Elektrikteki kayıp-kaçağın halktan tahsil edilemeyeceğine dair verilen Yargıtay kararına rağmen hukuksuz tahsilât devam ediyor. Faturalarımızın kullandığımız elektrik bedelinden çok daha yüksek olması yalnızca kay?
Elektrik Faturası Soygunu...
Elektrikteki kayıp-kaçağın halktan tahsil edilemeyeceğine dair verilen Yargıtay kararına rağmen hukuksuz tahsilât devam ediyor. Faturalarımızın kullandığımız elektrik bedelinden çok daha yüksek olması yalnızca kayıp-kaçak tahsilâtı ile gerçekleşmiyor.
Elektrikte faturaları son ayların en yüksek miktarlarında geliyor. Halkın kullandığı elektrik değişmediği halde fatura bedeli iki katına kadar çıkıyor. Politeknik elektrik faturalarına yansıtılan angarya ödemelerin ne olduğunu ve faturamızın yüzde kaçını bu bedellerin oluşturduğunu açıkladı.
AKP’nin elektrikte yarattığı soygun düzeni halkı her geçen gün yükselen elektrik faturaları ve elektrik kesintileriyle karşı karşıya bırakıyor. Elektrikteki kayıp-kaçağın halktan tahsil edilemeyeceğine dair verilen Yargıtay kararına rağmen hukuksuz tahsilât devam ediyor. Ne Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) ne de dağıtım şirketleri elektrik faturalarındaki kayıp kaçak soygunundan vazgeçmiyor. AKP hükümeti kayıp-kaçak bedelinin alınmasını güvenceye alacak yasa değişiklikleri tasarlayarak soyguna devam etmek istiyorlar.
Faturalarımızın kullandığımız elektrik bedelinden çok daha yüksek olması yalnızca kayıp-kaçak tahsilâtı ile gerçekleşmiyor. Dağıtım şirketleri elektrik faturalarına dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma, enerji fonu gibi birçok ücret ekliyor ve bütün bu bedeller halktan tahsil ediliyor. AKP hükümeti dağıtım şirketlerini koruyor. AKP’nin resmi yayın organı haline gelen, halkın elektrik faturalarıyla bütçesi oluşan TRT’ye kesilen pay, Belediye Tüketim vergisi ve tüm bedellerin yeniden vergisi alınarak toplam tutara %18 KDV ekleniyor. Böylelikle faturalar kullandığımız elektrik fiyatının üç katına çıkıyor. AKP’nin özelleştirdiği dağıtım şirketleri karına kar katıyor.
Elektrik dağıtım şirketleri fatura dönemlerini kendi nakit ihtiyaçlarına göre ayarlamak için düzensiz faturalama yöntemi kullanıyor. 40-45 günlük faturalar düzenliyorlar. Böylelikle faturasını ödeyemeyen abonelerin gelecek faturalarına 15-20 TL açma-kesme tutarını ekleyerek soygunu katlıyorlar. Üstelik çoğu zaman elektriği kesmeden, açmaya gelmeden.
Faturalarda yer alan her bir ücret kalemini, EPDK’nın açıkladığı 1.1.2015’den itibaren geçerli Ulusal Tarife üzerinden tek tek inceleyelim:
kWh: Kilowatt saat, elektrik birimi
Enerji(Elektrik) bedeli: 0,216738 TL/kWh
Bu değer elektrik ücreti. Herhangi başka bir bedel eklenmediği için buna çıplak elektrik bedeli de diyebiliriz. Ancak belirlenen bu rakam hali hazırda en çok 11-12 kuruş olan ortalama elektrik üretim maliyetinin yaklaşık iki katı. Faturalarda bu değer görülmüyor.
Aktif enerji bedelinin içinde yer alıyor. 2013 sonu halkın tükettiği, sadece barınılan evlerde kullanılan (30 milyon elektrik kullanıcısı) elektrik 45 milyar kWh, 2014’te ise yaklaşık 47,7 milyar kWh. Bu elektriğin fiyatı da yaklaşık 10,3 milyar TL.
