GÖZLÜK SEKTÖRÜNÜN NABZI ESENLER'DE ATIYOR

GÖZLÜK SEKTÖRÜNÜN NABZI ESENLER’DE ATIYOR…

Esenler'in saygın iş adamlarından Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği Başkanı ve Metal Çerçeve İmalatçılarının duayenlerinden Mehmet Dibi;

“Biz, üreticiyi ve tüketiciyi korumak için büyük mücadeleler içinde bulunduk” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.

Okulumu, Sarı Okulda Okudum.

Dibi “Biz, Esenlerin eskilerindeniz Esenler de ilk binayı yapanlardanız.  Yokluğun ve yoksulluğun olduğu 1955’lerde Esenler de bina olmadığı gibi araziler tarla vaziyetinde idi ve o dönemler bu arazilerde askerler tatbikat yapıyordu. Okulumu, sarı okulda okudum. Şimdi ki Hasipdinçsoy da. Ben o zamanlar boks yapardım. Ailece sporu seviyorduk. Ağabeyim ise futbola meraklı idi. Ailece sosyal insanlarız. Babam siyaseti severdi ve Adalet Partili idi. Ben sporun, spor ahlakı ve erdemi içinde yapıldığına inandığımdan Esenler de spora hizmet vermek için Esenler Spor Kulübünde yöneticiliğe başladım. 20 yıl aralıksız görev yaptım ve şampiyonluklar yaşadım. Kulüp binamız eski PTT denin olduğu yerde idi.

Siyaseti Sporun İçine Sokmadık.

Benim yöneticilik yaptığım dönemlerde Belediye Başkanlığı yapan herkesin kulüplerimize katkısı olmuştur. Sporu, spor kuralları içerisinde yapıyorduk. Siyaseti sporun içine sokmadık. Zaman ile Esenler Spor Kulübünden ayrılarak Yavuz Selim Spor Kulübünü kurduk. Bugün ki kulüp binası yerini büyük uğraşlar sonucunda aldık. Bizlere katkı sunanlardan Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Şuaip Vardar’ı anmadan geçemeyeceğim. Yavuzselim Kulübünde ilkleri yaşadık. Bayan Hentbol takımını biz kurduk. Ben tüm kulüpleri ayrım yapmadan kucaklayan anlayışta oldum. Zora düştüklerin de yanlarında oldum. Geçmişte Belediye Başkanları ile iyi hukukum vardı. Bazı başkanlar futbolu sevmedikleri halde maçlarımıza geliyorlardı. Bu karşılıklı sevgi ve saygı sonucunda sağlanmıştı. Aynı zamanda tüm siyasi parti ilçe başkanları spor kulüplerimizin maçlarını izlemeye gelirlerdi. Bugün gelinen noktada bu anlayışı göremiyoruz. Bu işler karşılıklı sevgi ile birbirine yaklaşıldığında sağlanır. Herkes ben bilirim, ben yaparım anlayışında olduğundan bir süreliğine kenara çekildim. Benim dönemimde hak edenin hakkını verir onun emeğine saygı duyardık.

Esenler de ilkleri yaptık.

Dediğimiz gibi Esenler de ilkleri yaptık. İlk gözlük imalatını Esenler'de üretmeye başladık. Venüs Gözlükleri ismi altında yaptığımız imalatı büyütüp topluma kazandırmak için kurumsallaştık ve bir dernek kurduk. Bugün A’dan Z’ye tamamen imalatını Esenler de yapıyoruz. İlk zamanlar kapasitemiz 360 binlerde iken bugün 650 binlere çıktı. Son 15 yıla kadar imalat ettiğimiz gözlükleri yok satıyorduk. Hedef koymuştuk, AB kriterlerini yakalamak ve onlar ile yarışmaktı. 33 gözlük firması ile ihtiyaçlara cevap verebilmekti.

