Demokrat, adil, bilgi ve becerisi olmayan, şahsi hesaplar içinde olan, yüreğinde cesareti olmayan yapılanmalar örgüt değildir. Örgütün yoksa tepkileri denetleyemez, sorunları çözemezsin. Siyasi partile
Esenler CHP Delegasyonu- Feodal Ağalık
Dünyanın neresinde olursa olsun her haksızlığı kendinize karşı yapılmış gibi hissetmeseniz, elbette birgün daha büyük haksızlıklar yakanıza yapışır. Bu anlayışı ve düşünceyi benimsemiyorsan sen insan değilsin. Çarpık düzenleri, faşist iktidarları dönüştürecek, değiştirecek olan bütün toplumsal dönüşümlerde işin özü örgüttür. Demokrat, adil, bilgi ve becerisi olmayan, şahsi hesaplar içinde olan, yüreğinde cesareti olmayan yapılanmalar örgüt değildir. Örgütün yoksa tepkileri denetleyemez, sorunları çözemezsin. Siyasi partilerde örgütlülüğün ilk basamağı delege seçimleridir. İyi delege, iyi yöneticiler seçersen, örgütün güçlü olur.
CHP’nin tüzüğü “Toplumsal ve siyasal yaşamda erdemli olmak, erdemliliği savunmak, korumak ve gerçekleştirmek CHP’li olmanın ön koşuludur. Siyasal yaşamda; erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun yükselmek esastır. Partililer, bu ilkelere uymakla, parti yöneticileri de bu ilkeleri uygulamakla yükümlü ve sorumludurlar" der. Yapılan mahalle delege seçimlerinde bu kurallar maalesef yerle bir oldu, CHP’liler birbirine düşman olurken, parti içi çekişmeler fikir üretmek yerine dedikodu üretme merkezlerine dönüştü.
Partinin egemenleri güç gösterisi yarışına giriştiler “benim sürüm fazla olsun” anlayışı içinde mahallelerde kendilerine biat edecek, kul olacak kişileri kendilerine biat edecek delegeler yapmak için hatırlı kulları ile kirli pazarlıklar içinde kıyasiye yarıştılar. Toplumun, partinin, çare bekleyen yığınların kaderini belirleyecekleri seçtiler. Partinin başarılı, bilgili ve de yetenekli üyeleri bir kenara bırakılarak nerede bir kara cahil varsa “cahiliye” saltanatı kurarak siyasi rozet takma peşine düştüler. Cinsiyet kotasını tamamlamak için kendi eşini, gençlik kotasını tamamlamak için kendi akrabalarını, kızını, karısını delege yazanlara elbette feodal ağa denir, elbette, gerici, yobaz, faşist denir. Öyle diyoruz. Bu CHP’ye en iyisi koca- karı partisi diyelim.
Esenler’de yapılan delegeler kahve köşelerinden talimatlarla, içki masalarında kurulan sofralarda belirlendi. Kurallar önceden konuldu, kurallara uymayanlar, demokratik yarış isteyenler baskı ve şiddetle sindirilmek istendi. Bir mahallenin seçim istemesi, sandık söylemi egemenleri fena kızdırdı, öyle ki egemenler yok olma korkusu içine girdiklerinden çareyi kavgada aradılar. Utanmazlar güvenmedikleri ve eleştirdikleri emniyetten güven, emniyetten sükunetin sağlanmasını talep ettiler.
Ülkenin bu gün karşı karşıya bulunduğu sorunlar nedeniyle CHP’lilerden çok ülkenin sol düşüncede olanlarının sorumluluğu gereğinden fazla. CHP Genel Başkanın gerekirse tek liste ve adaylıklarla seçim önermesini tek kelimeyle diktatörlük, tek adamlık diyerek özetlemek doğru olanıdır.
Umarım herkes fazlaca müdahalelere gerek kalmadan üzerine düşeni yapar... Yalnız CHP’nin egemenleri bu yapılanma ile partilerini bir adım ileri götüremeyecek ve ülkenin sorunlarına çözüm üretebilecek zerre kadar katkı sunamayacak bir yapılanma ile tekrar karşımızda zırvalayacak. Bu CHP’den umut değil, umutsuzluk beklemek en doğrusu. CHP halkın, emeğin, adaletin ve ezilenlerin değil, gücü elinde bulunduranların, lüks salonların partisidir. CHP’nin AKP veya saray partisinden fazla bir farkı olmadığı aşikardır.
Boşuna kafa yormayın bakın keyfinize…