Aktif enerji bedeli: 0,257235 TL/kWh
Bu değer 0,216738 TL/kWh elektrik fiyatı ve 0,040497 TL/kWh kayıp-kaçak bedelinin toplamından oluşuyor. Faturalarda doğrudan kayıp-kaçak bedeli görünmüyor. Kayıp kaçak bedelinin elektrik fiyatına oranı %19. Kayıp ve kaçak aslında iki farklı nedenden kaynaklanan elektrik miktarları. Fakat kayıp-kaçak şeklinde birleşik kullanılarak ‘elektrik kaçak kullanılıyor’ algısı yaratılıyor. Kayıp, elektrik dağıtım sisteminde hatlardan, trafolardan, gerekli bakım-onarım-yenileme çalışmalarının yapılmamasından kaynaklanıyor. Bugün gerçekte kayıp elektrik miktarının ne olduğu ölçülmediği için bilinmiyor. Kayıp miktarı hesaplanmasa da kaçak miktarından fazla diyebiliriz. Elektriğin kaçak kullanımı ise ağırlıklı sanayi kesiminden kaynaklanıyor. Oysa burada da ısrarla halkın kaçak elektrik kullandığı algısı yaratılıyor. Aslında sanayi şirketleri kaçak kullanıyor ama bu bedel halkın faturalarına yansıtılıyor. Halkın faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin yıllık toplamı 1 milyar 932 milyon TL.
Dağıtım bedeli: 0,037104 TL/kWh
Dağıtım faaliyeti, elektrik enerjisinin elektrik hatları üzerinden evlere-konutlara naklini gerçekleştirmek için gerekli olan tesis, şebekenin tesisi ve bu tesislerin işletilmesi ile bakımını kapsamaktadır. Faturalarımızda yer alan bu bedel elektrik fiyatının % 17’si oranındadır. Aylık tükettiğimiz elektrik miktarı (kWh cinsinden) bu bedel ile çarpıldığında bulunan değer faturalarımızda yer alır. Dağıtım şirketlerinin kasasına giren bu bedelle yıllık olarak halktan toplam 1 milyar 770 milyon TL toplanıyor.
Dağıtım şirketlerinin bir diğer usulsüzlüğü elektrik tesislerinin bakımlarını ve iyileştirmelerini yapmamalarından kaynaklanıyor. Tesislerin yetersiz oluşu, bakımlarının yapılmayışı sonucu elektrik kesintileri artarak sürüyor. Üstelik dağıtım şirketleri her faturada bu hizmetin bedelini peşin peşin alırken.
Perakende satış hizmet bedeli: 0,007397 TL/kWh
Dağıtım şirketlerinin, faturalama ve tahsilât giderleri, tanıtım ve pazarlama giderleri, müşteri hizmetlerine ilişkin giderler, perakende satış ve hizmete ilişkin diğer işletme giderlerinin karşılanması amacıyla faturalara yansıtılan bedeldir. Aylık tükettiğimiz elektrik miktarının (kWh cinsinden) bu bedel ile çarpılır ve çıkan değer faturalarımızda yer alır. Çıplak elektrik fiyatına, kullandığımız elektrik fiyatına oranı %3,4. Dağıtım şirketleri perakende satış hizmet bedeli ile yıllık olarak halktan 353 milyon TL(353 trilyon) topluyor.
İletim bedeli: 0,008748 TL/kWh
Elektrik dağıtım şirketlerinin Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’ye(TEİAŞ) ödeyeceği iletim bedelini halktan temin etmesi için faturalarda yer alan bedel. Elektrik fiyatına oranı %4. Aylık tükettiğimiz elektrik miktarının (kWh cinsinden) bu bedelin çarpımı ile bulunan değer. Bu amaçla halktan yıllık toplam 417 milyon TL (417 trilyon) toplanıyor.