SGK’nın Bir Yılda Aldığı Gözlük 7 Milyon

Yalnızca SGK’nın bir yılda aldığı gözlük 7 milyon civarındadır. Gelişen süreçte Çin ile rekabet edecek duruma geldik. Bizden öncekiler bu sektörün içinde vardılar. Ancak, kendileri hürmetimizden öne çıkmayı düşünmüyorduk. Bir toplantıda yaptığım eleştiriden sonra beni öne çıkarttılar ve ihale üstüme kaldı. İlk işim üreticinin ve vatandaşların hakkını korumak için standartları getirmekti. Güneş gözlüğü ve optik gözlük standardını çıkardım. Kurmuş olduğumuz laboratuarlarda çalışmalara başladık ve bu laboratuarları TSE’ye hibe ettim. Sanayi bakanımız ile toplantılar yaptım. Çinililerin mahamüllerine karşı mücadele yaparken devlet desteğini de aldım. İmalatçılara, imalatçı belgesi çıkarttım. Gümrüklerden geçen gözlüklere denetleme getirerek deste tabi tutulmasını sağladım. testen geçen gözlükler üretime geçti. Kriterlere uymayan milyonlarca gözlüğün ülkemize girişini engelledim. Birçok tehdit aldım ancak vatan sevgisi her şeyden önde geldiği için bu tehtidlere boyun eğmedim. Küçük bir torna tezgâhından Venüs Gözlüğü üretimine geçişim ve bu sektörde var oluşum böyle başladı.

Dernek Merkezini Esenlere Taşıdım

Bugün kurduğumuz Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği ile Dünya Standartlarını yakalayarak halkımıza ucuz ve kaliteli ürünler ürettik. Bugün ülkeye giren gözlükler marka gözlüklerdir. Derneğimizin görevi üreticiyi koruduğu gibi tüketiciyi de korumak ve kollamaktır. Optik ve güneş gözlüklerine kota koydurarak fonlar oluşturdum. Neticesinde vergi kaçağını önleyerek ülke gelir sağlamış oldum. Kim gözlük ithal ederse etsin vergisini verecek. Dernek merkezini Esenlere taşımak ile Esenlere büyük hizmet ettiğimi düşünüyorum. Sağlık bakanlığı ile bir araya gelerek Ulusal Bilgi Bankasını kurduk. Bunun neticesinde kayıt dışını önlemiş olduk. Halka fazla inmemiştim tüketici benim vatandaşım idi. Ben onların çıkarlarını koruyacağımı düşünerek Ulusal Bilgi Bankacılığını bu anlayış ile kurdum.

Markası Ve TSE Belgesi Olmayan Ürünleri Almayın.

Gözlüğü satanlar ve imal edenler diye iki grup vardır. Bunların tamamı 7 bölgede birleşerek federasyonlaştılar. Kaliteli gözlük üretmek için Sanayi Bakanlığı ile bazı çalışmalarımız ver. Üreticiyi devamlı denetliyoruz. Eskiden önüne gelen gözlük üretir ve satarken bugün böyle olmuyor. Biz vatandaşa diyoruz, üzerinde markası ve TSE belgesi olmayan ürünleri almayın. Güneş gözlüğü imalatına geç başladık. Çünkü karşımızda Çin vardı. Bunların binlerce fabrikaları var ve arkalarında devlet desteği var. Vatandaş kaliteye bakmıyor. Bu ürünlere rağbet ederek sağlığı ile oynuyor. Yaptığımız çalışmalar ile optik üreticilerine mesul müdürlükler zorunluluğu getirdik. Satılan ürünlerde, satanların sorumluluğu var.

Türkiye de yılık 12 milyon gözlük tüketimi var.

Gözlüğü optikçilerden almalısınız. Ürettiğimiz gözlüklerin üstüne artık gururla Türk malı yazabiliyoruz. Bugün, Türkiye de yılık 12 milyon gözlük tüketimi var. Biz imalatı yaparken kaliteyi önde tutuyoruz. Birçok ülkeye satışlar yapmaya başladık.

Yerli sanayinin yaşaması için artık devlette kaçak gözlükle mücadele edecek yaptırımlar uyguluyor. Optik gözlük piyasasının iki katı civarında güneş gözlüğü potansiyeli mevcut. Ancak marka gözlüklerin çoğunluğu kaçak. Çünkü ülkeye girişi yasak. Ulusal bilgi bankasını kurmamızın asıl amacı merdiven altı üretimden ziyade kaçak ürünlerle mücadele etmektir. Devletin kaçak ürün aldığını tespit ettirerek barkot sistemine geçişi sağladık. En büyük eksikliğimiz ise marka olamayışımız. Kaçağı önleyemediğiniz sürece markalaşsanız da satamazsınız çünkü markanın da taklidi ülkeye giriyor.

