Eğitim-Sen, Yüz Yüze Eğitimde Covid-19 Vaka Tespit Tablosu’nun ikincisini yayınladı. 5-12 Mart tarihleri arasındaki veriler baz alınarak hazırlanan tablo ile ilgili vakaların arttığı ve tedbirlerin alınmadığı değerlendirmesi yapıldı.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle ara verilen yüz yüze eğitim ilk olarak 15 Şubat’ta köy okullarında yeniden başlamıştı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un 1 Mart’ta okul öncesinde, ilkokullarda, 8. sınıf ve 12. sınıflarda yüz yüze eğitime başlanacağını açıklamasından bir müddet sonra okulların açılışı kabine toplantısı sonrasına bırakıldı ve 2 Mart’ta yüz yüze eğitime geçildi. 5., 6., 7. sınıflar ile 9., 10. ve 11. sınıflar da bu kapsama alındı.
Yüz yüze eğitimde iki hafta geride kalırken, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) tarafından Yüz Yüze Eğitimde Covid-19 Vaka Tespit Tablosu’nun ikincisini yayınlandı.
Tablo ile ilgili değerlendirmede, “Mevcut durumda okullarımızda ki tablo giderek ağırlaşırken, Bakan Ziya Selçuk her şey yolundaymış gibi okul gezileri yapmakta, öğrencilerle ve öğretmenlerle kısa süreli buluşmalar gerçekleştirmekte ve bu görüntüleri sosyal medyada sergilemektedir. Ancak gerçeğin kendisi bu değildir. Madalyonun bir de görünmeyen gösterilmeyen öteki yüzü vardır. Bugün açıkladığımız ikinci vaka tespit tablosu işte bu yüzü göstermektedir” denilirken, vakalarla birlikte karantinaya alınan öğrenci, öğretmen, sınıf, yurt ve okul sayılarının her geçen gün arttığı belirtildi.
‘SINAV ISRARI ANLAŞILIR BİR DURUM DEĞİL’
Değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:
Öğrenci vakalarının ağırlıklı olarak ortaöğretimde görünüyor olması tesadüfi değildir. Talep ve uyarılara kulaklarını tıkayan MEB ortaöğretimin tüm kademelerinde yüz yüze sınavdan vazgeçmemiş ve 12. sınıfların yanı sıra birçok bölgede 9, 10 ve 11. sınıflarda yüz yüze eğitime başlamıştır. Salgın bulaş riskinin yüksek olduğu bu yaş gruplarını, tedbirlerin bu kadar yetersiz olduğu bir dönemde yüz yüze eğitime ve sınava alma ısrarı anlaşılır bir durum değildir. Tablo incelendiğinde öğrenciler açısından bulaş riskinin en düşük yaş grupları olan anaokulları, ilkokullar ve ortaokullarda eğitim emekçisi vakalarının da yaygın bir şekilde mevcut olduğu görülmektedir.
‘TÜM TEDBİRLER ALINMALI’
Bilinmelidir ki sendikamızın olanakları ölçüsünde ulaştığı verilerden oluşan bu tablo gerçeğin bir kısmıdır. Tablomuzun açık bir biçimde gösterdiği şudur; salgına karşı en öncelikli tedbir olan aşının halen eğitim emekçileri için yaygınca yapılmayışı yüz yüze eğitimin sürdürülebilirliğini risk altına almaktadır çünkü vakalar ciddi oranda artmaktadır. MEB, yüz yüze eğitimin devam ettirilebilmesi için aşının hayati öncelikte ilk tedbir olduğunu bilmeli ve tüm eğitim emekçilerinin aşılanmasının seferberlik düzeyinde hızla ve bir an önce yapılmasını sağlamalıdır. Diğer tüm tedbirleri de ivedilikle hayata geçirmelidir. Eğitim Sen olarak MEB’in yüz yüze eğitimi istiyormuş gibi yapıp hiçbir tedbir almamasını kabul etmeyeceğimizi ve çocuklarımızın hakkı olan sağlıklı ve güvenli ortamlarda yüz yüze eğitim için tüm tedbirlerin alınması mücadelesini yürüteceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.