Sayaç okuma bedeli: 0,59 krş
Elektrik dağıtım şirketlerinin sayaç okuma maliyetlerinin karşılanması için faturalara eklenen bedeldir. EPDK tarafından her dağıtım şirketi için ayrı ayrı belirlenir. Sayaç okuma ve açma-kesme işçilerinin ücretleri bu para ile karşılanıyor. CLK’ya (Cengiz-Limak-Kolin) ait CLK Akdeniz ve CLK Uludağ’da abone başına sabit 0,59 Krş. Olarak uygulanıyor. Bu değeri ortalama olarak aldığımızda 30 milyon mesken abonesinden yani halktan yıllık toplam 212 milyon 400 bin TL (212 trilyon 400 milyar) toplanıyor.
Dağıtım şirketlerine bu bedeller yetmiyor! Fonlar ve vergiler de var:
Enerji fonu: %1
Aktif enerji bedeli, elektrik fiyatı + kayıp-kaçak bedeli üzerinden hesaplanıyor. Elektrik dağıtım şirketlerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına ödedikleri sektör altyapı giderlerine katkı payı için iletim, dağıtım ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedellerin dışında belirlenmiştir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu oranı %10’a kadar belirleme yetkisi var. Hali hazırda Enerji Fonu %1 olarak uygulanmaktadır. Fakat bu fon da dağıtım şirketlerinden değil halktan alınıyor. Halktan bu amaçla yıllık toplam 122 milyon 700 bin TL toplanıyor.
TRT payı: %2
Aktif enerji bedelinin %2’si faturalara TRT payı olarak yansıtılıyor. TRT’ye faturalarımız aracılığıyla her yıl 245 milyon 400 bin TL ödüyoruz. TRT’nin bütçesi halktan toplanan paralarla oluşturuluyor.
Belediye tüketim vergisi: %5
Aktif enerji bedelinin %5’i belediye tüketim vergisi olarak hesaplanıyor, bu bedel de fatura tutarına ekleniyor. Dağıtım şirketlerinin belediyelere ödemek zorunda olduğu vergiyi yine halk ödüyor. Halk elektrik faturalarıyla dağıtım şirketleri adına her yıl toplam 612 milyon TL ödeme yapıyor.
KDV: %18
Tüm bu bedellerin, fonların ve vergilerin toplamı üzerinden %18 KDV alınıyor. Faturalarımızla her yıl ödediğimiz KDV tutarı 2 milyar
873 milyon 61 bin TL.
Elektriğin fiyatı bedeller, fonlar ve vergilerle 0,39065 TL/kWh oluyor. Çıplak elektrik fiyatı 0,216738 TL/kWh idi. Bedeller, fonlar, vergilerle çıplak elektrik fiyatının %80 fazlası faturalardaki elektrik fiyatı oluyor. AKP’nin yarattığı soygun düzeninde (elektrik piyasasında) elektrik üretim maliyetinin 3 katından fazla fiyata ulaştırılan elektrik satış bedeliyle ağırlıklı Dağıtım Şirketleri olmak üzere (Dağıtım Şirketlerinin büyük bölümü AKP şirketleridir) şirketler halkın parasıyla karlarına kar katıyor. AKP kamuya ait dağıtım şirketlerini satarken aldığı bedelin çok daha fazlasını dağıtım şirketlerine verdi bile. Üstelik dağıtım şirketlerinin faturalarıyla halkı soymasına izin vererek, bu soygunu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EPDK ve yargısıyla garanti ederek.
En yüksek maliyetler göz önüne alınarak hesapladığımız 11-12 krş/kWh elektrik üretim maliyetli 1 kWh elektriğe, AKP’nin soygun düzeninde 39 krş/kWh ödeniyor.
Enerji haktır, satılamaz!
Halk, evlerinde elektriği ısınmak için, aydınlatmalar için, gıda tüketimi için, en temel ihtiyaçları için, insanca yaşamak için kullanıyor. Sanayi şirketleri kullandığı elektrikle ticari mal üreterek, bazıları da kaçırdığı elektrikle giderlerini azaltarak para kazanıyor, kar ediyor. Dağıtım şirketleri ise kaçak elektrik payını da, her türlü hizmet bedelini de faturalara ekleyerek halkı soyuyor, zenginliğine zenginlik katıyor. AKP hükümeti bu soygunun teminatı oluyor.
Bu soyguna dur deme zamanı. Enerji hakkı mücadelesini büyütme zamanı.