Optik gözlükler sağlık bakanlığına güneş gözlükleri ise çalışma bakanlığına bağlıdır. Bu tezatı ortadan kaldırmak için çalışmalarımız var. Sanayi gözlüklerinin dışındakilerin sağlık bakanlığı kapsamında yer alması için uğraşıyoruz. Sadece çerçeveye takılan camdan dolayı böyle bir ayırım olmaması gerekir diye bakanlıklara başvurduk. İnşallah bu konuda bir sonuca varacağız. Ondan sonra piyasada standarda uygunluk denetimleri başlatılmalıdır. Derneğimiz girişimleri sonucu sağlık bakanlığında bu denetlemeleri yapacak bir birim kuruldu.

İki Yıl Eğitim Almadan Optikçi Açmak Mümkün Değil

Eskiden herkes bir optik mağazası açabilirdi. Derneğimiz sayesinde bir eğitimsel sınırlama getirildi. 13 tane kitap bastırdık. Konfederasyon üyesi arkadaşlarla ve üniversite hocalarımızla bir araya geldik sponsorluklarını biz aldık, on üç kitap oluşturduk. İlk defa Qndokuz Mayıs Üniversitesi’nde bu kitaplarımızı dağıttırdık. Şimdi en az iki yıl eğitim almadan optikçi açmak mümkün değil. Şimdi bizim bastırdığımız kitaplar üniversitelerde ders kitabı haline geldi.

Artık yerli sanayimiz dünya standartlarını yakalamış durumda. Bizim kabahatimiz modeli dizaynı yapamayışımız. En büyük eksikliğimiz ar-ge’ye önem vermemek. Ayaklarımız yere değse de yürüyemiyoruz. Biz şu an bütün dünyaya rahatlıkla gözlük satıyoruz.

Ülkemizde 5.500 Gözlükçü Var.

Eskiden gözlüğün merkezi İtalya idi. Şimdi bu merkez Çin oldu. Çünkü İtalyan firmaların çoğu artık Çin’de üretim yapıyor. Ancak bu markalar kaliteden taviz vermiyorlar. Bu meseleyi Ülkeye giren diğer ürünlerle karıştırmamak gerekir. Bizde fabrikalarımızı teşvikte öncelikli illere kaydırmak suretiyle bunlarla rekabet etmeye çalışıyoruz. Ayrıca özellikle SGK’nın alımlarında yerli ürün de devlet %15 daha fazla vermek suretiyle vatandaşın yerli gözlüğü talep etmesini sağlamak için bakanlıkla çalışmalar içindeyiz. O zaman yereli sanayi sürümden kazanacak. Biz satamadığımız için düşük kapasiteyle üretim yapıyoruz.

Ülkemizde 5.500 gözlükçü var. Eskiden üç üniversitede optisyen yetiştiriliyordu. Şimdi sekiz üniversitede bölümümüz var. Vatandaş gözlük alırken optikçisinin eğitimli olup olmadığına bakmıyor. Teknoloji ve bilimin önünü açıyoruz ama vatandaşın önünü açamıyoruz. Halka yeterince inemiyoruz. Şimdiye kadar devlete varlığımızı ispat ettik. Bakanımızla görüşmeler içindeyiz kısa zaman içinde kurumsal reklamlar yapmayı düşünüyoruz. Kamu spotu şeklinde bunun sözünü de aldık.

Tüketiciyi koruma adına gözlükte standardı ve iki yıl garanti verilmesini dernek olarak biz sağladık. Kullanım kılavuzuna uygun kullanım dâhilinde gözlüğün hasarını üretici veya ithalatçı karşılamak zorundadır. Biz imalatçılar olarak çok ucuz gözlük satıyoruz. Ona rağmen kaliteli imalat yapıyoruz. Bize çok fazla imalat hatası yönünde talep gelmiyor.
Yerli gözlük alın ve kullanın hatalı gözlük bulursanız gelin beni yakalayın. Yerli ürünün garantisi benim. Hangi marka olursa olsun, dernek üyem seksen bir arkadaşın ürettiği hangi ürün olursa olsun gelin ben yenisini vereyim.