Esenler’de bazı okullarda rantın yardımcı ders kitapları yolu ile yapıldığını söyleyen Öğrenci velileri isyan ediyor. Veliler Esenlerin eğitimini FETÖ’dan kurtardılar ama Eğitim-Bir Sen’in kucağına attılar
Esenler’de paran varsa çocuğun iyi eğitim alır, özel sınıfa yerleşir. Eğitimci olarak geleceğe dönük servet edinmenin yolu ise; arkanda bir güç olacak, liyakatin önemi yok- güç sayesinde liyakatlilerden daha üst kadrolarda yer alısın. Amcaların seni korur, tayının başka yerlere çıkmaz. Ballı kaymaklı işleri yapmana kimse engel olamaz.
Arkasına gücü alan Okul idarecisi böyle diyor; velilere, Öğrencilere ve Öğretmenlere: Sen benim dediğim yerden ve benim söylediğim kişilerden bu kitapları almazsan seninle uğraşırım, başın sıkıntıya girer. Benim dediğim ürünü alacaksın. Bak bu dediklerimi uygulamazsan başına bir hal geldiğinde arkanda durmayız” diye tehdit yapıyorlar. Bu durum karşısında öğretmen korkuyor ve okul idarecisiyle arasını iyi tutmaya çalışıyor, nedeni ise yarın birgün bir durum olursa idareciler yanında olması içim her şeyi kabulleniyorlar.
Konuştuğumuz bazı öğretmenler, veliler ve kırtasiyeciler bize: Okul idarecileri, müdürler ve yardımcıları amir, onlar yayın evleri ile anlaşır, kitapçılarla pazarlığa oturur ve onlara der, “sizin, kitabınızı aldırırım ama bana ne vereceksiniz” bunun adı okulları pazara açmaktır. Eskiden de bu işler oluyordu ama fatura karşılığında okulların ihtiyacını karşılamak için. Şimdi ise yapılan teklifler büyük, rakamlar büyük, faturasız ve kim ne kazanıyor, kimin adına bu paralar alınıyor belli değil” dediler.
Kitap bayisinin isyanı böyle: Kitapçı öğrenci başına bir rakam ister, müdürler bu rakama öğrenci başına 90- 100 TL ister ve anlaşırlar. Kitapçının şartı ürün paket yapılacak, pakette kimsenin piyasada bulunmayacağı ürünler olacak. Pakete baktığımızda içinde az sayfalı kıytırık ürün var ama piyasada olmayan saçma sapan ürün. Sonrası ise bir tane tahsilatçı kırtasiye bulunuyor, kırtasiyeci aldığı talimatla emir kulu olmuş öğretmenlere ve velilere bu saçma sapan kitapların alınacağı adresi, yani kitapçılarda bulunmayan ürünleri almaları için anlaştığı kırtasiyelerin ismini verir. Veliler korkutularak, mecburen gösterilen kırtasiyeden işe yaramayan bu setleri yüksek rakamlara almak zorunda kalıyorlar.
Kitapların bandrolleri, telif hakkı içindir, ürünün tekelleşmesi için değildir. Kitapların bandrol takibini yapıyorlar, bir başka bölgede ürün çıkmasın ve bir noktada kitaplar tekelleşin istiyorlar. Yani bu kitabı bu kırtasiyeden alacaksın, başka yerden almayacaksın, biz set yaptık bu setin bize noksansız gelmesi zorunluluğunuz var diyorlar. Bakınız başka bir bölgeden hazırlanan seti alırlarsa o bölgenin bandrolleri seri numaraları yayın evinde var, geliyorlar bandrolleri okutuyorlar, bandrol seri numarasından bayi tespit edilip bayiye yüksek cezalar kesiliyor, bayiliği iptal ediliyor. Sonuç: bandrolden dolayı ürün tekelleşmiş oluyor. İkinci yapılan işlem ise batmış, kapanmış, üretimi olmayan yayınların kitapları satın alınıp yapılan setlerin başkası tarafından daha ucuza satılıp rantlarının engellenmesi önleniyor. Okul idarecileri Öğretmenlerin akademik değerlendirmesi ve öğrencilerin ihtiyaçlarına göre kitap seçimini engelleyip tamamen kendi kazanacakları para için ürün aldırıyorlar..Bazen daha da ileri gidip kitap seçimini kendileri yapıyorlar. Kitapların içeriğine baktığınızda müfredatla ilgisi olmayan kıytırık kitaplar olduğunu göreceksiniz. Bu kitaplar farklı farklı yayın evlerinin kitapları, veliler çocuklarına kitap almak için gittikleri yerlerde soruyorlar ama müdürlerin verdiği setleri kitapçılarda, arıyorlar ama bir türlü bulamıyorlar.
