplumun büyük kesimi üç kuruşluk menfaat için eğiliyor, bükülüyor. Katliamlar oluyor bir kesim üzülüyor, bir kesim oh oldu diyor. Bize birşeyler oldu be kardeşim, ölümlere sevinir olduk… Gaddarlaştık… Vahşileştik.
Yani oturup adam gibi sohbet edebileceğiniz bir kişi kalmamış. Yurttaşta para kalmadı, para suyunu çekti, yığınlar işsiz “serseri mayın” gibi dolaşıyor, sokaklar yaşanmaz oldu, gençlik uyuşturucu tuzağının içine düşmüş kurtarıcısını bekliyor. Onur, haysiyet, erdem ve her şeyden önemlisi insana sevgi, yurda saygı kalmamış. Hani bir söz varya(amiyane tabirle) “parasız adam gereksiz ve şerefsizdir” veya fakirsen “üç kuruşluk heriflere” biat edersin, boyun eğersin. İşin aslı böyle değil, böyle olmadığını tarihler yazdı, bizlerde yazıyoruz. Hani bir ozanımız tamda bu söylemime tercüman olan şiirinde “Taban uyanıyor taban, uyanırsa taban durduramaz onu saray” bende bekliyorum hasretle ve özlemle uyanacak olan tabanı… Uyanmazsa taban yazık olacak ülkeme, cumhuriyetime, hukukuma, ilkelerime ve gelecek nesillere.
Bakın ne hallerdeyiz be dostlar… Yolda yürürken arkanızdan gelene dikkat etmeniz gerek, okula gönderdiğiniz çocuklarınıza “aman ha sapıklardan kendini koru” din adamlarına, ”dinimizi bu kötülerden koru” hayır işlerken “deniz feneri ise” dikkat… AKP ile dost olmuşsan yerle bir olacaksın, AKP’ye oy vermişsen yoksulluk batağında boğulacaksın, bakan çocuğuysan zengin olacaksın, yandaşsan ballı ihaleler alacaksın, muhalif gazeteciysen darbecilikle suçlanacaksın, Alevi isen sunnileşeceksin, ne cemevi “cümbüş evi, git camide ibadetini yap” haklı taleplerinde ısrarcı olma, verilenle avun. Türk’sen, Türkiyeli, şehitsen kelle, teröristsen sayınsın, yurttaşsan kul köle olacaksın. Ekmek bulamıyorsan pasta yiyeceksin. Suriyeli isen birinci sınıf vatandaş olacaksın, hastanelerde sıra beklemediğin gibi tüm devlet imkânlarından yararlanacaksın. İş yeri açacaksın, vergi vermeden vergisini veren esnafla rekabet yapacaksın. Yandaş dernekçiysen veya vakıf kurmuşsan, arsa yeri hazır ve devlet yardımları yağmur gibi yağacak, yani başına talih kuşu konmuş olacak. Hututları ABD koruyacak. Ordu şamar oğlanına dönecek, tepki koyanlar “Ergenekoncudur” terörle savaş yok, müzakere var. Ey ahali bunlar hayal değil vallahi gerçek…
Oluyor mu oluyor bu işler, bu haksızlıklar ve hukuksuzluklar benim hukuk devletimde… Sonrada yurt sevgisi millet sevgisi ve vicdan bekliyoruz bu ahaliden. Acıma duygusu, yok be kardeşim… Askerin, polisin şehit olmuş kimin umurunda. Vallahi “Âlemin keyfi yerinde be suphanAllah” TV kanalları, dernek etkinlikleri gırıla gidiyor… “YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ. TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE” Atamızın bu güzel sözleri dikkate alınmıyor, iki ayyaşın sözü diyerek Cumhuriyete hesap kesmeye kalkışıyorlar. Yargıyı siyasallaştırarak dini siyasi emellerine alet ediyorlar. Eski dostları olan bu günlerin flaş vatan hainleri “paralelciler” eskiden kasalarıyken can simitleri iken bu günlerde olmuşlar kanlı bıçaklıları. Hâlbuki birlikte ülkenin içine ettiler, birlikte bölüştüler. Bunlar ve benzerleri hiçbir zaman bizimle yürümediler, yürüyemezler. Çünkü bizler halkın çıkarlarına hizmet edenleriz, kul hakkı yemeyiz, beytülmal’e ve harama el uzatmayız… Biz halkız… Biz haklıyız… Ne olur düşün yakamızdan.
