Eğitim-Sen'den Beyazıt'ta eylem çağrısı

Eğitim-Sen

29 Ekim günü çıkarılan 675 ve 676 nolu kanun hükmünde kararnamelerde 1267 akademisyenin ihraç edilmesine ve rektörlük seçimlerinin kaldırılmasına emek ve meslek örgütlerinin tepkisi s&uu

Eğitim-Sen'den Beyazıt'ta eylem çağrısı
 
29 Ekim günü çıkarılan 675 ve 676 nolu kanun hükmünde kararnamelerde 1267 akademisyenin ihraç edilmesine ve rektörlük seçimlerinin kaldırılmasına emek ve meslek örgütlerinin tepkisi sürüyor. Eğitim-Sen 6 No'lu Üniversiteler Şubesi, meslekten ihraç edilen öğretmenleri yarın saat 12:30'da Beyazıt’ta uğurlayacak.
 
İstanbul Üniversitesi Demokratik Üniversite Girişimi, SES Aksaray Şubesi, Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi, İstanbul Tabip Odası ve Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, yaptıkları çağrıda herkesi KHK’larla hukuksuz bir şekilde atılan akademisyenlerle dayanışmak için 3 Kasım 2016 Perşembe günü, 12.30’da Beyazıt’ta bulunan İstanbul Üniversitesi Büyük Kapı önüne çağırdı.
 
Çağrı metni şöyleydi:
 
ÜNİVERSİTELER BİZİMDİR
29 Ekim’de yayınlanan KHK ile işlerine son verilen arkadaşlarımızı okullarında karşılamak için evlerimizden çıktığımız sabah saatlerinde, Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik operasyonun ilk haberleri düştü. İktidar bir “şok terapisi” siyaseti uyguluyor. Üst üste gelen bu hamlelerin belki de en önemli sonucu siyasal ve toplumsal muhalefeti afallatmak, sersemletmek.
Afallamayacağız, sersemlemeyeceğiz!
 
Rektör seçimlerini kendi tekeline alan, bazı illerimizde hastanelerde sağlıkçı bırakmayan son KHK’larda belki de en kritik ve ilginç hamle İstanbul Üniversitesi’ne yönelik olanıydı. Önümüze gelen liste büyük oranda bir “muhalif avı”na işaret ediyor.
Av olmayacağız! Rektör diye atayacağınız müdürlere üniversitelerimizi bırakmayacağız..!
Senelerdir omuz omuza mücadele ettiğimiz arkadaşlarımızı -şimdilik- işlerinden ettiniz. Canımızı yaktınız. Üniversite özerkliğini ayaklar altına aldınız.
 
Teslim olmayız! Size yenilmeyiz!
 
Umut mu? Görüşler muhtelif. Şair, “umutsuz yaşanmıyor” diyor. Kendisine “hiç umut var mı?” diye sorulan Yüzüklerin Efendisi’nin kahramanı Arathorn oğlu Aragorn “benim umuda ihtiyacım yok” diye cevap veriyor.
 
Birbirimize umut olacağız!
Sadece kendi üyelerimize değil, demokratik muhalefetin tüm bileşenlerine birbirimizi yalnız bırakmama sorumluluğunu hatırlıyoruz.
Bu minvalde herkesi, HERKESİ, işlerinden edilen arkadaşlarımızı, yeniden bir araya gelmek üzere uğurlamak için yan yana, omuz omuza olmaya çağırıyoruz.