Bu işin ticaretini yapan müdürler, okul idarecileri çok zeki. Hazırlanan setlerin içine farklı farklı kitaplar ve piyasada bulunmayan kitaplar koyuyorlar. Veliler kitapçılara gittiklerinde istedikleri ürünlerin takipli ürün olduğunu bilmiyorlar, kitapçıda aradığı kitaplardan birini bulsa ötekini bulamıyor. Okul müdürlerinin hazırladığı setlerin içine öyle bir kitap ismi yazılıyor ki hiçbir yerde bulunmuyor. Fiyatlar ise 200 TL’lik bir set bulunamayan kitap yüzünden 400- 500 TL oluyor. Vatandaş tek almak istiyor ama olmaz diyorlar paket alacaksın, nasılsa bulunmayan bir kitap var paketin içinde velileri bu yolla, idarecilerin istedikleri yerden kitapları almaya mecbur ediliyorlar. Esasen çalınan sadece velinin parası değil çocuğunun geleceği de çalınıyor. Çünkü Öğretmenin ve öğrencinin ihtiyacı olan kitaplarla değil idarecilerin rantları için aldırdığı vasat ve işe yaramaz kitaplarla öğrenciler sınavlara hazırlanıyor.
Okul müdürlerinin mecbur tuttukları paketlerin içinde piyasada bulunmayan kitaplar tek üründen oluşmuyor. Bunlar üretici yayınevi tarafından paket halinde çıkmıyor, en az 7-8 farklı üreticisi var. Kitaplar paketlendiği andan sonra işi ticarileştiriyor, okul müdürlerinin rant kapısı oluyor. Kitapları tek tek almaya kalkarsan misal bir kitabın 10 lira fiyatı var ama bunu sözde kitapçılar set yaptığında fiyatı katlanıyor. Bu setlerin bulunması zorlaşsın diye hiçbir yerde baskısı olmayan bir kitabı setlerin içine koyuyorlar. Veliler veya kitap bayileri istediği kadar uğraşsın bu uyduruk ve piyasada olmayan kitabı bulamıyor. Veliler bulunmayan bir kitap yüzünden ticari anlaşma yapılan yerden set almaya mecbur kalıyor.
Bir başka kitapçı ise: ''Yasak kime; sektörümüz tekelleşmeye ve ranta açık bir sektördür. Bu durumu keşfeden pazarlamacı müsvetteleri kitapçı kılığında idarecilerle iş birliği yapıp velilerin parasını, Öğrencilerin istikballerini çalıyorlar. Ülkeyi yönetenler bu durumu engellemek için kitabı yasaklıyorlar. Fakat yasaklar rant doğurur. Yasaklar sadece çocuklar için mücadele eden Öğretmenleri kitaptan uzaklaştırıyor. Mesleğini adabıyla yapan bizleri mağdur ediyor. Bu yasaklardan kaç kişi ceza aldı ve ne ceza aldılar merak ediyoruz. Rantı yaratan ve cebe indirenler bu yasaklardan daha da çok nemalanıyor.
Yasaktan ziyade ekmek, gaz, elektrik gibi yardımcı kitap fiyatlarıyla alakalı da fiyat açıklaması yapılsa, paket olarak satışlar yasaklansa, bu kuralların dışında satış yapanlar devletin yetkililerince denetlense ve ağır maddi cezalara maruz bırakılsa bu rant biter. Yaşanan bu soygun engellenir. Veliler ve öğrenciler ranta kurban edilmezler, Öğretmen yasak diye idarecinin kucağına atılmaz'' dedi.
